Saklı Şehir // Kerem Aktürkoğlu

~bedel ödendi ahahsha~

Kerem'den

Sahaya geldiğimizde Nida Peri'nin yanına gitti bizde Halil ile soyunma odasına gittik. Takıma selam verdikten sonra antrenman formasını üzerime geçirdim. Kramponlarımı giyerken Arda abi konuşmaya başladı.

A: Kerem nasıl gidiyor sizin iş?
K: Ne işi abi?
A: Sevgilinle diyorum nasıl gidiyor?
K: Ha iyi abi yaa, güzel gidiyor.
A: İyi iyi her zaman böyle olun, kırmayın birbirinizi.
Y: Evett Arda abinin nasihatları bittiyse çıkalım mı artık?
A: Senide görcez Yunus efendi
Y: Tamam abi ya bişey demedim.

Hepimiz gülerek onları izlerken Berkan yanıma gelip kolunu omzuma attı ve sohbet ede ede sahaya çıktık. Gözlerim Nida'yı aradığında etrafta görünmüyordu. Peri'nin yanındada yoktu. Nereye gitmişti bu kız yaa. Adımlarımı Peri'nin yanına ilerletirken etrafa bakınmaya devam ediyordum ama yoktu hiç bir yerde. Peri'nin yanına geldiğimde konuşmaya başladım.

K: Peri, Nida nerde?
P: Telefonla konuşmaya gitti.
K: Kimin aradığını biliyor musun?
P: Hayır, hemen geliyorum diyip gitti. Gelir şimdi.
K: Tamam.
N: Aşkım?

Yandan gelen sesle oraya döndüm.

K: Güzelim nerdeydin?
N: Telefonla konuşmaya gittim.
K: Kim aradı?
N: Mert aradı yaa.
K: Tamam. Neyse başlar şimdi antrenman görüşürüz.
N: Tamamm sakatlama kendini.

Gülümseyerek yanağından öptüm ardından bizimkilerin yanına gidip top sektirmeye başladım. Taylan'ı görünce aklıma ufak bir şerefsizlik geldi. Sabah yaptığının cezasını elbette ödüyecekti. Sektirdiğim topu Taylan'a doğru attım. Yüzüne gelince herkes gülmeye başladı. O da o anda yere oturmuş başını tutuyordu.

K: ufff tam 90'dan.
T: yaa amk Kerem yaa!
K: ahshah hak ettin bunu kardeşim.
H: puahahaha

Bakışlarım Halil'e döndüğüne yere oturmuş karnını tutarak yere vuruyordu. Onu öyle görünce daha çok gülme tuttu. Ardından Okan hocanın sahaya girdiğini görünce bir anda ciddileşip Halil'in kafasına vurdum.

H: ya benim ne suçum var şerefsiz!
K: sus lan Okan hoca geldi kalk çabuk.
H: ananı satıyım nerde?!

Halil direk ayaklanınca etrafa bakındı. Okan hoca yerdeki Taylan'ın yanına gitmiş nolduğunu soruyordu.

O: noldu oğlum sana? İyi misin?
T: Hocam bir an yıldızları gördüm yemin ederim.

Herkes tekrar kahkaha atmaya başlayınca Okan hocada gülüp Taylan'ı kaldırdı ve antrenmana başladık.

🦁

Nida odaya girdiğimizden beri telefonla uğraşıyordu yanına oturup ne yaptığına baktım.

K: bebeğim napıyorsun?
N: Mert'in davasına yardım ediyorum.
K: siz en son küs değil miydiniz ya?
N: ben onla küsemem ki, atışıp tutarız ama küsmeyiz hayatta.
K: anladım, ee dava ne davası?
N: boşanma davası, ilk gördüğümde şaşırdım genelde böyle davalara bakmazdı. Zaten bende bir halt anlamadım ki davadan, kafam allak bullak oldu.

Bir süre oturup bir yandan konuşup bir yandanda ikimiz davaya bakıyorduk. Savcılığın ne kadar zor bir meslek olduğunu o an anladım.

Akşam yemeği için restoranta gitmiş oturmuştuk. Ben takımla sohbet ederken masanın altından Nida'nın eliyle oynuyordum. Nida'da yanındaki Peri'yle sohbet ediyordu, iyi anlaşmışlardı.

Yemek yedikten sonra oturmuş sohbet etmeye devam ediyorduk. Nida'nın sıkıldığını anlayınca müsade isteyip masadan kalktım. Nida'da sevinmiş olmalıydı ki hemen kalktı. Herkese iyi geceler dileyip odaya çıktık. Üstümü değiştirip yatağa uzandığımda Nida'da saçlarını toplarken yatağa oturmuştu. Boynuna küçük bir öpücük bıraktığımda gülümseyip yanağımı öpünce başını göğsüme koyup gözlerini kapattı. Bende kollarımı Nida'nın beline dolayıp uykuya daldım.

Arkadaşlar uzun süredir yoktum dersler yüzünden şuanda hastayım ama bölümsüz bırakmak istemedim sizi.

Yazcak bir şey gerçekten bulamıyorum bir dahaki bölümde takım şampiyon olsun ve İstanbul'a dönmüş olsunlarr.