13

1.1K 155 68
                                    

Jisung

Grupta mesajlaştıktan bir kaç saat sonra Minho gideceğimiz yerin konumunu atmıştı.Hazırlanıp evden çıkmış otobüs durağının oraya gidiyorduk düğünün olucağı yer sahilin oradaydı fakat Minho bana arabanın önlerini kesiceklerini sahile girmeden otoparkın orada beklememizi söylemişti.

"Lan Jeongin nerde" Seungmin etrafına bakarak konuşmuştu.

"O sonradan gelicek Hyunjin onu alacak" diyerek söze atlamıştı Felix.Sonunda vardığımızda otopark'ın oraya gitmiş minhoların yanına ilerlemiştik "Hoş geldiniz " Chan bize bakıp selamlamıştı karışıklık olarak gülümseyip minhoya baktım.

Elinde küçük bir not defteri bir elinde ise kalem ile not defterinde hesap yaparak bir şeyler yazıyordu, ne yazdığını merak ettiğimden yanına yaklaştım beni fark etmiş olucak ki bana baktı ve gülümsedi "ne zaman geldiniz " yanına ilerleyip yere oturdum "şimdi geldik meşgul görünüyordun fark etmedin" işaret parmağım ile not defterini göstermiştim.

"ha bu mu? düğün başlamadan gidip içki alıcağız takılıcaz onların parasını falan hesaplıyorum işte" dediğine gülümsemiş ayağa kalkmıştım "Jisung" arkamdan Minho seslenince geri dönüp ona bakmıştım "şey eğer içmek istersen bize katılabilirsin "ona memnuniyetle bakıp" tabii neden olmasın"

Arkama dönüp yeniden yürümeye başladım bizimkilerin yanına gidip minhonun teklifini onlara da anlattım, bizimkiler de bu fikri kabul etti hep birlikte düğün arabasının gelmesini bekliyorduk.

Az ilerde bize doğru yaklaşan arabanın farları gözümüzü alıyordu. Direksiyon başındaki Hyunjin drift atarak önümüzde durdu. Pencereyi açıp kafasını dışarıya çıkarttı Minho. "Selam tek misiniz? Atlayın arabaya tur attıralım fıstıklar."

Seungmin yüzünü buruşturup kapıyı açtı. "Aynen kanka bin lan Jisung." Seungmin'in arkasından bende kafamı eğerek arabaya yerleştim. Felix de binince tamdık. Hyunjin hepimizi riske atarak arabayı hızlı ve agresif sürüyordu. Ön koltuğa yaklaşarak seslendim. "Az kaldı arabayı şaha kaldıracaksın kanka yavaş sür şunu."

"Anlamadım kanka son sürat mı gideyim?"

"Annen Hyunjin!"

Beni dinlemeden aynı şekil ilerledi. Kulağıma dolan müzik sesleri düğün yerine yaklaştığımızı söylüyordu. Changbin açık pencereden kafasını çıkarttı. "Allah! Ortama bak çok eğlenceli."

Minho arkaya dönerek Changbin'e kafasını içeri sokması konusunda uyardı. "Changbin düzgün dur babam bir daha vermeyecek bize arabayı bak." O sırada Changbin umursamayıp salak salak gülüyordu. Düğün alanına geldiğimizde arabayı ilk gördüğü boşluğa yanaştırdı Hyunjin ve aniden durdu. Bununla pencereden sarkan Changbin düşüyordu. Üç kişi aynı anda pantalonundan tuttuk. "Yavaş lan yırtacaksını-" Sözünü tamamlayamadan susup yere tükürdü.

"İğrençsin."

"İMDAT AĞZIMA BÖCEK KAÇTI."

Ensesine bir tane vurdum. "Öyle bir karış açarsan ağzını tabiki girer aptal."

Yere tüküre tüküre yürürken peşinden bizde düğüne ilerledik. Damat ve gelin daha yoktu ortada. Belli ki erken gelmiştik. Hyunjin ortama göz attı. "Ben Jeongin'i almaya gidiyorum takılırsınız."

Ona onay verip içeriye geçtik. Kapıda bizi karşılamak için bekleyen iki kişi vardı. "Gelin mi damat mı tarafısınız?"

Ben Felix ve Seungmin aynı anda gelin derken Minho ve Changbin damat demişti. Karşımızdakilerin kafalarının karıştığı belliydi. Seungmin hemen güldü. "Onlar erkek biz kız tarafıyız."

Sehirden indim koye |MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin