Selammm
Canım sıkıldığı için ve bolca bu tarz şeyleri okuduğum için kendim de bir kaç bir şey yazmak istedim.
Medya da klasik ve hiç değişmeyen karışan kızımız var
Medya: Aren Gülce Güray
Keyifli okumalarrr🤍
~~~~~
İnsanların gözlerinin içine bakarak gözlerimi gezdirdim. Ardından hafifçe kafamı geriye verip gözlerimi kapattım ve nakaratı söylemeye başladım.
O da özlüyormuş benim bir tanem
Hep ağlıyormuş ben olmayınca
Öyle yazıyor son mektubundaOnun artık beni özlemeye hakkı yoktu. Benim de onu düşünmeye mecalim yoktu.
Şarkı bitti, piyano sustu. Ancak o zaman farkına vardım gözümden yanaklarıma doğru süzülen yaşların.
Kendimi toparlamak adına kafamı hızlıca salladım ve yavaşça ayağa kalktım.
Alkışlıyorlardı beni. Belki de acılarımı...
Sahneden ,pek sahne olduğu söylenemez, inip çantamı aldım.
Buradaki işim bu günlük bu kadardı.
Kapıdan çıktım ve minibüs beklemeye başladım.
Telefonumu elime aldım ve bildirimleri kontrol ettim. Babam aramıştı.
Ona anında dönmediğim için bir ton laf sayacaktı. Aramadan önce saate baktım. 19:21'di.
Çaldı çaldı ve bir kaç saniye sonra telefon açıldı.
"Sakına eve gelme 'Özel Güray Hastanesi'ne gel." Dedi ve hızlıca yüzüme kapattı.
Şaşırmıştım. Beklediğim tepki bu değildi.
O hastaneye gidebileceğim minibüs geldi ve bindim. Yaklaşık yarım saatlik bir mesafe vardı. Kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım.
~~~~~
Hastaneye vardım ve babamın yazdığı kata çıktım. Şimdi aklıma geliyordu sorgulamak ama ben neden buraya geldim ki?
O kata geldiğimde annemi, babamı, karşı taraflarında oturan adam ve kadını, bir de yanlarında bekleyen kızı gördüm.
Düşündüğüm şey miydi yoksa?
Hassiktir diye bir küfür mırıldandım.
Ben karışmış bir bebek olamazdım, değil mi?
~~~~~
Baştan söyleyeyim kızımız bu kadar karamsar değil, sadece bazı şeyler üst üste geldiği için ufak çaplı bir 'takmıyorum sizi dümbelekler' havasında.Okudukça anlarsınız zaten.
Çok uzun olduğunun farkındayım. Böyle devam etmesin lütfennn
Haydi görüştük👋🏻