DOKUZUNCU BÖLÜM (9) (PART 2)

115 24 0
                                    

 Miraç'ın ağzından...

"-sizi gördüm Miraç, o gece her şeyi gördüm..."

Duyduğum cümle ile kafamı kaldırdım ne demek 'her şeyi gördüm...' neyi gördü, anlam veremedim"-neyi gördün..." diye sordum, oturduğu yerde kendini düzeltti bana doğru döndü ve derin nefes alarak konuştu "-neyi gördüm biliyor musun?.. Deren'e yaklaşımını odanda olanları ama aferin kıza elinden geldiğince senden uzak durmaya çalıştı çünkü aşık olan biri için sevdiğinden uzak durmak zordur ama o durdu her ne kadar canı yansa da durdu... Deren çok güçlü bir kız ama... ama sen değilsin..."- dedi nefes almak için durdu, ben şaşkın bir ifade ile ablama baktım ne diyebilirdim ki haklı değil mi sanki... 

O kız beni ne kadar sevse de bir o kadarda kırdım ama yine de kötü bir söz demedi elinden geldiğince mutlu olalım diye benden uzak durdu ve sırf beni unutmak için Buğra ile 'ne diyorum lan ben tamam üzdüm ama sonuncusunu kabul edemem' ama neden offf, ben içimde ki kavgaya kendimi o kadar kaptırdım ki ablam elimi tutması ile kendime geldim, ablam kaldığı yerden devam etti "-sen güçlü değilsin, daha doğrusu içine düştüğün bu duygu yüzünden güçsüzleştin... düşünemez oldun, kendi içinde savaşlar verdin ama her ikisinde de kaybettin... bak Miraç kocaman adamsın ama duygularını kontrol edemiyorsun bunu görüyorum..." diye tamamladı...

Kafamdaki savaşı ablam sanki aynaya bakar gibi görüyor, o bile çözüm üretmeye çalışıyor ama nasıl olacak bilmiyor, bende bilmiyorum... Ben ne hissediyorum, ben ne istiyorum... Deren'e hissettiğim duyguyu Buse'ye hissetmiyorum bu beni kötü yapar mı? peki bunda benim suçum ne? nasıl kurtulacağım bu histen? kafamdaki sorularla ayağa kalktım odada olta attım düşündüm ama işinden içinden çıkamadım bu sefer camdan dışarı baktım sokaklar aynı ruhum gibi karanlık ve yalnız, hem ruhen hem de bedenen çok yoruldum, ablam omuzuma dokunarak "- bana ne hissettiğini anlat kardeşim hadi..?" dedi, ablama dönmeden konuşmaya başladım     "-ne hissediyorum bilmiyorum abla, ikiye bölündüm sanki ben hep kesindim, eğer bir karar verdiysem doğru yada yanlış aslı astarını sormadan o kararı uygulardım ama abla ilk defa bu karardan dolayı huzursuzum evlenmek istiyor muyum yoksa istemiyor muyum? Buse-" dedim...

 Durdum yutkunamadım sanki, gücüm çekilmiş gibi hissediyorum lakin yine de devam ettim         "-Buse- abla ben Deren'e hissettiklerimi Buse'ye hissetmiyorum... Deren'i üzüyorum ama onu mutlu görmek istiyorum... Deren'e benden uzak dur diyorum ama bunu söylerken bile onu görmek istiyorum... Kendimi uzak tutmak, dizginlemek istiyorum ama onu özlemekten yanımda görmek istemekten kendimi alamıyorum... Abla Deren'in o gün Buğra ile--" dedim ama dilim varmadı söyleyemedim sinirlendim o kadar ki yanımda ki duvara sanki Buğra iti oymuş gibi yumruk attım, ablam koluma dokundu hayalden çıktım 'lan niye çıkartıyorsunuz, hayal mayal ben dövüyordum işte... off lan' diye içimden söylendim silkelendim kendime geldim...

 Ablama  döndüm ve derin bir nefes aldım "-onunla çıktıklarını öğrenince kıskandım, istemedim, sevmesin istedim, sadece beni sevsin istedim abla, Buse'de böyle bir duygu hissetmedim ben... bana ne oluyor anlamıyorum, anlayamıyorum..." dedim ve sustum...

Ablam bana buruk tebessüm ile baktı "-ne zamandır bu duygu selinde boğuluyorsun peki... nasıl oldu da seni etkiledi, etkiledi de o senden uzak durmaya çalıştığı halde sen onu görmek için çabalıyorsun he! hadi anlat..." dedi, ablamın gözlerinin içine baktım orada kendimi aradım ama bulamadım, düşündüm  ne zamandan beri sanki o güne gittim... o masum bir o kadarda cadı, sinsi halini anımsadım yüzümde buruk tebessüm ile ablama döndüm anlatmaya başladım pür dikkat beni dinledi...

Yâre-i Dil: Gönül yarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin