《8》Huit

4 2 0
                                    


Jungkook, Taehyung'u kulübeye sırtında taşıyarak getirmişti. Her ne kadar Taehyung bütün yol boyunca inmek için ısrar etse de Jungkook izin vermedi. Genç adamın utandığını biliyordu ve her ne kadar onu göremese de yanaklarının kızardığına emindi. Kulübeye vardıklarında orada bulunan ilk yardım setiyle Taehyung'a pansuman yapan Jungkook, konuşmaya bir yerden başlaması gerektiğinin farkındaydı. 

"Nasıl düştün?"  

"Düştüm işte."  

"İyi de nasıl? Bir ihtimal, birisi yapmış olabilir mi?"

"Bana söylemelisin Taehyung, kim olursa olsun."

"Niye söyleyeyim ki?"

"Çünkü seni önemsiyorum."

"Neden yapıyorsun peki bunu? Neden önemsiyorsun?"

"Çünkü-"

"Ah, yoksa o Fransız arkadaşının yaptıklarının suçluluğunu mu duyuyorsun? Vay be... onun yediği haltların sorumluluğunu üstlenecek kadar çok seviyorsun herhalde."

"Neden bahsediyorsun?"

"Bu halde olmamın sebebi o. Gözün kör mü? Beraberken bana olan o iğrenç bakışlarını görmüyor musun? Fransız olabilir, senin arkadaşın da olabilir ama onun da diğer tanıdığım iğrenç insanlardan bir farkı yok. Söylesene Jungkook, o kim oluyor da bana sürtük diyebiliyor? Ne sanıyor ken-"

"Sana öyle mi dedi?"

"Umurunda mı? O kız sana takıntılı."

"Biliyorum."

"Biliyordun ve bir şey demedin mi? İnanılmazsın..."

"Biliyordum ve teklifini reddettim. Yanına gelmeden önce."

"Kabul etmedin."

"Evet, kabul etmedim. "

"Sen de onu sevmiyo-"

"saçmalama, Taehyung. Çocukluk arkadaşımdan fazlası değildi, olamaz da."


Sustular. Fakat sessizce geçen birkaç dakikanın ardından gözleri kızarmış olan Taehyung, konuşmaya başladı.


"O gün...sana bir şey söyleyecektim. O yüzden erken çağırdım, havaalanına gittiğin gün."

"Hala söyleyebilirsin."

"Açıkçası tekrar o cesareti toplar mıyım, bilmiyorum."

"Her ne ise, söylemekten çekinme."

"Öğrendiğinde böyle söylediğin için pişman olmayacak mısın?"

"Konu sensen, asla."

İkisi de tekrar sessizliğe boğulduklarında birbirlerinden habersizce aynı şeyleri düşlüyorlardı.

'Keşke...keşke ona şuan olduğumdan daha yakın olabilseydim.'

Daha sonra Jungkook'un telefonuna gelen mesajın bildirim sesiyle sessizlik, kaybedenlerin hayalleri gibi bir dumanmışçasına hızlıca dağıldı. Jungkook elini cebine atıp telefonu çıkarırken Taehyung, hiçbir tepki vermedi. 

From FrancéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin