8

5 0 0
                                    

İlkin'den...

Göksenin olarak bildiğim Kutay'la uzunca bir süre konuşmuştuk, daha sonra sohbetin sıkıcılaşmaya başlaması ile mesajına yanıt vermemiştim.

Yatağımdan kalkıp masama yürüdüm. Kilitli çekmeceyi açıp içinden siyah kaplı günlüğümü çıkardım. Yazmak gerçekten insana iyi geliyordu. Yani en azından anlatabileceğim biri olmadığı için içimdeki hisleri bu sayfalara kusmak cidden kendimi daha iyi hissetmeme neden oluyordu. Yoksa en küçük şey bile bir çığ gibi büyüyüp çok büyük sorunlara yol açabiliyordu.

Uzun zamandır ilk defa ne yapacağımı bilemiyorum. O kadar uzun süredir monoton bir hayatım var ki asla comfort zone'umdan çıkma gereksinimi duymamıştım ama şimdi öyle bir haldeyim ki, gerçekten alıştığım sınırların dışına çıkmam gerekiyor. Her şeyden önce artık toparlanmak için bunu yapmam gerekiyor, artık toparlanmalıyım, evet evet, bunu yapmalıyım.

Kalemi tam yazmak için kağıda doğru götürüyordum ki kal gelmişti. Öylece dakikalarca hareketsiz duvara bakakaldım. Onca düşünce geçti aklımdan, her bir düşünce beni daha da eskiye, daha da derine götürdü. En sonunda kendime geldiğimde gözlerimin dolduğunu fark ettim. 

Her ne yaşarsam yaşayayım hala bu duruma geliyor olmamdan dolayı kendimden nefret ediyorum. Evet, karakterim bu, alıştım artık buna ama yoruluyorum. Herkesten, her şeyden çok en çok kendi kendime yoruyorum. Bilmiyorum, belki bundandır bu kadar uzun zamandır toparlanamam, belki bundandır bu kadar çok yıkılışım, belki bundandır hala insanlara güveniyor oluşum, insanları üzmemek isteyişim. İnsanlara soğuk davranıyorum, umursamıyorum ayağına yatıyorum ama öyle değil, inanın çok ağrıma gidiyor. Bu soğuk duvarlarımın ardından hala sıcacık atan bir kalbimin olduğunu biliyorum ve bundan dolayı kurdum ya o duvarları. Sıcacık atam kalbim daha fazla zarar görmesin diye. Ama galiba artık o duvarları yıkma vakti geldi. 

...

Hazırlanma vaktim gelmişti ama üstümde tabii ki de büyük bir kararsızlık vardı. Uzun zaman sonra ilk defa ne giyeceğim konusunda kararsızdım, bi memnuniyetsizdim. Kendimi bir türlü beğenemiyordum. 

Uzun zaman sonra açan güneş tam ilkbahar vibe'ı veriyordu. Yazlık kıyafetlerimi giymeyi özlemiştim.

Kalın beyaz bir sweatim ile siyah şortumu çıkardım, biraz üşüyebilirdim ama zaten evde olacaktık. Denediğim bir kaç kombinin ardından gerçekten en iyisi buydu. Tamda saçlarımı alttan toplamışken telefonumun çalması ile yatağıma doğru ilerledim.

Arayan Kutay'dı.

"Efendim Kutay?"

"Napıyorsun premses?" Premses...

"Hazırlanıyorum, 5 dakikaya hazır olur gibiyim. Sonrada taksiye binip gelir-"

"Hiç uğraşma sen." diye sözümü böldü ve konuşmaya devam etti. "Bende sizin ordan geçiyorum şimdi Seray ablayla. Beni eve bırakıp dışarı çıkıcak o. Sende gel bizimle." 

Şaşırmıştım çünkü babasının şehir dışında olduğunu sanıyordum.

"Şey 5 dakika bekletmem sorun olmaz değil mi?" 

"Hayır premses, bizde 5-6 dakikaya anca orada oluruz zaten."

"Kapatıyorum o zamaannn. Öptümmm."

"Öptün?"

"Yok bişi sus." dedim heyecanla. Anlık olarak fazla kaptırmıştım kendimi. 

...

"Evet başlayalım mı dersin artık hazırlıklara."

KIRMIZI SWEAT|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin