20(m)

894 109 56
                                    

dikkat aga smut var⚠️⚠️⚠️

_____

Jisung

Yüzüme kapatılan arama ile şaşkınlıkla telefona baktım, az önce yüzüme mi kapatmıştı o? Babasının basma ihtimali olduğu için takmayıp az önce konuşma sesleri gelen odamın kapısına odaklandım.

Yavaşça ellerimi kapının kulpuna götürüp tuttum, en fazla ya kuzenlerim gelmiştir veya yanlış duymuşumdur değil mi? Kapıyı yavaşça açıp bedenimi içeri soktum gözlerimi kapıdan çekip içerde gezdirdim.

Sonunda gözlerim yatağıma oturmuş olan bedeni bulunca
gözlerimden akan yaşı tutamamıştım.

"Minho?"

"Sevgilim bende seni bekliyordum"

"Buraya nasıl geldin salak" koşarak kucağına atladım ellerimi boynuna dolayıp omzuna sokuldum, çok özlemiştim tahmin edilemeyecek kadar özlemiştim her bir yanını özlemiştim.

"Okuldan izin alıp erkenden geldim, akşam burdaydım ama sen yoktun ailen seungminlerde olduğunu söyledi bende o yüzden odanda bekledim"

"keşke haber verseydin hazırlık yapardım" ellerimi boynundan çekip yanaklarına yerleştirdim. Dudaklarımı burnuna götürüp küçük öpücükler bıraktım. Minho, ellerini belime dolayıp bedenimi oturduğumuz yatakta altına almıştı.

"şuan her tarafını öpmek istiyorum" minhonun dedikleri ile kıkırdayıp ellerimi boynuna dolayıp yeniden sarıldım ona, üstümde olan bedeni hareketlenip ayağa kalkmıştı, bende ona karşılık ayağa kalktığımda gülümseyip odada ki koltuklardan birine oturdu, eliyle yanını pat patlayıp bana baktı bu bir nevi yanıma gel demekti, yanına gidip oturunca bana dönüp bedenimi kollarının arasına almıştı.

"seni seviyorum minho iyi ki geldin çok özledim seni" elleri rahat durmayıp belimi kavramıştı yeniden, belimdeki ellerini sıkılaştırıp kucağına almıştı beni "bende seni çok özledim bebeğim uzun bir süre belki burda olabilirim" dediği şey ile sevincimden çığlık atacakken annemlerin uyuduğu aklıma gelmişti, eğer çığlık atsaydım uyanıp koşa koşa odama gelirlerdi ve beni minhonun kucağında bulmaları hiç hoş olmazdı.

Belimdeki ellerini sırtıma getirerek ona yaklaşmamı sağladı yüzlerimiz o kadar yakındı ki eğer birimiz konuşursa o an dudaklarımız birbirine değecekti, fakat dudaklarımın üstünde hissettiğim dudaklar ile birimizin konuşmasına gerek kalmadığını anlamıştım.

Dudaklarını ilk başta yavaş yavaş hareket ettirirken şimdi ise hızlı ve sert bir şekilde öpüyordu, ellerimi minhonun sırtına atıp daha da yakınlaşmamızı sağladım. Bu hareketim minhoyu güldürmüştü, dudaklarımızı ayırınca soluklanmak için başını geriye yaslamıştı, gözlerimin önüne gelen boynuna bakışlarımı dikip baktım önce sonrasında ise dudaklarımı boynuna bastırdım, onun aksine büyüklerimizin bizi yanağımızdan öptüğü gibi öpüyordum boynunu.

Kucağından kalkıp ellerini tuttum, ayağa kaldırıp yatağa götürdüm minhoyu "hızlıyız bakıyorum da?" minhonun dediği ile utanmış ellerini bırakıp yatağa oturmuştum "yok hayır ben sadece uyuyalım diye şey yaptım işte" minhodan hmhm sesi duyunca yüzüne ciddi bir bakış attım, fakat o ona dönmem ile omuzlarımdan itip yatağa uzanmamı sağlamıştı.

"Eğer istiyorsan söylemen yeterli" yüzüne ciddi olup olmadığına dair bir bakış attım, yüzündeki ifade ile ciddi olduğunu anlayınca bir cevap vermek yerine dudaklarına yapışan ben olmuştum bu sefer, onay verdiğimi anlamış şehvetle öpmeye başlamıştı dudaklarımı. Yüzünü boynuma indirip ısırmaya başlayınca kimsenin duymaması için kısık sesle inlemiştim, inlemem onu güldürmüş bu sefer daha sert öpmeye başlamıştı boynumu "minhoo" onu uyarır bir sesle konuşmuş yavaşlamasını sağlamıştım.

Ellerimi tişörtüne götürüp çıkarmıştım o da karışıklık olarak benim tişörtümü çıkartmıştı "sessiz olmazsak annenler uyanabilir elimizden geldiğince sessiz olalım olur mu" söylediği ile kafamı olumlu bir biçimde sallamış ellerimi sırtına atıp bu sefer ben onu altıma almıştım, kasıklarının üstüne oturup hafiften sürtünmeye başlamıştım.

Sonunda minhonun ağzından inleme duyunca zaferle bu sefer ben ona gülmüştüm, ellerimi karın kaslarına yerleştirip
destek aldım ve biraz daha sert bastırdım kendimi. "Beni deli ediyorsun jisung hızlan" dediği ile gülümsemiş ardından sürtünme mi biraz daha hızlandırmıştım, minhonun aletinin sertleştiğini hissedince üzerinden kalkmış minhoya dönüp bakmıştım, pantolonunu indirmek için izin isteyerek yüzünü onay verir bir şekilde sallayınca vakit kaybetmeden pantolonunu ve iç çamaşırını çıkarmıştım.

Gördüğüm büyüklük ile yutkunmuş ardından ellerim ile bir kaç kez çekiştirip sonrasın da ise ağzıma almıştım büyük sertliğini, ilk başta yavaş yavaş ilerlerken minhonun saçlarımdan tutup kafamı hareket ettirmesi ile sanki o an aletinin boğazıma kadar geldiğini hissetmiştim, biraz daha gel git yaptıktan sonra minhonun boşalıcağını anlayıp çıkartmıştım aletini ağzımdan, yüzüne yakınlaşarak dudaklarına küçük öpücükler kondurmuştum.

"Yatağa uzan ve pantolonunu çıkart jisung geliyorum hemen" dedikten sonra odadaki getirdiği bavulunun oraya gitmişti, bende bir yandan onu izleyip bir yandan da altımdakilerden kurtulmuştum. Geri yatağa döndüğünde elinde kravat görmem ile şaşkınlıkla ona baktım.

"sessiz olman için güzelim ailene yakalanmak istemezsin diye düşünüyorum" bir yandan konuşurken bir yandanda ağzımı kravatı ile bağlamıştı, kafamı olumlu anlamda sallayıp ne yaptığını izlemeye başladım.

Bacaklarımı tutup iki yana ayırdı ve bacaklarımın arasına girdi, kravatını ağzımdan indirip iki parmağını ağzıma yönlendirince reddetmeden ağzıma aldım parmaklarını ardından parmaklarını hareket  ettirmeye başladı. İyice ıslandığına emin olduğunda çıkarıp deliğimin üstüne götürdü parmaklarını, yüzüme izin ister bir şekilde bakınca "yap artık şunu" acı ile çıkan sesimi duyunca kıkırdayıp kravatı geri ağzıma takmıştı, yaklaşıp yüzüme öpücük bırakmıştı.

Parmaklarını deliğime yönlendirip içine sokmuştu yavaş yavaş hareket ettirmeye başlamıştı, kravatın sayesinde inlemelerim kısık sesle çıkıyordu.

Minho hazırladığından emin olunca parmaklarını çıkardı ve çok beklemeden kendini deliğime itti. Şuan canım deli gibi yanıyordu. Ama ses edemiyordum. Minho başta yavaşça iki üç vuruş yaptı. başta bile o yavaş tempoya alışamamıştım. Şimdi ise kendimi azar azar Minho'ya itiyordum. "Alışabilmişsin."

Minho kendini daha sert ve hızlı itmeye başladığında üstüme eğildi. Enseme ve sırtıma küçük ama en derinlerde de hissedilebilecek öpücükler konduruyordu. Ağzımda ki kravattan konuşamıyordum bu yüzden göz yaşları içinde değişik sesler çıkardım. "Seni anlayamıyorum hızlanayım mı?"

Kafamı salladım her zamanki gibi. Bununla Minho hızını biraz daha arttırarak işine devam etti.

Sonlara yaklaşmıştık ikimiz de. Bacaklarım daha fazla dayanamayacak haldeydi. Bacaklarım deli gibi titriyordu. Minho daha da hızlandığında ben kendini çoktan bırakmıştım. Minhonunda benden geri kalan yanı yoktu. İçime geldiğinde yüzünde oluşan rahatlama ifadesi onu memnun etmişti.

_________

aga bir yil bolum yok
bu bolumu 3 gundur mu 4 gundur mu ne yaziyorum
her gun 1 satir
smut sessizligi olmasin valla kaldiririm fici aga

ilyminhov  smut yardimi icin tesekkurler ask❤️

oy ve yorum yapmayi unutmayiniz!!!







Sehirden indim koye |MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin