dusk till dawn, yoonmin

25

yoongi hyung
jimin
umarım bu sefer mesajıma cevap verirsin
endişelenmeye başladım
evine geleceğim ama seni ve anneni rahatsız etmek istemiyorum

jimin
selam hyung
endişelendirdiğim için üzgünüm
sadece iyi hissetmiyordum ve
o yüzden mesajlarına dönemedim

yoongi hyung
neden iyi hissetmiyordun
ne oldu

jimin yazıyor...

jimin çevrim içi

jimin yazıyor...

jimin
hyung
nasıl diyeceğimi bilmiyorum
söyle artık jimin|
sen ve savcı kim'in haberinden sonra

jimin yazıyor...

yoongi hyung
aramızda bir şey var sandın
tanrım
hayır aramızda bir şey yok jimin

jimin
özür dilerim
biraz medyaya kandım biraz da kendi kafamda kurdum
aptallık yaptım

yoongi hyung
jimin
tek merak ettiğim şey
bu haberin seni neden üzdüğü

jimin
hyung
bu bu şekilde söylemek istemezdim üzgünüm
bir süredir sana karşı farklı hisler besliyorum
ama hem beraber çalıştığımız için hem de beraber olamayacağımızı düşündüğüm için kabullenemedim ve kabullendiğimde de sana söyleyemedim
ilişki haberi çıkmasa çok yüksek ihtimalle bir süre daha söyleyemezdim

yoongi hyung
jimin
yüz yüze konuşmalıyız
yanına gelebilir miyim
evde misin

jimin
evdeyim

yoongi hyung
geliyorum hemen

_

yoongi arabasını uygun bulduğu ilk aralığa park edip jimin'in apartmanına doğru yürürken adımları aceleciydi. tüm yol boyunca ona diyeceği şeyleri düşünmüştü. belki de çok düşünmesine gerek yoktu ne de olsa jimin ile aynı hisleri hissediyordu. fakat hisleri bazı şeyleri umursamamasına engel değildi. aralarındaki yaş farkını düşünüyordu, her ne kadar jimin yetişkin olsa da annesinin ne düşüneceğini düşünüyordu, etrafındaki insanların ne diyeceğini düşünüyordu. 

belki de yoongi bütün bunları siktir etse ve sadece kendi mutluluğunu düşünse her şey daha kolay olabilirdi. ama min yoongi için her şeyi siktir etmek kolay değildi. 

apartmana geldiğinde gerginlik ve heyecandan buz tutmuş elini kaldırdı ve zile bastı, çok geçmeden apartman kapısı açıldığında hızlı adımlarla merdivenleri çıktı. sabırsızlıktan merdivenleri ikişer çıkmaya başlamıştı ve son basamağı da çıktığında heyecandan nefesi kesilmişti. bir dakika durup dinlendi ve hızla çarpan kalbini sakinleştirmeye çalıştı. 

sakince kapıyı tıklattığında ayaklarını yere vurarak ritim tutmaya başlamıştı. kapı yavaşça açıldığında bakışlarını yerden kaldırdı ve karşısında akmış pembe saçları ve üzerindeki salaş kıyafetlerle ona bakan jimin' çevirdi. boğazı düğümlendi, diyecek hiçbir şey bulamadı o an. bütün düşündüğü şeyler aklından uçup gitmişti. 

jimin'e doğru yaklaştı ve bir eliyle yarım şekilde açık olan kapıyı daha da açarken diğer elini jimin'in yüzüne çıkarmış, dudaklarını onun dudaklarına bastırmıştı. jimin başta şaşırsa da yoongi'ye karşılık verdi. bir elini yoongi'nin omzuna çıkardı, boşta kalan eliyle ev kapısını itledi. yoongi'nin sırtı kapıyla buluştuğunda jimin, onun üst dudağını kalın dudakları arasına almıştı. nefes nefese kaldıklarında dudakları ayrıldı fakat her an yeniden buluşacaklarmış gibi birbirlerine çok yakındı. 

yoongi göğsü inip kalkarken gülümsedi. elini jimin'in omzundan boynuna oradan da dudaklarına çıkardığında baş parmağıyla pembe saçlının alt dudağını hafifçe okşadı. dudaklarını yeniden jimin'in dudaklarına bastırmadan önce "sana aşığım." dedi. 

ve sadece bunu demesi jimin için yeterliydi. 

***