Mahallede büyük bir taşın üstünde oturmuş, öylesine günlük yazıyordum. Kylian ise karşımda top sektirmekle meşguldü." Ne oldu, yine ne yazıyorsun ? "
Sorusuyla kafamı kaldırmam bir olmuştu.
" Hiç, öylesine "
Günlüğü kenara bırakıp yanına gittim. Oda topu biraz daha yukarı gönderip havada tuttu.
" Maça ne dersin ? "
Eh, pek mantıklı bir soru değildi. Benden daha iyi oynadığı kesindi nede olsa. Ama tek oynamaktan sıkıldığını fark etmiştim ve ona eşlik edeyim dedim.
" Olur derim "
Sırıtıp topu bıraktı.
" Amma bir iddiaya girelim. Yoksa sıkıcı olur, dimi ? "
" Ne gibi bir iddia mesela ? "
" Ben kazanırsam istediğim bir şeyi yapmak zorundasın "
" Ya ben kazanırsam ? "
" Cidden o ihtimali düşünüyor musun ? "
" Biraz "
Ağzını açıp yine lafa başlayacaktı ki topla birlikte arkasında duran kaleye gitmeye başladım. Tabii oda fark edip peşime takıldı.
" Daha lafımı bitirmemiştim "
Topu almak için bir hamle ettiğinde arkaya atar gibi bir şaşirtma verip devam ettim. Evet, kesinlikle benden çok daha hızlıydı ama benimde şaşırtmalarim iyidi. Bana yetişip topu kaptığında şimdi ben onun peşine takılmıştım.
" Hmm, şimdiden ne isteyeceğimi düşünsem iyi olur "
" Çokta emin olma "
Ona yetişmiş, önünü kesiyordum ama o bir türlü topu bırakacak gibi değildi.
" Biliyor musun, gözlerin çok güzel "
İltifatımla birlikte sersemlemiş gibi durdu, planım işe yaradı diye sinsice gülümseyip topu kaptım. 2-3 saniye sonra kendine geldiğinde ben fark etmeden önüme geçmişti. Topu tam ağlara gönderecekken bana bir çelme taktı ve bum yeri boyladım. Düşündüğümden biraz daha sert düşmüştüm. Bir çatırdı sesi geldi. Bacağım aniden morumsu bir kırmızı rengi aldı ve şişmeye başladı. Canım cidden fazla yanıyordu ve bu yüzden gözümün dolduğunu hiss ettim.
" Hey, topu almayacak misin "
Arkasını dönüp durumumu gördüğünde koşarak yanıma geldi.
" Siktir, böyle olacağını düşünmemiştim. Özür dilerim Melo.. "
Bacağıma dokunmak istediğimde bileğimi tuttu
" Sakın dokunma, çok canın yanar "
" Eve gitmem lazım ama "
" Özür dilerim cidden böyle olacağını düşünmemiştim "
Eğilip beni kucağına aldığında düşmemek için boynuna sarıldım
" Napiyosun kendim giderim "
" Bu bacakla mi ? Kırılmasına neden olan benim, bırak yardım edeyim "
1 hafta sonra
" Anne ben bu alçıyı çıkarmak istiyorum "
" Olmaz, doktoru duymadın mi ? Daha var "
" Adil değil. Dışarıda böyle mis gibi bir hava varken ben şu dört köşede kısılı kalıyorum ! "
Odamın kapısı çaldığında annem kapıyı açmak için ayağa kalktı
" Mizmizlanma Melody, az kaldı çıkaracaksın işte "
Kapıyı açtığında elinde çiçekle duran Mbappe bizi karşıladı. Annem ona tatlı tatlı gülümseyip yanağını sıktı.
" Ben size kurabiye getireyim "
Odanın kapısını kapatıp çıktığında Kylian yanıma gelip sandalyede oturdu. Çiçeği bana uzattığında ondan alıp gülümsedim.
" Neden suçu üstüne aldın ? Sana çelme takan bendim, öylesine düşmedin ki. "
" Yok ya sonra sana bişey yaparlar "
" Ama çok kızdılar "
" Sonra da unuttular. Önemi yok Kylian. Cidden "
" Bir haftadır odana sıkışıp kaldın neyin önemi yok "
Ayağa kalkıp odaya bir göz gezdirdi. Duvara asılmış Messi posterlerini görünce bana baktı.
" Eh, sana üzüleceğin bir haber vereceğim. Amma Ronaldo daha iyi "
" İşte, yine başlıyoruz "
" Ne ? öyle işte "
" Biliyor musun, evet Ronaldo daha iyi. Ama sadece senin rüyalarında "
" Ha ha ha "
" Ne o, hoşuna gitmedi mi ? "
" Bence sen ne yap biliyor musun "
Diyip yanıma yatağa oturdu. Doğrudan gözlerimin içine bakıyordu.
" Ronaldo'yu da boş ver. Duvara benim posterlerimi asalım "
" Yok ya, o niye ? "
" Çünkü ben senin gelecekteki favori oyuncun olacağım "
" Yoo, benim favorim hep Messi kalacak "
" Öyle mi ? Günlüğünde football oynamamı çok beğendiğini söylemiştin oysa ki. Tüh, bende bir gün favorin olurum diye düşünmüştüm "
" Sen günlüğümü mü okudun ? "
" Seni eve bıraktıktan sonra mahalleye topu almaya gittim. Orda da günlüğünü gördüm. Başkası alsa kötü olurdu dimi ? Bende alıp eve götürdüm veririm diye. O zaman azıcık bakmış ola bilirim "
" Ayağa kalkar kalkmaz ilk iş seni.."
Cümlenin devamını getiremedim. Dövmeye kıyamazdım sonuçta.
" Beni ne ? Döver misin Melo ? Sen daha benim boyuma ulaş öyle konuşalım "
" Sus be. Ayrıca bana Melo deme. Senin yüzünden evdekilerin de ağzına takıldı. "
Küçük bir kahkaha attığında odanın kapısı açıldı. Annem elinde bir tepsiyle içeri girmişti.
" Siz ikiniz ne güzel anlaşıyorsunuz ya "
" Çok, çok güzel anlaşıyoruz anne "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He's Raphael, Not Donatello
FanfictionEğer iki kişinin kaderinde birlikte olmak varsa, onlar er yada geç bir birini bulurlar.. 28.04.2023 : #1 kylian 06.05.2023 : #1 mbappe 09.05.2023 : #1 kylianmbappé 20.07.2023 : #1 psg 13.08.2023 : #1 fransa 16.09.2023 : #1 messi 24.12.2023 : #1 imag...