Ölümcül Tiyatro

Kızıl Saçlı Kız

Takıntı..Aşk..Hoşlantı.. hayır yalnız kalma korkusu, sevdiğini sandığı erkeğin içten içe romantize ettiği sahte kişiliğine takıntılı yalnız ve sevgisiz bir kız.."Sevdiğim çocuk nihayet beni istiyor " diye düşünüp zevk almaya çalışırken karşısındaki abaza birlikte olmadıklarını tembihlemeye çalışıyor, O sadece girdiği deliği önemsiyor sadece kendini düşünüyor sadece toplumda diğer erkeklerin arasında yattığı insan sayısı skoruyla öne çıkmayı düşünüyor.. ama hiç kimse ve hiç bir yer size kızıl saçlı yalnız bir kızdan faydalandığınız için terfi vermeyecek, aptal sınıf arkadaşlarınız size detayları soracak ve sizde abartı sanatını dibine kadar kullanıp övgü alacaksınız..peki ya sonra? kadıköy sahilde sizden bir farkı olmayan bir grup insanla buluşacak ve hayatın ne kadar zor olduğundan bahsedip efkarlanacaksınız.

Çünkü büyümek istiyorlar, çünkü yetişkin olmak ve hayatın zor geldiğini dile getirmek istiyorlar, bu sırada bu bölümün ana kahramanı kızıl saçlı kız kendi hikayesinin ana kahramanı sandığı prensinden mesaj bekliyor, prensin azmadığı sürece kendisini şatosuna davet etmediğini fark eden kızıl genç yavaşta olsa zamanla ilgisini kaybediyor ve onu şatosuna davet eden diğer prenslere karşı gözünü açıyor. Sonunda istediği oldu şatoya davet edildi reddetmesi için hiç bir sebep yoktu davetkar prensin en yakın arkadaşının prensi olması dışında, ama büyütecek bir şey yok o kadar önemli değil hiç bir zaman o kadar önemli olmadı tek istediği ilgiydi bu yüzden bunu büyütmeye gerek yoktu çünkü o hikayenin ilgisiz büyüdüğü için kurban haline gelen masum kızı değil mi..