-Hadi yeğen,geldik.
Yerimden sıçradım ve o anda da cevap vermeyi unutmadım :
-Ne ara yaaa . Ben daha uykumu alamadım.
Ben saçmalamaya devam ederken ; Ege ya da annem arasında karar vermem gerekiyordu.
Şuanda annemin tribini çekmek istemediğimden ; en doğru kararın EGE VURAL olduğunu kabullenmek zorunda kaldım.
Taksiden indim. Ve EGE'yi aradım.
- Şeyy,alo?
- Ne Eylül ne ?
- Ben Mersin'deyim. Beni gelip buradan alır mısın?
- Tamam bekle.
Onu ikna etmenin bu kadar kolay ve kısa olacağını gerçekten tahmin etmemiştim.
Oradaki tek yıldızlı otellerin birine girdim.
Saçını en tepeden ( iğrençti) topuz yapmış olan kadın:
-Buyrun efenm,ne istemiştiniz?
Burası otel ya , domates istiyorum .Otelden ne istenir canısı ?
- Yarım saat veya daha az bir süre bir oda tutmak istiyorum MERVE HANIM.
Tabii ki de ismini yaka kartından okumuştum.
- MA-LE-SEF YA-PA-MI-YO-RUZ.
HECELEYEREK KONUŞMASAYDIN BİR DE...
- Tamam o zaman ; yarım saat sizin yanınızda durayım ben de. Şey , ben içecek olarak bir GAU JAL alabilir miyim?
Ne olduğunu bilmediğinden ; yüzünü buruşturmadı ve hiçbir tepki vermedi :
- Milkshake var.
- Tamam neyse...
GAU JAL ... İnek idrarı içeceği olur kendileri.
Tabi ki de daha önce içmedim ve böyle bir saçmalık yapmam da .
Sadece biraz ... Tamam ; kabul ediyorum . Biraz değil , ÇOK gıcıklık olsun diye yaptım ama ; MERVE HANIM daha anlamını bile bilmiyor.
Biraz sonra ÇİLEKLİ MİLKSHAKE geldi.
Bu tahmin ettiğimden daha da kötüydü.
Çilekten nefret eden ben ,şimdi niye çilekli milkshake içeyim ki?