-26- fallin love with..?

89 12 0
                                    

Gerek bölümlerde gerek normal konularda yorumlarınızı esirgemezseniz güzel olur. Ne düşündüğünüzü bilmek istemem iyi bişey bence.

-
Boşluk.

Boşluk duygusu, korku, endişe, güvensizlik, şüphe, çaresizliğin dibine vurduğunu dibine kadar hissetmek. Daha nasıl açıklayabilirim ki?

Söylemekten çekindiğim, veya korkmadığımı söylediğim hâlde korktuğum kaç kelime var ki?

Kendi içimdede taşıdığım?

Bu zamana kadar duyduğunuz en gerçek dışı efsane neydi mesela? Devler? Vampirler? Periler? Belkide cadılar?

Benimki, hayaletlerdi.

Annem ne zaman yemeğimi tam bitirmesem, ne zaman tam vaktinde uyumasam, ne zaman derslerimi çalışmasam, bana hayaletlerin gelip benimle gizli gizli konuşarak hem aklıma hemde kaderime dahil olacaklarını, ve beraberinde kötü şansıda üzerime lanetleyeceklerini söylerdi.

Hiç inanmazdım buna. Hayaletlerin gerçek olduğuna bile inanmazdım ki ben. Ben, gözümle görmediğim hiç bir şeye inanmazdım.

Takii bir gün, bir tanesi hayatıma girene dek.

Ama anlatılan hayaletler gibi değildi kendisi. Hiç olmadı. Kötü bir niyeti olmayan, sadece onu cennete götürmemi isteyen, tümü tümüne manasız olan bu dünyada kaybolmuş bi ruhtu benim için, hayaletten daha çok.

İstemedim başta, hayaletlere inanmam dedim, ruhunun en derin köşelerinde sakladığın kalbini elimle koymuş gibi bulur, gözlerinin önünde gururunla beraber ayaklarımın altına alırım dedim. Anlamadı.

Git dedim, istemiyorum seni dedim. Öyle zannediyordum.

Onsuz geçirdiğim iki buçuk ay zehir gibi gelmişti bana. Yalnız hissetmiştim. Bencillik mi derler bilemiyorum ama, kaybettiğim hayaletimi geri istemiştim.

Şimdi ise aynı hayalet, artık hayalet olmaktan sıkıldığını, ruhuyla beraber bedeniylede hayatımda olmak istediğini söylüyordu. Onu kabul edeyim istiyordu. Ona, onun aşkına inanayım istiyordu.

Belki hayatıma kabul edemedim, belki kabul edemedim ama bir şeyi becerdim,

inandım.

Ona inanıyorum artık. Kalbiyle beraber bedeniylede beni seveceğinden hiç şüphem yok. Ama korkuyorum.

Neden korkuyorum?

-

jjgguk:
Jimin

Geleceksin değil mi?

Anlaştık?

pj.m:
Geleceğim.

Söz verdiğim her şeyi yerine getireceğim.

jjgguk:
Söz verdiğin?

Bana söz vermedin ki Jimin?

pj.m:
Verdim.

Aylar önce konuşurken,

eğer beni sevdiğine inanırsam.. dedim.

Eğer eğer ve eğer

Çok eğer dedim sana.

Şimdi hem aklımda hem kalbimde hissettiğim her şey ile bir sonuca bağlayacağım bu eğerleri.

jjgguk:
Jimin

Bana umut verme.

Umutlanırsam seni bırakamam ki ben

Seni kazanmak için canımı dişime takarım.

Bir saniye olsun yorulmadan,arsızca.

Bana umut verme.

pj.m:
Umut mu veriyorum?

İçimden geçenleri söylüyordum sadece.

jjgguk:
Tamam neyse ne

uzamasın bu konu.

Bugün saat 5'te. Kreşin arkasındaki parkta.

Bekleyeceğim.

pj.m:
Peki sen olduğunu nereden anlayacağım?

Bu adil değil.

Sen beni gördüğünde tanıyacaksın ama ben aptal aptal etrafa bakınacağım.

jjgguk:
Ben olduğumu anlarsın.

pj.m:
Ama nasıl?

jjgguk:
Anlarsın.

-

Havadaki titretmeyen yumuşak melteme rağmen alnıma yapışan saç tellerim şuan ki durumuma hiç yardımcı olmuyordu. Titreyen ellerimin ensemden akan soğuk terler yüzünden bu hâle gelmediğini bilmekte, ayrı bir canımı sıkıyordu.

Bana ilk gelen oydu, bana kendini zorla kabul ettiren, başlarda ruhumu daraltsada daha sonralarda saçma sohbetlerine alıştıran oydu. İstediği tek şeyin kalbim olduğunu, ve beni sevdiğini her fırsatta bir tokat misali yüzüme vuran, kabul etmediğim taktirde beni vicdanımla sınayan hayalet oydu.

Beni ona inanmaya zorlayan.

Şimdiyse tüm hayatımı, ideallerimi bir kenara atmış öylece bi parkın önünde dikiliyordum. Eski, yeni yapılan parklar yüzünden artık bir yığın hurda olarak görülen bu parkta sadece iki bilemediniz üç aile vardı. Oda yılların hatırasına saygı duymak adına. Burada dolaşan hayaletleri ziyaret etmek adına.

Şimdi bende aynı sebepten buradayım işte. Bir hayaleti ziyaret etmek adına.

Orada o şekilde kaç dakika dikilmiştim bilmiyorum. Ama en sonunda cesaretimi toplayıp parktan içeriye bir adım attığımda, etrafta dolanan 7-8 içkici ergen dışında onu gördüğüm an Jungkook olduğunu anlayabileceğim birilerine bakınıyordum.

Ve onu gördüm.

Kucağında kedimle beraber,sürekli kedimi seven o çocuk.

O gün tam ayırt edemesemde, beni Kim Namjoon'dan kurtaran o çocuk.


-

JİMİNİM SLAYLEDİ AMINA


Sağlıcakla kalın, önce kendimi sonra sizi seviyorum<31









Beni Cennete Götür  -jikook/texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin