teravih ft dondurma

64 9 100
                                    


youlookpretty12345 eawave
Bu mübareklere birer Fatiha 🥵🔥

~

Zayn aşkla kıldırdığı teravih namazından sonra cemaatiyle bacak felci geçirmek üzeredir. (Ramazan'ın altıncı günü ama halen alışamadılar evet.) Sorun değil, bacakları feda olsun! Ama herkes, tüm köy, camiden çıkamaz ve orada muhabbete başlamak özellikle de tövbe köyünün ruh halindeki ateşli dalgalanma eşliğinde, korkunç bir gürültüyü de beraberinde getirir.

"Cemaat biraz daha sessiz- Murat efendi devlete sövmeyin lütfen."

Ayak kokusu eşliğinde seçim kavgası yapan ikili dayı grubu homurdandı. Murat efendiyse hemen Twittera girip "imamların hepsi hükümetçi, imamlar kapatılsın!" yazdı. Bunu okuyan iki üç muhalefet vekili hemen not aldı.

"Bunlar böyle cenabet işte imam efendi almayın camiye." Dedi Nalbant Sinan. Zayn ofladı. Bıkmıştı sürekli aynı kavgadan. "Haksızlık etmeyin lütfen." Nalbant Sinan kaşlarını çattı, Facebook'a girdi gül resmini seçti ve altına yazdığı "Selam vermek sevaptır, hak edene canımız feda, ammma kâfire dur demmeyenin ammi abdeste yatsa yokdur buna sela." yazısını paylaştı.

Harry ne olduğunu duymasa da yukarıdan Louis'nin gülmemek için kendisini tuttuğunu görüyordu. Çok yakında dayanamayıp emekleyerek kapıya yöneldi ve gözden kayboldu. Çok tatlı, diye düşündü Harry. İç çekerek ayağa kalktı, maşallah onun bacak kaslarına diyecek yoktu, teravih ne ki? Eh zamanında iyi antrenman yaptı (yatay olarak) şimdiyse bazı şaşkın bakışlar eşliğinde kapıya yöneliyor. Hemen Louis'e ulaşması lazım. Yutubdan ezan okununca koşarak camiye geldiklerinden bazı şeyler yarım kaldı. Louis'nin neden Tayyar'a gittiği gibi meseleler.

Merdivenleri indi, terliğini giydi ve erkeklerin kapısına gitti, tahmin ettiği gibi Louis orada. Yanında Niall var ve ikisi de kıs kıs gülmekten başka bir şey yapmıyor.

Gerçi Niall onu fark edince gülmeyi kesip kahkaha atmıştı ama- maviler ve yeşiller birbirine kitlendiği an sesi kimse onu duymadı. İkili küçük bir balonun içine girmişti bile.

Yutkunarak "Selamın aleyküm."dedi Louis. "Aleyküm selam." dedi Harry. Yaklaşıp Louis'nin ve Niall'ın karşısına geçti. Eli eteğindeydi.

O gelmeden önce köylüyle alay eden ve gizlice Nalbant Sinan'dan aldığı cüzdana bakıp gülen adam şimdi sakin sakin duruyor kocaman gözlerle karşısındakine bakıyordu. Birden salladığı tesbihi çekmeye başladı.

"Halanın kızının kocasının ikinci karısının üçüncü eski eşinin üvey kızı iyi mi?" Kadına taşı atıp uyutmamış gibi masum masum soruyordu. Louis de az kalsın onun bu garip hareketini unutuyordu.

"Bir şey olmaz ona, iyidir merak etme."diye fısıldadı. Fısıldadı çünkü Tayyar hakkında konuşmak köyde yasaktı ,duyan olur falan.

"Olsun bir ara özür dilemeye götür beni."

Götür de görelim kimmiş, dedi içindeki fitne pavyoncu. Yüzüyse iffetli bir gülümseme sunuyordu. Öyle ki genç adam söyleneni duymadan onayladı, başını salladığını bile fark etmedi. Büyülenmiş gibiydi. Heyecan yapıp ayağa kalktı, ağrıyan dizleri sızladı, Niall'a sıkıcı bir bakış attı, neden gitmiyor ki? Ondan kurtulmak istiyordu tam da şu an.

"Yürüyelim mi?" dedi Harry aklını okumuştu sanki. Louis önce teravih yüzünden can çekişen bacaklarına sonra da tatlı yarine baktı. Vakit imamın kardeşini tavlama vakti dedi, acı kimin umrunda!

İmanlı bir gülümseme takınarak Niall'ı arkasında bıraktı. Sarı sıpanın ikisine şaşkın şaşkın attığı bakışların yerini sinsilik aldı, Louis giderse rahatlıkla terlik çalabilirdi. Neden karışıyor ki zaten Niall'a? Onu alâkadar etmez efendim.

Tövbeler Olsun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin