Selamlarrr evett yeni bir bölümle karşınızdayım umarim hoşunuza giderr neysee hadi bakalım bölüme geçelim iyi okumalarr
---------------------------------------------------------------------------------------------
-
-Rüyamı görüyorum ben? Kalbimin ritmi hızlanmıştı. Ama o şeyin ne olduğunu görmeliyim. Mezara yakınlaşıp önüne yavaşca geçtim b burada bir adam vardı?? Mezar taşına yaslanıp ellerini dizlerinde birleştirip başını kollarının arasına sokmuş ağlıyordu, Nefesim korkudanmı şokdanmı bilmem az kalsın kesilicekti. Sim siyah giyinmişti siyah büyük kanatları vardı. Ben ne görüyorum???
Jk: K Kimsin??
"...... "
Başnı kaldırmadı ağlıyordu hala, elimin titremesiyle yavaşca yakınlaşıp elimi koluna hafifce dürttüm
JK: Neden ağlıyorsun?? Kimsin??
Başını kaldırıp bana baktığında geriye çekilmemle yere düşmem bir oldu. O kan ağlıyordu? tek beyaz olan ten rengiydi ölü gibi beyazdı, sim siyah ensesinden olan saçları güzel gözlerinden akan kan damlaları, kanatları, giyimi.. Meleği andırıyordu. Beni görünce ifadesiz bana bakmaya başladı Geriye doğru sürünerek kalkmaya çalıştığımda arkamdan birisine çarpmamla arkamı döndüm. Suyen teyzeni görünce ayağa kalktım. Buranın bakıcısıydı.
Suyen: Ufaklık? Senin burada ne işin var?
Jk: Suyen teyze bu kim?? / deyişimle mezarı işaret etdim ama baktığımda şok geçirdim orada az önce siyah kanatlı ağlayan adam yoktu
Suyen: Kim oğlum göremedim?
Jk: A az önce burada bir adam vardı gördüm kanatları vardı rengi bem beyazdı ağlıyordu
Suyen: Bak Jungkook burada fazla vakit geçirme hadi evine git
Jk: Ama vardı yemin ederim onu gördüm ama bu mezar neyin nesi??
Suyen: İç çekerek/ Bu mezar... Bundan 20yıl önce idam edilen cani katilin mezarı. Ben buraya ilk geldiğimde bu mezarı kim buraya kurdu kim defn etdi bilmiyorum ama her defasında bu mezar ter temiz ve ışıl ışıl, hiç biraz zaman temizlemedim kendisi böyle.
Duyduklarımda mezara baktım 23 yaşında ölmüş ne kadarda gençmiş..
JK:O adam da kimdi ben halisilasyon görmüş olamam kendimdeydim eminim
Suyen: Daha fazla bir şey söyleyemem oğlum, o bundan hoşlanmaz
JK: Kim hoşlanmaz?
Suyen: Ben gidiyorum sende gitsen iyi edersin/ demiş yavaş adımlarla gitmişti.
Sözümü tamamlamamıştım bile. Bu mezarda bir gizem olduğuna eminim. Etrafıma bakıp hızlı adımlarla mezarlıktan çıktım. Caddenin bi tarafında beni bekleyen şoförün yanına ilerleyip arbaya bindim. ...
Yazar'dan
Jungkook villaya gelince girdi. Kapını aralayıp geçti adımlarını durdurup evi süzdü gözleriye. Bir an geçmiş gözünde canlandı bundan bir kaç yıl önce burada çoçuk sesleriyle gülüşler annesinin yaptığı yemeklerin kokusu gelirdi.
Ama şimdi bu sarayda sadece hasta annesi ve kendisi kalmıştı ev bom boş ve sessiz. Hiç kimse gülmüyor her kes bu evden uzak kalmaya çalışıyordu. Yüzü asık şekilde yukarı kata çıkmaya başladı. Odasına girecekken salondaki koltukta oturan annesini ve hizmetçiyi gördü yanlarında bir kadın daha vardı elinde bir sopa tutmuş evin duvarlarına gezdiriyordu garip garip sözler söylüyordu
Jungkook'tan
Ah anne bıkmadınmı eve büyücü kadın getirmekten? Annemde bu evde başka bir şeylerin olduğunu inanıyordu bense böyle şeylere inanmam hattda nefret ederim melek diye bir şey yok ama o mezarlıkta gördüğüm neydi bilmiyorum. Yavaş adımlarla salona yakınlaştım.
Kadınsa gözlerini kapatıp bir şeyler söylemeye başladı
Kadın: Bu evde iyi şeyler yok enerjisi çok kötü Bayan
Bayan Jeon: Napabiliriz??
Kadın: Bu sadece bir kişinin başnın altından çıkıyor. Onun siyah kanatları bem beyaz cildi var bir o kadarda güzel yüzü.. ve sizin ailenizden el çekmemeye and içmiş durumda bundan kurtulamazsınız
Kadının tarif etdiği kişi mezarlıkta gördüğüm o adam'mı yada başka şeymi ona çok benziyordu nedense eve gelen her büyücü bu sözleri söylüyordu Kadın
Jungkook: Onun adı 'Ölüm Meleği'
Bu söz ağzımdan isdemsiz şekilde çıkmıştı bunu ben söylemedim. Söylediğim anda kadın gözlerini açıb bana baktı
Kadın: Sen küçük çoçuk... Onun en iyi zaaflarından ve kurbanlarından birisin
JK: Ne anlamadım??
Kadın: Yakında.. Sadece yakında
Kadın Eşyalarını toplayıp hızlı adımlarla çıkmıştı evden, bense baka kalmıştım bu ne söylüyor diye
Bayan Jeon: Benimde vaktimin dolmasına az kaldı
JungkookJK: Ash anne öyle şeyler söyleme! Delinin biri gelmiş salak salak konuşuyor sende inanıyorsun öyle şeyler yoktur efsane sadece para için geliyorlar işte
JK: Ben uyacağım geç oldu sende dinlen
Bayan Jeon: Bizim yüzümüzden evin durumundan derslerinden geri kalma oğlum okuluna git
JK: Her şey düzelene kadar evde kalacağım anne okul filan yok konuşmuştuk İyi geceler
Odadan çıkıp kendi odama geçtim yavaş adımlarla, üstümü çıkarıp duş almaya girdim ...
Akan suyun altında duvara dönüp ellerimle iki taraftan destek alarak başımı eğmiş dalmıştım o mezarda gördüğüm şey hakkında. O neydiki? Bu aralar fazlamı gerçek üstü şeylere takıntılıyım?? Ah Jungkook öyle şeyler yok çıkar aklından.
Yazar'dan
Jungkook kafasını sağa sola sallayıp şampuanı almak için arkasını döndüğünde ürküp geri sıçradı. Karşısında Mezarda gördüğü o gizemli adam vardı. Kanatlarını hafif bükmüş duvara yaslanıp kollarını kilitlemişti. Alt dudağına dişlerini geçirip ısırarak kendisinden korkan gencin çıplak ve sudan ıslanan vücudunu izliyordu. Jungkook'sa üstünü kapatsın yadaki bu adam nerden çıktı diyemi sorsun hangisini yapsın bilmiyordu dilini yutmuştu sanki.
"Ah Jeon Jungkook vücudun tam bir şaheseri.. Hala Kim Taehuyung'un gerçek olduğuna inanmıyormusun?"
JK: Titrek sesle/ S sen nerden geldin burada ne yapıyorsun....
----------------------------------------------------------------------------------------------
Biraz merak edin JDJSJJZKSMS neyse bu bölümde bu kadardı diğer bölümde görüşürüz