4

10 2 0
                                    

Sınıfa girdiğimde kimsenin olmadığını fark ettim. Erken mi gelmiştim? Saatimi kontrol ettiğimde gerçekten çok erken geldiğimi fark etmiştim.

"Harika. Tek başıma sıkılıcam."

"Tek olduğunu kim söyledi?"

Duyduğum sesle arkamı döndüğümde bakışları tatlı sevgilimle karşılaşmıştım. Nazikçe çantamı alıp sırama bıraktıktan sonra masaya oturup bana baktı.

"Sana ihtiyacım var."

Yavaş adımlarla yanına gidip ona sıkıca sarıldım. Kollarını belime dolarken başını göğsüme yaslamıştı. Tebessüm edip bir elimi saçlarına götürdüm ve nazikçe okşamaya başladım.

"Seninle baş başa kalmak hoşuma gidiyor Taehyung."

"Benimde öyle."

Başını hafifçe kaldırıp gözlerime baktı.

"Sana yaşatmak istediğim bir şey var."

"Nedir o?"

Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarımızı buluşturdu ve hemen geri çekildi. İsteyip istemediğimi ölçer gibi bir hali vardı. Beni öpmesi hoşuma gitmişti, bu yüzden bu kez ben dudaklarımızı buluşturup gözlerimi kapattım.

Bu sefer hiç zorlanmadan ve birinin dürtüklemesine gerek duymadan uyanmıştım. Gözlerimi araladığımda bana bakan birini fark ettiğimde panikleyip yerimden sıçradım.

"Hey hey sakin ol. Geldiğimizde burada uyukluyordun. Gece rahat uyuyamadın mı?"

Okula erken geldiğimden sıramda uyuyakaldığımı fark etmemiştim. Gözlerimi ovuşturduktan sonra bana bakan Jimin'e doğru döndüm.

"Hiçbir zaman uykumu iyi alamıyorum ki."

"Uyandığına göre söyleyin sıramdan defolsun gitsin."

"Hey Jungkook! Arkadaşınla böyle konuşmamalısın."

"O benim arkadaşım değil. Bizle takılmasına karar verirken bana mı sordunuz?"

Hafifçe kaşlarımı çatıp Jungkook denilen ve henüz tanışamadığım çocuğa baktım. O parlayan gözleriyle karşılaştığımda afalladım. Bakışlarımiçime doğru işliyordu sanki. Hâlâ rüyada olmalıyım. Bu parlayan gözleri asla unutmam.

"Hâlâ rüya görüyorum.."

"Elini yüzünü yıka bence. Uyanıksın Taehyung."

"Hayır değilim. Biri çimdikl- AH!"

Seok Jin ben sözümü tamamlayamadan kolumu çimdiklemişti. Uyanık olduğuma artık emindim. Bakışlarımı tekrar Jungkook'un gözlerine çevirdim. Bu oydu, aylardır rüyalarımı süsleyen ve gözlerinde galaksileri barındıran çocuk oydu işte.

"Sıramdan defolup gitmeye niyetin yok mu?"

Gözlerimi kırpıştırıp ona bakmaya devam ettim. Gerçekliğine bir türlü inanamıyordum. Rüyamdaki kişiliğiyle alakası dahi olmayan bu kişi nasıl olur da benim rüyalarımın prensi çıkabilir?

"Of, beni rahatsız edersen seni gebertirim."

Jungkook sinirle yanıma oturup başını duvara yasladı ve gözlerini kapatıp sessizce durdu. Benimde konuşmadığımı fark eden diğer arkadaşlarımız ortamın gergin olduğunu düşünerek kendi sıralarına geçip bizi yalnız bıraktılar. Ben hâlâ sesimi çıkartmadan Jungkook'u izliyordum.

"Hep böyle sessiz kalıyor musun?"

"Ne?"

Gözlerini açıp başını hafifçe bana doğru çevirdi ama duvara bakıyordu.

Dream • TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin