Cafe / Minsung

5

Kısa bir süre sonra zil çaldı. Yanıma kitaplarımı da alıp, Minho ile yürümeye başladık. Kafeterya da boş bir masa bulup çalışmaya başladık.

İlk önce kısa bir konu tekrarı yaptırdıktan sonra sorulara geçtik. Gerçekten o kadar güzel anlatmıştı ki soruları kolayca çözebiliyordum.

"Bakıyorum hemen kaptın sen bu konuyu."

"Bende şaşırdım, ama sen anlattıktan sonra kolay gelmeye başladı. Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Kafamı geri önüme döndürdüğümde aynı anda telefonumuza mesaj gelmişti.

Neredesiniz lan

Chan
Neredesiniz lan siz sizi ariyoruz

Felix
Evet tam olarak neredesiniz yaniniza gelsek birden kayboldunuz da

Jisung
Kafeteryadayiz Minho bana ders calistiriyo

Jeongin
HYUNGLAR OPUSURSENİZ SOYLEYİN TAMAM MI COK MERAK EDİYORUM

Jisung
ND OPXDMESİ JEONGIN

Minho
Nerdeeee|
O da olur insallah|
Tamam Jeongin opusursek söyleriz

Changbin
He opusuceksiniz yani

Felix
Evett Minho lafi ona getiriyosun

Hyunjin
Evet Felix'e asiri asiri katiliyorum

Minho
Bilmemm ona mı getiriyorum🙀

Jisung
SİZ SALAK MISINIZ ACABA

Changbin
Tamam susun geliyoruz biz yaniniza

***
Kafamı kaldırıp Minho'ya baktıgımda gülümseyerek telefona bakıyordu.

"Ne gülüyorsun be!"

"Hiiiçç öyle komik bir kedi videosu izledim de ona bakıyordum."

Derken karşımızda bizimkileri gördük. Gelip yanımıza oturdular.

"Bölmedik umarım?"

"Yok bizde bitirmiştik zaten."

"Biz buluşmayı planlıyoruz da sizde gelmek ister misiniz diye soracaktık."

Kafamı döndürüp, Minho'ya baktığımda aynı anda o da kafasını bana döndürdü. Hafif bir kaş hareketiyle "ne dersin?" Dedi.

"Olur! gidelim."

Lafımı bitirdiğim anda zil çalmıştı. Hep birlikte toparlanıp, sınıfa doğru yürümeye başladık. O sırada Felix koluma girdi.

"Jisung! Biliyor musun,Hyunjin bana çok tatlısın dedi!"

"Siz yakışıyorsunuz da olursunuz bence."

"Ayy öyle mi diyorsun?"

"Evet evet kesin olursunuz."

Bu sefer Felix yanımda zıplamaya başladı. Biraz daha yürüdükten sonra sınıfa girdik. Direkt sırama oturdum. Minho'da ardından yanıma oturdu. Ders zilinin çalmasından 10 dakika geçmişti. Hoca ortalıkta yoktu. Kafamı pencereden bakmak için çevirdiğimde, kafasını sıraya bana doğru çevirip, uyuyan Minho'yu görünce birden kalp atışlarım hızlanmaya başladı.