Seni Seviyorum

32 4 0
                                    

* okulun son günü *

Sabah güzel bir güne uyanmıştım.
Çünkü bu gün okulun son günüydü.
Akşam yine Changbin'in odasında
kalmıştım. Kapının açılma sesi ile
hemen kalktım. Gelen Changbin'di.
Elindeki yemek tepsisini bırakıp
yanıma oturdu ve yanağıma
bir öpücük kondurdu.

"günaydın"

Changbin'in söylediği şeyle
bende onun yanağından öpüp
"günaydın" dedim.

Changbin getirdiği tepsiyi
bana uzatarak verdi
"bunlar senin"
"sen yemicekmisin?"
"ben az önce yedim"
"olsun"

Tabağımdan çubuklarımı
alıp kimchiye batırdım ve
kolumu uzatıp Changbin'in
ağzına soktum.
İtiraz etmeden yedi.

Kahvaltımı hiç istemesemde
bitirdikten sonra Changbin tepsiyi
yerine götürmek için odadan
çıktı. Telefonuma gelen bildirim
sesi ile hemen ayaklandım.

  Minho
SINIFA GELMEYİ
PLANLIYON MU
YOKSA BEN SENİ SÜRÜKLİYİM

                                                         Felix
                                      Hemen geliyorum

Tam Changbin'in odasından
çıkıyordum ki Changbin ile
karşılaştım.
"nereye?"
"sınıfa"
"tamam, önce odana git,üstünü
değiştir, ben geliyorum birazdan sınıfa"
"tamam"
Hemen koşup odama gittim.
Üzerimi değiştirdim ve çantamı
hazırladım. Koşa koşa sınıfa gittim.

Kapıyı tıktıklatıp sınıfa
girdiğimde tüm gözler beni buldu.
"Felix nerde kaldın, karneler
veriliyor"
"Özür dilerim Jeongin hocam"
"tamam, önemli değil, geç yerine"

Yerime geçmek yerine
Minho'nun yanına oturdum
"gelmen için illa hatırlatmam
mı lazım"
"geldim işte"

Aradan bir-iki dakika sonra
sınıfa Changbin geldi.
Oturduğum yerden kalkıp
eski yerime,  Changbin'in yanına
geçtim. Jeongin hoca
hepimizin karnelerini verdikten
sonra "iyi tatiller" dedi ve
sınıftan çıktı.

Changbin ve bende sınıftan
çıkıp benim odama gittik.
Dolabımdan iki viski alıp
birini Changbin'e verdim.

                               ***

Gece yarısı olmuştu.
İkimizde sarhoştuk.
Zorda olsa, benim odadan
çıkıp yurdun tek ve güzel
olan balkonuna çıktık.

Bize en yakın yere oturduk.
Bir süre yıldızları izledik.
Ama hiçbiri Changbin kadar
güzel değildi.
"Changbin, neden bir yurtta
kalıyorsun, bir evin yok mu?"
diyerek bir konu açtım.

"var"
"o zaman neden burdasın?"
"çünkü benim ailem burda"
"nasıl yani?"
"sen burdasın"

Yüzüme doğru eğilip
dudaklarını dudakalırma
deydirdi. Bir süre öyle durduktan
sonra dudaklarımdan ayrıldı
ve şarkı söylemeye başladı

"Secrets I have held in my heart
Are harder to hide than I thought
Maybe I just wanna be yours
I wanna be yours"
"I wanna be yours
Wanna be yours
Wanna be yours
Wanna be yours"

Şarkının bir kısmını o,
bir kısmını ben söylemiştim.
Sesi gerçekten çok güzeldi.

Son cümleyi de söylemem ile
yine dudaklarıma kapandı ve
bana sarıldı
"seni seviyorum"
"bende seni seviyorum Changbin"

THE VAMPİRE [CHANGLIX] ver. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin