Pejmürde

5 0 0
                                    

'Pejmürde: Dağınık, perişan. Eski püskü, yıpranmış.'
𖤋

Starset- Dıe for you
𖤋

Starset- Dıe for you𖤋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𖤋



Hayatı anlamam, anlayamam. Yaşlı bir adamın başından vurularak öldürülmesine şahit olmamışım, beni gençliğini harcamaya layık görmeyen annemin geri dönüşünü hiç yaşamamışım gibi derslere girip çıkıyordum. Gazedde'den tanıdık yüzler, eski kulüp arkadaşlarımın selamsızlığına maruz kalıyordum, kulüp hala devam ederken de aynı tarifeye tabi tutulduğum için şaşırmıyordum. Benim şaşırdığım şey onca değişikliğe rağmen hiçbir şeyin değişmemesi, onca olaya rağmen kaldığım yerden devam etme mecburiyetinde oluşum.

Yine de hayat bize gerçek yüzünü göstermiş değil, madalyonun diğer yüzünde daha nice kötülükler barındırıyor, yetmiyor mevcut küçük cehennem dünyaya.

Gün geçmiyordu ki hükümetin ilginç düşünce yapısına uygun yeni yasaklar türemesin. Tarikatlandırmayı özendirdiği için okul kulüplerinin kapatılmasından sonra, bu sefer de cinselliği özendirdiği gerekçesiyle LGBT'ye dair her şey yasaklanmıştı. LGBT yürüyüşleri durdurulmuş, destek veren kuruluşlar tehdit edilerek susturuluyordu. Her çıkan ayaklanmadı, LGBT bireyi olduğu düşünülenler öldürülüyordu.

Ülke genelinde ayaklanmalar ve protestolar artmıştı yeni yasaklar ile, her ayaklanmada da birileri öldürülüyor veya gözaltına alınıyordu. Roza'mın da zarar görmesinden korkuyordum, durmadan doğruyu göstermeye çalışıyordu topluma ve bir gün, elinde taşıdığı pankarta karaladıkları yüzünden başına iş almasından korkuyordum.

Ülke yangın yerine dönmüştü, Roza'm söndürmeye çalışan taraftayken hükümet harlayan taraftaydı. Bizse saçımızı taramakla yetiniyorduk, üzerimize düşen sus payına karşı Roza kadar cesurca karşı koyamıyorduk. Hayatım altı üst olmuştu, ne biliyorsun altının üstünden güzel olmadığını, düşüncesine karşı ön yargıyla yaklaşmamıştım kaderin bana biçtiği kılıfa ancak daha güzel falan değildi. Hayatım bok yoluna sürükleniyordu ve artık ne anlam ifade ettiğini öğrenmek istediğimi sanmıyordum.

Hayat üç elmayı eşit şekilde dağıttığında elit kesim haksızlık yaparak hakkına düşenle yetinmemişti, en ihtiyaç duyan kesimin elmasını da çalmışlardı. Biz sağduyusuz kesim ise hakkımıza düşenle yetinmek, ihtiyacı çok olanı hor görüp elit kesimin haksızlıklarını göz yummak zorunda kalmıştık. Onca ölüme, dönmüşlere rağmen hiçbir şey olmamış gibi derslere girişim de bu yüzdendi.

Yalım hoca sınıfı bırakıp gittiğinde, ilk işim soluğu Roza'mın yanında almak olmuştu. Yalım hoca son zamanlarda daha bir gözüme batar olmuştu, özellikle favori öğrencisi Roza ile fazladan ilgilenince daha gıcık geliyordu. Benim yaptığım gibi kurnaz Tunga, Katherina'nın yanında almıştı soluğu.

Gittikçe Yükselen Haller İçindeyim •TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin