İyi okumalar ;)
Uzun bir sessizlikten sonra alış veriş merkezine vardık yolda bir kaç kırtasiye mağazası görmüştük ama kapalılardı bizde mecbur buraya gelmiştik arabayı park etmek için garaja indik arabayı park edip alış veriş merkezinin giriş kapısından girdik burası şehrin en çok bilinen alış veriş merkeziydi nerdeyse herkes bilirdi çünkü insanların istediği her şey vardı çoğu şeyi burda bulmak kolaydı. Bu yüzden herkes buraya gelmeyi tercih ederdi ama genelde çok kalabalık olurdu ki bu çok doğal. Bizim ne alacağımız belliydi sadece ne olur ne olmaz diye alınacaklar listesi hazırlamıştık;
"4 adet kareli defter"
"4 adet çizgili defter"Kalemler, Silgiler vs..
2. Kata çıktığımız'da kırtasiyeler tam karşımızdaydı ama uzaktan bakınca çok da kalabalık görünmüyor. Hızlı adımlarla kırtasiyeye doğru ilerledik gerçekten de o kadar da kalabalık değilmiş rahatça nefes aldık. Şimdi ihtiyacımız olan defterleri ve kalemleri alabiliriz ben defterlerin olduğu yere doğru ilerledim küçük hanım da kalemlere bakıyordu. Ben defterleri hazırladım onun yanına doğru ilerledim hala kalemlere bakıyor.
Sanırım henüz kalitesine ve ve kendine uygun kalemi seçememişti alt tarafı bir kalemdi ama benim böyle dememe de sinir oluyordu o yüzden onun yanında söyleyemiyordum. Dayanamayıp yanına yaklaştım.
"Hangilerini beğendin kelebeğim?"
"Hepsi çok güzel seçemiyorum."
Dediğim gibi ona göre hepsi güzel olur ama seçemez ve hepsini alıcak değiliz. Hemen elimi bir tanesine uzattım.
"Bunlar nasıl?"
"Çok güzell."
"O zaman bunu seçiyoruz" der demez elimden kapıp kasaya doğru ilerledi.
Kendimi tutamayıp hafif güldüm. Onun bu hareketleri beni güldürüyordu eminim ki o da içinden gülüyordur. Her neyse her şeyi aldığımızdan emin olmak için tekrardan listeye bakıp göz gezdirdim her şey tamdı ihtiyacımız olanları aldık. Bende onunla beraber kasaya doğru yöneldim. Kasadaki sırayı bekleyip aldıklarımızı ödedikten sonra kırtasiyeden çıktık. Küçük hanımın yüzü gülüyordu nihayet beraber dışarı çıktığımızda hep yüzü gülüyor ve bu beni mutlu ediyor. Alış veriş merkezinden çıkmadan önce beraber bir şeyler yemek istiyordum.
"Aç mısın? Bir şeyler yemeye ne dersin?"
Tam tahmin ettiğim gibi cevap verdi:
"Daha yeni kahvaltıdan çıktık tatlım!
Bu sefer kahkaha patlattım. Bu cevabı bekliyordum ama çok yiyen birisi olduğumu da biliyordu aslında ona rağmen yememe dikkat etmemi istiyordu. Ama kilo konusunda gerçekten kendime dikkat etmek istiyordum. O halde yemek yiyemiycektik neyse o kadar da önemli değil zaten çok açlığım yok.
Fakat eve almamız gereken malzemeler vardı onları almalıyız bu yüzden çıkmadan almalıyız. O sırada küçük hanımın da aklına geldi.
"Ev için malzeme almamız gerek."
Bu kız gerçekten aklımı okuyor olmalıydı bazen korkuyordum. Sonra uzaktan bana seslendi.
"Hadi acele etsene!"
Ne ara gitmişti birden diye şaşırırken devam ettim. Sanırım mutfakta çok fazla zaman geçirdiğim için mutfakta ne var ne yok ne eksik bilen sadece benmişim gibi hissetmeye başladım bu yüzden de kelebeğimin hiç bilmediğini düşünüyordum. Meğersem biliyormuş. Tek başıma mutfakta zaman geçiremezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerin Aşkı
Short StoryBu kitabı bana yazdıran şey aşk mı? Yoksa sadece yalandan ibaret bir aşk mı? Tüm bu duygularımı, hisslerimi sevgimi ve ilgimi o kişiye karşı kullanarak yazmış olduğum bu kitaptan ibaret.