Ben Bir Hiçim

21 2 0
                                    

Elime telefonumu alıp internette gezinmeye başladım. Saat gecenin 8'i olduğunda hâlâ Minho gelmemişti.
Biraz telaşlanmaya başlamıştım. Bu zamana kadar her nereye gittiyse gelmesi gerekirdi.

Dışarıdan gelen gürültülü ses ile irkildim. Doktorlar bağıra bağıra birinin komaya girdiğinden ve kendine bir türlü gelemediğinden bahsederek konuşuyorlardı.

Beni alakadar etmediği için umursamadım. Aradan yaklaşık 20 dakika geçtikten sonra odamın kapısı açıldı. Doktorlar tekerlekli sandalye ile bayılmış olan Minho'yu getirdiler. Ben onlara şaşkınca bakarken doktorlar bir şey demeden odadan çıktılar.

Demek ki komaya giren Minho'ymuş. Ama neden? Onu bir şey tetiklemiş olmalı. Durduk yere komaya girmesi çok saçma.

Birisinin adım ile bana seslendiğini fark etmem ile o tarafa doğru baktım. Minho uyanmıştı.

"İyi misin Minho?"

"Evet, sadece başım ağrıyor"

"İyi olmana sevindim"

İstemsizce yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu.

                  

Saat gecenin 3'ü olmuştu ama ben hâlâ uyuyamamıştım. Gözümde bir gram uyku yoktu. Beynimde hep babamın bana söyledikleri yankılanıyordu.

Senden nefret ediyorum!
Sen tam bir orospusun!
Senin yüzünden ailemi kaybettim!
Senden nefret ediyorum!

O haklıydı. Ben berbat biriydim. Orospuydum.

Düşüncelerim ile gözümden bir yaş damladı. Onun ardından bir tane daha aktı. Sonra bir tane daha. Ve tekrar....
Gözyaşlarıma hıçkırıklarımda karıştığında yine kendimi kaybedeceğimi anladım ve iki elimi yumruk yapıp sıktım. Ellerim titremeye başladığında yine bir şey yapacağımı anladım. Kendimi tutmaya çalışsam da nafile.

Artık çok geç.
Yine kendimi kaybetmiştim....

I hate myself  [ /Minsung\ ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin