❀~4~Düğün

18 2 0
                                    

    Rilletta elbisesinin eteklerini eliyle düzeltti ve aynada bir kez daha kendine baktı. İsteği üzerine elbisenin iki derin yırtmacı vardı ve Rilletta bacaklarına hançer kemerleri takıp hançerler gözükmeyecek şekilde ters çevirmişti.
     İmparatorluk sarayında düzenlenen düğün iki günde hazırlanmış olsa da çok ihtişamlı duruyordu ve bu Rilletta'nın hoşuna gitmemişti belli ki Cesar da bundan hoşnut değildi, yüzünden okunuyordu. Birazdan büyük salona inmeden önce eksiği olup olmadığını kontrol ediyordu.

    "Siyah gelinlik fikri kimden çıktı?" Eradriel Rilletta'nın elbisesine bakarak etrafında dolandı. Odada Eradriel ve Ryan dahil dört kişi vardı.
    "Benden, Cesar'la daha uyumlu olmak için." Yalandı, hayatındaki kara günün bir temsili olarak bunu seçmişti ayrıca siyah gelinlik fikri onu cezbetmişti. Siyah elbisenin aralarında bordo renkli kumaştan işlemeler vardı, aynı renk Cesar'ın pelerinini oluşturuyordu.
    "Hazırsanız geç kalmadan aşağı inin. Bir de şeyi ayarlarınız mı, Rilletta'yı kimin götüreceğini?"
     Bir anda tüm gözler Eradriel'e döndü.
    "Normalde gelinin babası düğün seremonisine eşlik eder ama herhalde Rilletta'nın babası burada değil."
     "Öldü." Rilletta burada yalnız olduğuyla yüzleşiyordu. Her şey bir yana, sahte de olsa evleniyordu ama tek bir tanıdığı bile yanında değildi, tamamen yalnızdı. Kimseyle iş harici iletişim kuramadığı için burada kimsesizdi.
    "Cesar, birini ayarladığını söyle."
    Cesar kafasını iki yana salladı.
    "Harika."
    Eradriel ileri geri dolanırken Rilletta iç çekti. Şimdi düşünmek istemiyordu. Eradriel ona hızlı adımlarla yöneldiğinde Ria bir adım geriledi ama Eradriel onun ellerini yakalayıp kaldırdı. "Eğer izin verirsen seremonide sana ben eşlik etmek istiyorum. Hem kardeşimin düğününde önemli bir yerim olur hem de sana yardım etmiş olurum."
     Rilletta kafasını aşağı yukarı salladı, bunu düşünmesine bile gerek yoktu. Nasılsa burada başka seçenek yoktu.
  
    Öncelikle büyük balo salonuna geçtiler, basit bir kutlamanın ardından düğün gerçekleşecek, evlilik yeminleri edilecek ve sonrasında kutlama hareketlenecekti.
    "Kıyafetin rengini bilerek mi seçtin?"
    "Evet senin pelerininin rengini de seçtim. Merdivenlerden inince mutlu çift rolüne bürüneceğiz. Eradriel'e salladığım şeyleri unutma, birisi sorarsa aynı şekilde açıklama yapman yararımıza."
     Rilletta onu son kez tembihledi, işinde kusur istemiyordu. Merdivenlerden indiklerinde orkestra harekete geçti böylece tüm gözler onlara döndü, insanlar önce eğilerek onları selamladı ve hep bir ağızdan "Astroio'yu selamlıyorum. İmparatorluk güneşini selamlıyorum, " dediler. Onlar sessiz kalıp kendilerine ayrılan yere geçene kadar da orkestra devam etti. Büyük bir masanın arkasında iki tane devasa boyutta tahtı andıran koltuklar vardı. Yerden beş basamak yüksekteki masaya geçtiklerinde Rilletta insanları incelemeye başladı. Davetli listesine tamamen incelenmişti ve kendi notlarıyla karşılaştırmıştı. Cesar'dan getirmesini istediği kitaplar sayesinde buradaki hemen herkesle ilgili bilgisi vardı.

    "O kontu ne yaptın?" Rilletta konuşacak bir şeyler arıyordu.
    "Dediklerini tasdiklidikten sonra ikisini de öldürüp tüm varlığına el koydum."
    "Sadece ikisini mi öldürdün?"
    "Onun soyundan infazı bekleyen on beşten fazla kişi var. Asıl soru sen bunu nereden biliyordun?"
    "Senden getirmeni istediğim kitapların çoğunu ben yazdım. Eğer bir aptala sorarsan dünyayı aşkın döndürdüğünü söyler, daha mantıklı birine sorarsan dünyayı çeviren gücün güç olduğunu söyler, daha da mantıklı biri para der ama gerçekten, gerçekten insanlardan anlayan birine sorarsan dünyayı çeviren bilgidir. Ben bilgiye inanırım bu yüzden bildiğim her şeyi unutmamak için yazarım. "
    Cesar bu uzun ve kendisine göre yersiz açıklamanın ardından elini çenesinin altına koydu. "O getirilen kitaplarda bu tür bilgiler doluysa sadece onlar bile bir servete bedel o halde."
    Rilletta üstündeki bakışlardan ötürü Cesar'ın çenesini yasladığını elini tutup parmaklarını onun parmaklarına geçirdi. "Buraya bakıyorlar." Dudaklarını birkaç kez eline değdirip geri çekti.

TAHTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin