Omori, Hikkikel AU.

Bir Kasırgada Ay Çiçeği.

Bu sefer diyeceğim yok, o yüzden hemen hikayeye geçiyorum. :D

Not: Bu bölümde argo vardır.

╭── ⋅ ⋅ ── ✩ ── ⋅ ⋅ ──╮

"Aubrey!, ben geldim!, girebilir miyim?"

...

Ses yok.

Basil: Aubrey?

"Ha?"

Bu ses, Aubrey'in sesine benzemiyordu, daha çok ağzı yamuk bir şekilde konuşan orta yaşlı bir kadının sesi gibiydi.

Basil: Rahatsız ettiğim için özür dilerim!, girebilir miyim acaba?

Kadın: Tamam, istediğini yap. Bu arada, çakmağın var mı?

Basil: Y-yoo?

Kadın: Tüh, yazık oldu. Çakmağımı kaybettim, ve artık sigara içemiyorum, bu yüzden kemirmeye başladım, HA! ÇOK KOMİK DEĞİL Mİ?, KAREN RESMEN Bİ' SİGARA KEMİRİYO'!

Basil, Aubrey'in annesi olduğunu varsaydığı "Karen" kadından korkmaya başlar, herhalde kadının psikolojik sorunları vardı.

Not: Bu AU'da, Aubrey'in annesinin adı oyunda belli olmadığı ismi Karen'dır.

Basil: ..Haha..Evet..Ş-şey, giriyorum o zaman..

Basil, çatlak dolu kapıyı açarak, içeriye girer.

Basil: Igh!

Basil, içerideki kokuyla elini ani bir şekilde burnuna götürür, ardından bira şişeleri ve çöplerle dolu koltukta oturan kadına göz atar.

Karen: Niye orada dikiliyorsun?, işini çabuk hallet, programımı izlerken rahatsız edilmek istemiyorum. HA EVET RACHEL!, JACKSON O SİKİK AĞZINI KAPAMALI!

Basil, kadının söylediği son cümleyi pek anlamamıştı, ve zaten bu ani duygu değişimiyle kadından daha çok korkmaya başlamıştı, Basil merdivenlere doğru giderken programın ismine bir göz attı. "Damadım Mutfakta."..?..

...

Basil: Aubrey!

Çöp, çöp ve daha çok çöp, o kadar çok çöp var ki, neredeyse bütün kapılar açılamaz durumda, biri dışında..

Basil: Aubrey!, burda mısın?

Basil, açılabilecek durumda olan tek kapının kapısını açar, ve tabi ki o kapının üstünde de çatlaklar vardı, ama bunlar daha sert gibiydi ve, üstünde kan lekeleri vardı.

Basil: Aubrey?

Aubrey: Basil!?

Basil: Uh, evet?, deminden beri sana sesleniyordum, duymadın mı?

Aubrey: Şey, odamda yalıtım var.

Bu bir yalandı, Aubrey sadece duymamazlıktan geliyordu.

Basil: Demek öyle!

Aubrey: Hıhı..Niye geldin?

Basil: Ah evet!, pardon unutmuşum, sadece konuşmak istedim.