🥀

101 9 20
                                    

Tae çantası ile eve giderken durakta Jungkook'u gördu. Büyük ihtimalle sarışın kızı otobüse bindirmek için buradaydı.

Jungkook kızın otobüsü geldiği zaman kıza uzun bir öpücük vermiş ve sonra ise otobüs uzaklaşınca suratına bıkkın bir ifade koyarak oradan uzaklaşmıştı. Tae'ye bakmamıştı bile.

Tae alışmıştı. Anlamak istiyordu sadece; madem sevmiyor ve sıkılıyordu, neden beraberdi? Bu yüzden mi her hafta farklı birisiyleydi?

Harika. Şimdi bir ay boyunca sadece bunu düşünecekti.

Eve giden Tae kendisini yatağa attı. Son zamanlar eve geldiğinde direkt yaptığı şey sadece uyumaktı. Sadece uyumak...

Yine uyudu Tae. Sabah kalktığında kahvaltı edip okula gitti. Içeri girdiğinde sınıftaki yerine oturdu. Bir sıkıcı gün daha başlıyordu...

"Taehyung"

Dedi iğrenen bir ses.

"Bunu düşürmüşsun al"

"Sağol"

Önüne fırlatılan okul kartını cebine koyup geri sıraya yattı.

"Mal"

Ayak sesleri kesilince anladı. Gitmişti Jungkook...

"Bu mal sana mal gibi hâlâ aşık..."

Ders bittiğinde toparlandı Tae. Mutlu değildi. Hiç.... yorulmuştu. Jungkook'un peşinde koşmaktan yorulmuştu. Bir hayal uğruna yorulmaktan yorulmuştu.

Fotoğraflar asılmıştı. Jungkook'a yazılı Taehyung'la dolu bir duvar vardı...

Jungkook o duvardan geçerken yazılı ismi gördü. Başını eğip yürümeye devam etti. Son fotoğrafta ise ilk kendisine baktı. Sonraysa cebindeki elini çıkartıp fotografın altındaki yazılı ismi usulca okşadı. Ve bunu o an yalnızca Jungkook tek yaşadı sanıp gitti. Fakat duvarın arkasından kendisini izleyen Tae'den bihaberdi...

Yine De Kalkar Seni Severdim...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin