"Ben tayinimi isticem. Gidiyorum.."
"En az iki yıl çalışman gerek." Dedi.
Yuta ve Sieun bizi yalnız bırakmak için çıktılar. Cok lazim.
Masanın üstünde ukala ukala oturuyo lavuk. Exim.
"İstifa ediyorum o zaman."
"Daha çalışmadın bi gerekçen yok."
"Seni ihbar edeceğim o zaman!"
"Çocuk çocuk davranmayı kes! Yetişkinsin artık. İki insan gibi aynı yerde durabiliriz."
"Duramayız. Ben seninle aynı ortamda duramam."
"Hala o lisedeki çocuksun."
"Tanıyorsun demek. Ben seni tanımıyorum o yüzden aynı ortamda olsak bile beni tanımazdan gel. Ben öyle yapacağım."
"Pekala."
"İlk fırsatta buradan gideceğimden emin olabilirsin."
"Bunca yıllık emeği çöpe atmayı seviyorsun yani. Gerçi..."
Bizi mi kastetti la o? Tamam sakinim. Ben lisedeki o çocuk değilim o da tanıdığım biri değil.
"Afedersiniz siz kimdiniz?"
"Matematik öğretmeni Na Jaemin ben."
"Memnun oldum. Hiç iyi birine benzemiyorsunuz. Hoşçakalın." Sınıftan çıkıyordum ki kapı açıldı ve bir sürü insan içeri doluştu.
Social anxiety.
"Merhabalar!" Bu kadın bizim müdürümüz. İki gün önce tanıştık. Bugün lisenin ilk günü.
"Bay Jaemin ve Bay Jeno. İkiniz tanıştınız sanırım. Bu da Bayan Haewon. Kendisi sizden genç ama bir dahi. Sizler yeni atanan öğretmenlerimizsiniz. Diğer iki öğretmenle de geldiklerinde tanışırsınız."
"Memnun olduk."
Diğer hocalar hızla eşyalarını falan almaya başladılar. Derslere gidiyorlar ALLAHİM İLK DERSİME GİDİCEM.
"Size ders programı verildi mi?" Diye sordu müdürüm.
"Henüz almadım ben." Dedim.
"A ben de almadım. Bugün şehir dışından geldim de." Dedi Jaemin. Öyle hitap edicem çaresizce.
"Ben size programı getireyim. Siz de yavaştan heyecanınızı toplayın. Sınıflar doluyor."
"Tabi."
Elim ayağım titriyor da. Neyse. Yuta ve Sieun da gelip eşyalarını aldılar. Bi grup toplaşması yaptık minik.
"Başarılar. Derslerden sonra burada buluşalım." Dedim.
Fighting!!
Müdürüm de ders programını verdi. Bugün 10A ya giriyormuşum. Derin derin nefes aldım ve çantamı alıp çıktım. Emin adımlarla sınıfıma yürürken bir kız bana seslendi.
"Lee Jeno Oppa."
"Eh?"
"Jeno Oppa. Yanlış mıyım?" Dönüp kıza baktım.
LAN KUZENİM! Saka midur.
"Sen burda mı okuyordun?"
"Hm. Gerçi aile yemeklerine hiç gelmediğinden bilmezsin de. Halama söylemiştik."
"Halanla da konuşmuyorum ki ben. Of. Neyse burda oppa falan deme bana. Öğretmenim ben. Hocam dicen."
"Peki oppa." Dedi önümden seke seke geçti.
"Hyein 10A sınıfı neresi?"
"Bu katın sonunda."
"Peki iyi dersler."
Bana el sallayıp gitti.
Hoh. Biz de gidelim bakalım. Btw bugün mavi jean ve beyaz gömlek giydim. Yeşil bi el çantam var. Tahta kalemi falan da aldım dün.
Sakin sakin yürüdüm. Sınıfın kapısının önünde durdum. Kapıyı çalacak mıyım lan? Yok. Hoca benim.
Kapıyı açıp girdim.
Herkes ayaklandı noluyo lan. Korkma. Saygıdan. Mal.
"Günaydın." Dedim.
"Günaydın hocam."
Ayyyyy.
Masaya çantamı koydum. Tahta kalemimi çıkardım.
"Benim ismim Lee Jeno. Bu seneki matematik öğretmeniniz benim. Bugün ders işlemeyeceğim. Neler yapacağımızdan bahsedeceğim. Sonra sohbet edelim istiyorum. Bu benim öğretmenlik hayatımın ilk dersi."
En öndeki kızlardan biri konuştu.
"Evli misiniz hocam?" Anlaşılan kız öğrencilerin favorisi ben olacağım.
"Evli değilim."
Kişisel sorular almasam mı. Masaya oturdum. Çocukları inceledim ayy. Gencecik pırıl pırıl gençler.
Gergin olanlar var.
"Sizin için de uygunsa kendinizi tanıtır mısınız?" Dedim.
Kimseyi zorlayamam sonuçta. Listeden seççem za.
"Ben başlayabilir miyim!!" Dedi az önceki soruyu soran kız.
"Tabi."
"İsmim Mina. Hayalim dansçı olmak. Ayrıca 10/D sınıfındaki hyejin'den hoşlanıyorum."
Bu beni gülümsetti.
"Memnun oldum."
"Sırada ben olayım!!!!" Dedi başka biri. Bu kez bi oğlan. Hmmm.
"Tabi buyur."
"İsmim Junhyung. Benim hayalim de matematik öğretmeni olmak. Benim hoşlandığım biri yok da. Sayılarla aram çok iyidir. Aşk yaşıyor gibiyim."
"Memnun oldum Junhyung. Hayalinden vazgeçme. Baya zor çünkü."
"Hocam merhaba. Ben de kangjoon. Hayalim yok. Sadece eğlenmek ve hayatı yaşamak istiyorum. Okuldan hiç haz almadığımı da söylemem lazım."
"Hmm. Memnun oldum. Hayalinin olmaması sorun değil. Hayat yaşamaya değer olduğu sürece."
Sonra neredeyse herkesle tanıştım. Ama en ilgimi çeken öğrenciler Kangjoon ve Jiyong oldu. İkisinin ortak noktası çok dikkatimi çekti bana birilerini andırdı.
Gülümsedim.
Sonra biraz üni anılarımı anlattım. Sonra da nasıl ders işleyeceğimi anlattım.
"Kafanızda kalması gerekli bu yüzden sınava çalışırken kullandığım taktikle işleyeceğiz dersleri. Hepinize 100 aldırma garantili."
"Hocam ben hayatım boyunca hiç 100 almadım." Dedi Kangjoon.
"Lise sona kadar bende almamıştım Joon."
"İnanmam."
"İyi dersten sonra gel sana e okulumu göstereceğim."
"Gelirim."
Dilililililili Aaa bitti ya. Offd
"Bugün tek dersimiz vardı. Yarınki dersimizde görüşürüz. Hoşçakalın."
Mutlu mutlu öğretmenler odasına giriyoruuum.
"Jeno nasıldii ilk dersiiiinnn???" Yuta ve Sieun heyecanla gelip elimi tuttular.
"COK EGLENDİM COCUKLAR COK TATLİLAR."
"AY BİZDEEEE."
Diğer öğretmenler bizi garipseseler de ayyyyy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeftalibalı"nomin
FanficBu okulun bana ihtiyacı var. Bilirsin. Ben batmanim. Robin miyim bende? Sen boksun.