"Bitti!" diye haykırdı genç kız, kafeye girer girmez bu şen haliyle müşteriler dahil olmak üzere herkesin dikkatini çekmişti ama ilk değildi. Mariam Tilda Saleh hiçbir şey yapmasa bile birçok kişinin dikkatini çekebilen nadir insanlardandı çünkü.
"Sanırım sınavlarından bahsediyor." diye mırıldandı Abed, bir kolunu bara yaslamış kahve yapmakla uğraşan José Pedro'ya doğru konuşuyordu.
"Emin değilim Abed, belki istifa ediyordur." dedi José. Sıcak fincanı patronunun önüne koyduktan sonra ellerini beline yaslayarak neşeli iş arkadaşına çevirmişti bakışlarını. Son birkaç ayını beraber harcamış olmaları bir yana, karşısında gördüğü genç kadına verdiği değeri kendisine itiraf edemiyordu.
"Tabii ki istifa etmiyorum, kapa çeneni." dedi genç kız gülerek. Çantasını her zamanki gibi umursamaz bir şekilde kenara attıktan sonra Abed'e doğru ilerlemiş ve parmak uçlarına kalkıp adamın sakallı yanağına ufak bir öpücük bırakmıştı.
"Sınavlarım bitti! Yaza hazırım, kesinlikle hazırım. Harika bir yaz olacak. Eğlenceli olacak. İnanın bana en harika yazım olacak."
"Emin ol inanıyoruz Matilda." diyerek güldü Abed. Artık kızı gibi görmeye başladığı genç kızı kolunun altına aldıktan sonra sıkıca sarılmıştı. Yıllar önce kendi oğluyla birlikte kaybettiğini düşündüğü babacan tarafını Mariam Tilda ile tekrar bulduğunu hissediyordu.
"O zaman..." diye mırıldandı José Pedro, eline aldığı plastik kahve bardağına buz koyduktan sonra buzların tıkırdamasını sağlayarak genç kıza gösterdi.
"Yazın ilk buzlu kahvesi benden. Maaşımdan düşersin patron."☀️
"Bayan Saleh, Bay Pascal geldi." diyerek başını aralık kapıdan uzattı Lizzie. Patronunun ona dönen bakışlarıyla birlikte gülümsemişti. Baharın başından beri her 'Bay Pascal burada' cümlesini kullandığında kenara bir dolar atsaydı büyük ihtimalle ev kirasını ödeyebilirdi.
"Bırak gelsin Lizzie, sonra beni görene kadar gitmiyor ve seni lafa tutuyor." diyerek güldü Tilda. Gözlüklerini çıkartıp masasına koyduktan sonra arkasına yaslanmış ve saçlarını düzeltmişti belli belirsiz.
"Açıkçası ben halimden memnunum." dedi genç kız gülümseyerek odadan çıktığında kendi masasına doğru attı adımlarını.
Son zamanlarda görmeye fazlasıyla alıştığı Pedro Pascal'ın kendisine uzattığı buzlu kahve bardağını gülümseyerek aldı.
"Her seferinde bunu yapmak zorunda değilsiniz Bay Pascal, teşekkür ederim. Ve Bayan Saleh sizi bekliyor.""Zorunda olmadığımı biliyorum Lizzie, keyfini çıkar." dedi Pedro. Genç asistana kibarca göz kırptıktan hemen sonra ofise atmıştı adımlarını.
"Aslında seni kaçırmaya gelmiştim ama mümkün olmayacakmış gibi hissettiğim için elimde kahvelerle geldim."
"Yazın ilk buzlu kahvesi!" diye neşeyle söylendi Tilda. Oturduğu yerden kalkıp Pedro'nun yanına ilerledikten sonra yanağına bir öpücük bırakmış ve kahvesini alarak tekrar yerine oturmuştu.
"Dışarı çıkarken yanağındaki ruj izini silmelisin." dedi dalga geçerek.
"Asla, bu benim yeni damgam."
Sakince güldü kadın. Buzlu kahvesinden bir yudum aldıktan sonra kahve bardağını hâlâ yüzünde varlığını kuruyan tebessümünü saklamak için yüzüne siper etti.
"Tilda, hâlâ uzun araba yolculuklarını seviyor musun?" diye sordu Pedro. Kendi bardağından koca bir yudum aldıktan sonra bardağını masaya, arabasının anahtarlarını da bardağın yanına bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seasons|pedro pascal
Fanfiction"Seni hatırlamayacağımı düşünmene inanamıyorum, bu çok kırıcı." dedi adam. Kadın güldü. Masanın diğer ucundaki adama bakarken zihnini eski anılar dolduruyordu. "Konu hatırlayıp hatırlamaman değil, sadece tekrar karşılaşacağımızı ummuyordum." "Ama...