5

12 4 0
                                    

"Evet senin kızım." dedi babam. Deniz'de odasından çıkıp yanıma gelmişti. Oturduğum tekli koltuğun koluna oturdu. O kadar boş yer varken geldi gene kafamın dibine tünedi.

"Noldu?" diye sordum tüm profesyonelliğime geri dönerek.

"Hastane yemeği düzenleyeceğiz, tarzına güveniyoruz. Mekanı ayarladık; içini, davetiyeleri, temayı ve menüyü ayarlamak sana kaldı."

Saniyesinde profesyonelliğimi kaybederek ağzım açık şekilde bir anneme bir babama baktım. En sonunda dibinde tünemiş olan ikizime baktım. Bana gülümsedi 'Sana güveniyorlar.' der gibi. Açıkçası bu kadar büyük bir şey olacağını hiç tahmin edemezdim.

"Em-emin misiniz?" dedim yineleyerek.

"Evet. Bilal abinde onayladı bunu ama gene de Kutay'la ortak karar alın, ayıp olmasın." dedi. Babam ve Bilal abi hastane müdürleriydiler. Babam ve Bilal abi liseden beri çok yakın arkadaşlar ve ikiside tıp okuyunca beraber hastane açmak istemişler. Kutay ise Bilal abinin oğlu. Aynı zamanda aynı okuldayız Kutay'la. Yani çok bir sohbetimiz yok okulda, merhaba merhabayız ama ailecek toplandığımız zaman beraber gayet eğleniyoruz. Ve şöyle bir durum var babalarımızın ileride hastaneyi devredecek birileri aradıkları için bizi shipliyorlar. İnsan kızını biriyle shipler mi ya!

"Konuşurum Kutay'la." dedim.

"Ayrıntıları sana mail olarak yollarım yarın sabah. Okulda Kutay'la konuşursunuz, okul çıkışıda plana başlarsınız." dedi.

"Yarın Kaya ile buluşacağım ama okul içinde konuşurum ben Kutay'la."

"Kaya?" dedi annem sorarcasına.

Deniz konuşmaya atladı. "Okuldaki herkese proje verildi ve herkes çiftler halinde yapıyor. İlkin'e de Kaya denk geldi." 

"Hmm, anladım." dedi annem.

"Tamam yarın Kaya ile ders çalış ama pazartesiye kadar davetiye tasarımı hazır olsun, yemeği haftaya cumartesi yapmak istiyoruz." diye ekledi babamda.

Sohbet bitince direkt odama geçtim. Telefonumu elime aldığımda 2 sohbetten 3 yeni mesaj vardı. Biri müthiş sapığım Göksenin diğeri ise Kutay'dı.

İlk olarak Kutay'ın konuşmasına girdim. Aslında Kutay gerçekten yakışıklı çocuktu. Kahverengi saçları, yeşil gözleri vardı ve gerçekten kendine özen gösteren bir erkekti. Ne zaman görsem saçlarıma fön çekerdi ya da cildine çok dikkat ederdi. Son bir kaç aydır da bildiğim kadarıyla gym'e gidiyordu, fiziği de iyiydi. Aslında Kutay baya iyiymiş ya.

Kutay: Selam, naber?

İlkin: iyiyimm sen

Ay bu çok samimi olmuştu. Ne gerek vardı 2. m'ye.

Anında online olmuş ve sohbete girmişti. Bu yüzden Göksenin'in mesajına bakıcak fırsatım olmamıştı.

Kutay: İyiyiMM

Kutay: çdşdödçxlcöçcc

İlkin: tamam be geç dalganı 

İlkin: bir daha bok samimi davranırım 

Kutay: ÇDŞSÖSÇXLXÖÇS

Kutay: Tamam tamam şaka yaptım

İlkin: adam ol 

Kutay: Olurum 

İlkin: ee?

Yazdım en sonunda yazıcak bir şey bulamayınca çünkü ilk yazan oydu sohbeti devam ettirmesi gerekende.

KIRMIZI SWEAT|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin