Veda

29 2 4
                                    

Minho'da odadan çıktıktan sonra fırsat bu fırsat diye düşünüp bende ayağa kalktım.

Elime bir kalem ve kağıt alarak üzerine bir şeyler yazmaya başladım....

Yazdığım mektubu bitirdikten sonra kağıdı Minho'nun yatağının üstüne koydum. Yatağımın altında duran bıçağımı aldım ve sivri ucunu karnıma doğru tuttum. Gözlerimden damla damla yaşlar gelmeye başlamıştı.
Korkuyordum. Ama yapmam gerekiyordu.

Elimdeki bıçağı karnıma batırmam ile vücudumda büyük bir acı hissettim. Bunu yapmalıydım. Kendimi öldürmeliydim. Bıçak karnımdayken bıçağı çevirmeye başladığımda canımın acısı biraz daha artmıştı.

Gözlerim kararmaya başladığında öleceğimi anlamıştım. Sonum böyle olacaktı. Acılı.

"Kendimden nefret ediyorum"

Son sözümü söylediğimde ayaklarım artık beni taşıyamadığı için yere düştüm. Sonrası daldığım güzel sonsuzluk uykusu....

Minho'dan

Seansım bittikten sonra odama gittim. Kapıyı açtığımda Jisung'un yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Korkuyla yanına gittim ve onu uyandırmaya çalıştım.

"Jisung!"

"Jisung! Uyan!"

"Yalvarırım uyan!"

Korkunun etkisi ile sesim çok gürültülü çıkmıştı. Sesimi duymuş olmalılar ki odaya doktorlar gelmeye başladı. Jisung'u yerde gördükleri gibi hemen yanımıza geldiler.

"Doktor Bang Chan!"

Doktorun Jisung'un doktoruna bağırması ile hemen buraya gelmişti. Gözleri kocaman açılan doktor Chan, hemen yanımıza geldi. Gözümden hızlı hızlı gözyaşlar akmaya başladı.

Doktor parmaklarını Jisung'un boynuna götürdüğünde kalbim resmen durmuştu. Nefes alamıyordum. Umarım düşündüğüm şey değildir.

"Ölmüş...."

"Ne!"

Duyduğum şey ile şoka girmiştim. Hayır, hayır olamaz. Bu olamaz dı. Ölmüş olamazdı. Kendi canına kıymış olamaz dı. Değil mi?

Gözyaşlarımın arasına hıçkırıklarım da katıldığında daha çok ağlamaya başladım. Doktorun birtanesi Jisung'u kucağına aldı ve odadan çıkardı. Ben ise hâlâ birşey yapamıyordum. Kenetlenip kalmıştım.

Ayağa kalkarak yatağıma doğru ilerledim. Yatağımın üzerinde bir kağıt görmem ile hemen elime aldım ve okumaya başladım.

"Özür dilerim Minho. Bu dünya bana çok fazlaydı. Herkes, herşey üzerime geliyordu. Üzgünüm. Biliyormusun seni ilk tanıdığım zaman kendimi biraz sevmeye başlamıştım. Hatta aklımda intihar etmek ile ilgili hiçbirşey yoktu. Hepsi yok olmuştu. Ama seni öldürmeye çalıştığım zaman tekrar anladım ki.... Ben bir canavarım. Lütfen beni affet. Ölmem seni çok mutsuz edicek ya da komaya sokacak biliyorum ama bunu senin için yapıyorum. Sana zarar gelmesin diye. Seni seviyorum. Her zaman sevicem"

Artık o kadar ağlamıştım ki hiçbirşey göremiyordum. Ama şunu biliyordum. Bende onu seviyordum.

"Bende seni seviyorum. Her zaman sevicem...."

I hate myself  [ /Minsung\ ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin