'' Tamam anne ben seni daha sonra ararım şuan uyumam gerek burada gece oldu neredeyse...''
-'' Tamam oğlum iyi geceler sana sıkı giyinmeyi unutma sakın üşütme sonra Seungmin.''
'' Tamam annelerin en güzeli, günün güzel geçsin görüşürüz öptüm seni kardeşlerimi de öp benim yerime, bir ay sonra belki yanınıza gelebilirim iki haftalık tatile giriyor üniversite.''
-'' Gerçekten mi bu çok güzel bir haber gelmeden önce haber ver sevdiğin yemekleri hazırlayayım bir gün önceden.''
'' hahaha tamam anne haber veririm görüşürüz.''
Off çok yorucu bir gündü birazcık dinleneyim bari yarın yazarım şu bir sayfayı.
Yarım saat sonra
Uff uyuyamıyorum neden yaa mis gibi uykum gelmişti gitti bir anda bari şu sayfayı yazayım ama öncesinde kahve. Kahvemi bir güzel hazırlamıştım ve şimdi o masa başındaydım, önümdeki deftere ve sayfaya bakıp '' Bu ödev bugün bitecek çocuklar ve siz ikiniz ve canım ellerim bana yardım edecek oyun bozanlık yok özellikle uyku efendi, bir anda gelip üstüme uyku çöktürürsen çok bozuşuruz valla biliyorsun inadım inat bir hafta boyunca hiçbir şekilde uyumam yapmadığım şey değil sonuçta.''
Masaya oturup kahvemi bir kenara koydum ve yazmaya başladım, aradan baya bir süre geçmiş ki gecenin 3'ü olmuştu saat, ödevi bitirdikten sonra sandalyemi biraz geriye ittim ve gerindim. Bu evde tek başıma yaşamak çok sıkıcıydı azıcık ses olsun istiyordum ama nedense tek olmayı da çok istiyordum manyağın tekiyim resmen haha. Kahve bardağımı aldım ve camdan dışarı baktım hava çok güzel esiyordu. Yumuşak ama sert bir havanın tam dengeli uyumu tenime çarpıyordu. Bu duyguyu çok seviyordum, bazı geceler sırf bu yüzden uyumamışlığım bile oluyordu. Dışarıda çok güzel bir köpek vardı. Her gece aynı sokak lambasının altında bekliyordu ve benim evime doğru bakıyordu bunun sebebini hala anlamış değilim ama bir süre köpekle bakıştıktan sonra giderdi.
Başımı kaldırıp gökyüzüne baktım yıldızlar çok güzeldi, şehir sessizleştiği zaman onlara bakmak aşırı keyifliydi. Başımı yine köpeğin bulunduğu kaldırıma baktığımda başımdan aşağı kaynar sular döküldü ya da ben hayal görüyordum artık uykusuzluktan, lambanın altında bembeyaz bir takım elbisenin içinde yüzünü net göremediğim bir adam vardı. Çok korkmuştum tepki dahi veremedim o elini kaldırdı ve bana salladı ve başını kaldırıp lambadan yasan ışıkla azda olsa yüzünü görebildim dudakları hareket etmeye başladı onun sesini duyamıyordum takii kulağımın yanında bir ses duyana kadar.
-'' Merhaba.''
O an anladım ki o küçük dilimin varlığını unuttuğumu, hemen arkama baktım ama evde benden başka kimse yoktu. Odamın kapısını açıp evdeki odaları dolaştım ama bu evde benden başka kimse yoktu. Heyecan ve korkuyla karışık bir duyguyla odama geri dönüp yine o pencereden o sokak lambasının olduğu yere baktım ve kimse yoktu. İçimi saran bu korkuyu gidermek için,
'' Hayır Seungmin kimseyi görmedin sadece uykusuzluğundan dolayı bir yanılsama gördün ve duydun, oğlum ayrıca bu gece vaktinde orada sap gibi hangi mal durur birde bembeyaz bir takım elbise içerisinde... Sen yanılsama gördün ve öyle bir ses de duymadın, hadi yatağa bu gece yeter bu kadar aksiyon haydi yatağa.''
Ne kadar korksam da gördüklerim bence bir yanılsamadan ibaretti, daha fazla düşünmeden yatağa girdim ve uyudum.
***
'' Nihayet sonunda seni canlı bir şekilde görebildim, benden mutlusu yok bu kocaman iki dünya arasında...''
Evett yeni kurgum nasıll, bir sonraki bölümde görüşmek üzere<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White Blood~ ChanMin
Fanfictionİki dünya arasındaki bu kocaman boşlukta seni bulduğum için şanslıyım, seni gördüğüme mutlu oldum Seungmin...