Jeon JungkookKim Taehyung.
Aylardır aklımda ve kalbimde olan tek kişi.Tanışalı yaklaşık 3 ay oluyor. Koskoca 3 ay. Ve ben bu 3 ay boyunca gerçekten Taehyung'u aklımdan çıkaramadım. İlk başlarda her ne kadar tek taraflı bir şekilde çabalasamda son zamanlarda Taehyung'un bana karşılık vermesini hiç beklmiyordum. Ne yalan söyleyeyim benimle flört etmesini hiç ama hiç beklemiyordum. Özellikle bu kadar kısa sürede. İstemeden geriliyor ve utanıyordum fakat bu duygularımı saklamakta berbattım. Ya da Taehyung bir şekilde anlıyordu.
Tabi, kendi hakkımı yememem gerek. İnsanların ulaşmak istediği çoğu özelliğe sahibim ve bunu kullanarak çoğu kişiyi elde eden biriyim. Ama Taehyung farklı işte. Nasıl farklı olduğunu sormayın. Sadece farklı.
Bu ayın sonunda Taehyung'un doğum günü var. Ardından ise yılbaşı. Açıkcası olacaklar için çok heyecanlanıyorum. Çünkü en azından doğum gününde arkadaşlarımızdan ayrı kutlamak istiyorum. Evet onun gözünde arkadaş olabiliriz ama böyle bir şey istesem reddetmeyeceğini biliyorum.
İçimde o zamanlara karşı anlamlandıramadığım bir his var. Sanki doğum gününde gerçekten yakınlaşmaya başlayacakmışız gibi hissediyorum. Pekala, hislerime yüzde yüz güvenemem çünkü pek işe yaradığı söylenemez. Ama yinede içimde iyi şeyler yaşayacağımıza dair bir his var.
Her ne kadar öğlen hazır olun demiş olsam bile oda arkadaşım olan Yoongi'yi sabah erkenden zorla uyandırmıştım. Uzun atışmalar sonucu onu erkenden yemekhaneye indirmiştim. Tüm gün boyunca erken uyandığı için söylenmişti pis kedi.
Daha sonra Namjoon ve Seokjin'in yiyis- derslerinin bitmesini beklemiş ve hep beraber toplanmıştık.
Aslında dolabımda Taehyung'un hiç görmediği ve gayet şık olan kıyafetlerim vardı. Fakat asıl amaçlarımdan biri bizimkilerle buluşmaktı. Taehyung hayatıma girdiğinden beri onları fazla ihmal ettiğimin farkındaydım. Bu durum gerçekten beni de üzüyordu. Her ne kadar grupta konuşsak, sürekli bir araya gelsekte konu her türlü Taehyung'a dönüyordu. Rahatsız olmadıklarını aksine benim adıma mutlu olduklarını biliyordum. Ama yıllarca beraber olduğum arkadaşlarıma da vakit ayırmam gerekiyordu.
Şimdi ise öğlen aldığım kıyafetleri giymiş, çıkış kapısının önünde dakikalardır duruyordum. En sonunda derin bir nefes alıp güvenliğe selam verdikten sonra dışarı çıktım ve ilk defa Taehyung'u beklediğim köşeye gittim. Taehyung her ne kadar aşağıya inmememi, onu yukarıda beklememi ve kendisi geldiği zaman haber vereceğini söylese de inmiştim. Her an Taehyung'u görmek istiyordum. Eğer o geldiğinde hala yukarıda bekliyor olsaydım yanına gelene kadar geçen her bir saniye için ayrı küfürler ederdim.
Nasıl bir yere gideceğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Yakınlarda olan tüm mekanları biliyordum ama Taehyung'un iddialı konuşmasından dolayı sanırım yakın bir yere gitmeyecektik. Birden bire randevu ayarlamasının yeterince beni heyecanlandırdığı yetmiyormuş gibi hiç bilmediğim bir yere gidecek olmamız ayrı bir heyecanlandırıyordu. Gerçi yanımda Taehyung varken nerede olduğumun önemi yoktu.
Yaklaşan arabayı gördüğümde istemsizce ellerimle oynamaya ve aptal aptal sırıtmaya başladım. Taehyung'dan ve Taehyung hakkındaki her şeye ayrı ayrı aşıktım. Ama Taehyung'u görünce hissettiğim şeyler beni şaşırtıyordu. Daha önce takıldığım ve ya hoşlandığım kişileri görünce aptal aptal sırıtmazdım. Sadece karnımda bir şeyler hissederdim. Sanırım bunlara kelebek deniyordu? Taehyung'u gördüğüm ilk andan bu yana hiç bir zaman karnımda kelebekler(?) hissetmedim. Daha çok utanıyordum ve bir yandan güvende hissediyordum. Aynı şey gibi hissettiriyordu. Ev.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twins | Taekook
FanfictionBir iddia için tanıştığın kızın ikiz erkek kardeşine aşık olmak mı? mizah üzerine kurulu bir fictir ciddiye alarak okumayınız!! -semetae -text/düz yazı