On Track | Skz

25: Beni umursamıyordu, bu gerçeği kabullenmeliyim.

Hiç kendiniz için cok değerli birini kaybedeceksiniz diye ödünüz koptu mu? Size değer verdiğini his ettiğiniz kendinizdende daha çok deger verdiniz birini kaybetme korkusu. Işte benimkiside tam olarak bu. Abimi kaybedeceğim diye o kadar korkuyorum ki ama o kendisine değer verdiğini his ettirmeyen insanlara kapılıp duruyor.

Ω

Telegonuma gelen bildiirm ile dikkatim bozulmuştu. Bildirim bilmediğim bir numaradan gelmişti. Tabii meraklı biri olduğum için salisede bakmıştım mesaja.

+82...
Selamcanim
Görüldü olarak işaretle| Görüntüle

Kısa bi mesajlasmadan sonra telefonumu tekrar yerine indirdim ve yatağıma yattım. Kızın dedikleri aklımdan hiç çıkmıyordu. Ve bana "Via" demesi.

~~

Felix'ten

Alarmın sesi ile yine 'berbat' diye adlandırdığım güne uyandım. Bakalım bugün neler olacak.. Hızlıca hazırlanarak mutfağa indim. Olivia bir kaç çeşit masaya yerleştirmişti. Olivia'da masaya geçince kahvaltı etmeye başladık. Olivia genellikle konuşkan biriydi ama bu sefer sadece yemeği yemişti. "Sen istersen git, ben buraları halledip çıkarım." ayağa kalkıp saçlarını dağıtarak saçlarını oksaydım Olivia'nın. "Hadi görüşürük.." hızlı adımlar ile evden çıkarak Jeongin'i beklemeye koyuldum.

Şu an gördüğüm kadarıyla, sadece Yeonjun, Hyuka ve Bahiyyih vardı. "Jeongin bugün babaannesine gidecekmiş, gelmedi." dedi Hyuka telefonunu cebinden çıkarırken. Başımı onaylarcasına salladım. Yeonjun'un birden önüme atlaması ile irkilmiştim. "Dur bakam Lixieee~" Ellerini sarı saçlarıma atarak bir kaç dokunuş yaptı. "Bir ara veraber kuaföre gidelim. Olur mu Lixie?" Gülümsedim. "Gideriz gideriz.

Ben ve Yeonjun sohbet ederek gidiyorduk. Bahiyyih bir anda ortadan kaybolmuştu. "Bahiyyih nerede?" Hyuka gergin bir şekilde soruma cevap verdi. "O bizden erken gitti, bir kaç işi var." başımı onaylarcasına salladım. Okulun önüne gelir gelmez Hyuka yanımızdan ayrılmıştı. Benle Yeonjun ise sınıfa gitmiştik.

Beraber konuşmaya dalmış Yeonjun ile Jisung'u, Flört eden Chan ile Seungmin ikilisini ve Changbin ile Jeongin'in birbirinden utanarak sohbet etmesini es geçerek Hyunjin'in sırasına takıldı bakışlarım.

kulaklıklarını takmış öylece oturarak resim çiziyor gibiydi. Şu anda ilgilendiğim herhangi biri olmadığı için Hyunjin'in yanına gittim. Yanına oturduğumda kulaklığı çıkarıp sorar gözlerle bana döndü.

"ne yapıyorsun?" gülümsedim Hyunjin'e. "Yanına oturdum, ne yapıyor gibi duruyorum ki?" kağıdı sıranın altına koyup arkasına dahi bakmadan çıktı sınıftan. Beni umursamıyordu, bu gerçeği kabullenmeliyim.

--

Kısa bir bölümdü ama hiç atmadığına şükretmelisiniz bence Nisa'nın hatrına atıyorum

Bu arada Gıcık ficime bakmayı unutmayın beğenilirse yb atacağım

Hadi babayss