Sizce delilik diye bir şey var mıdır ? Yani yardım merkezlerinde kalan milyonlarca insan deli mi ? Yoksa... Gerçek sıkıntıları olan insanlar mı ?
Ben Sophia Jones, aile, çevremdekki insanlar ve doktorlara göre deliyim ama bence ben kırılmayayım diye bilim üzerindeki adını kullanıp bana "Göreceli Derecede Şizofren" hastası diyorlar.
Belki de haklılar kim bilir, yaklaşık 14 yaşımdan beri buradayım yani 8 yıldır buradayım. Burası ABD'de çok ünlü ve çok özel bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesi, neredeyse 10-11 yaş aralığımda kafamın içerisinde sesler duymaya başladım ve sürekli etrafta çok yakışıklı da olsa gerçek olmayan birisini görüyordum. Sorun şu şizofren hastaları eğer karşısında birisini görüyorsa o kişiyi tam görür ama ben bu çocuğu hayalet gibi görüyor ve sadece günlük hayatımda değil rüyalarımda bile görmek üzereydim ben büyüdükçe o da büyüyordu.
Maalesef ki ben ona dokunamıyordum ve o benimle konuşmuyordu, gördüğüm kişiyi aileme anlattığımda ünlülerden bahsediyorum sandılar ama hayır ben onu gerçekten görüyordum eğer uyuyamazsam her zaman ya karşımda ya da yanımda durup uyumamı sağlıyordu.
Bir gece o gelmedi ben de ağlamaya başlamıştım çünkü korkuyor ve uyuyamıyordum ama aradan bir süre geçtikten sonra uykum çok bastırdı ve gözlerimi yumdum. Rüyamda onu gördüğümde gözyaşlarımı siliyor baş ucumda oturuyordu bir süreden sonra sırtımda bir acı hissettim ve ne olduğunu anlayamadan çığlık ataraktan uyandım. Annemler hızla yanıma geldiler gerisini hatırlamıyorum hastanede uyanmıştım ve sırtımda bir sürü el izi vardı. O günden sonra olanları annem ve babama anlattım ne yazık ki beni buraya tıktılar sadece 1 veya 2 ay da ziyarete geliyorlar.
Odamdaki duvara monte edilmiş plastik saate baktım kendimize veya bir başkasına zarar vermeyelim diye bu yöntemi uyguluyorlar. Saatin 15.47 olduğunu görünce aklıma terapi randevum olduğu geldi ve dolabımın yanına gittim, beyaz taytım ve bol beyaz tişortumu giydim beyaz spor ayakkabılarım ve çoraplarımı giydikten sonra saçlarımı topladım yatağımın üzerine oturdum ve hemşiremi beklemeye başladım.
Burada her şey beyaz ve herkesin kendi odası vardı bildiğiniz hastaneler gibi değil daha güzeldi ama buradan nefret ediyordum çünkü koridorlar arasında yürürken hep birisi beni takip ediyor ve bana fısıldayan sesler işitiyor gibi hissediyordum emin olun bu gerçekten çok rahatsız edici...
-Sophia ! Ani bir irkilme ile elime aldığım ilk eşyayı kapı tarafına fırlattım.
-Waow... Sophia bebeğim sakin ol benim, Hemşire alice.
-Ben..ben çok özür dilerim, ben sanmıştım ki...
-Sophia sakin ol burada sana kimse zarar veremez, hadi gel terapiye gidelim hazırsan.
Yerimden kalktım ve Hemşire Alice'in yanında yürümeye başladım giriş kata geldikten sonra kapıda bir kargaşa gördüm ve hemen geri adım atmaya başladım... Çok ses vardı.
-Hey genç adam, sakin olmak zorundasın tamam bak kolay Değil hadi odana çıkalım.
-Bırakın beni sürtüğün çocukları !
bu ses bana çok tanıdık geliyordu, bir süre sonra çocuğu korkuyla incelemeye başladım. 1,85-1,90 boylarında sert ama narin bir vücut şekilli çene yapısı kehribar gözler kumlar saçları...
Bu o
O burada
Tanrım lütfen bu bir hayal olmasın gerçek olsun...
-Sophia, artık gitmemiz gerek bak korkulacak hiçbir şey yok gel tatlım.
Doktorumun odasına gittim ve ona her şeyi sulu gözlerle anlattım ilk başta inanamadı ama o kişinin geldiğini sorgulattı ve yıllardır anlattığım kişiyle aynı olduğunu görünce kendisi inanamamak için diretti ama o da çok şaşkın bir halde idi...
-Bak Sophia biliyorum biraz garip bir olay şimdi sana bir kaç ilaç daha yazacağım ve ardından Alice Hemşire seni müdürün odasına çıkaracak konuşacaklarınız var anladın mı beni.
-Peki, tamam.
*****************************************************
-Sophia.
-Efendim Bayan Emma?
-Tatlım, biliyorsun ki senin odanın yan tarafında boş bir oda var ve o oda ile senin odana rasında bağlantılı bir kapı var.
Olumlu bir şekilde gözlerimi kırptıktan sonra dinlemeye devam ettim.
-Artık o odada yeni gelen arkadaşımız Dylan Brown kalacak kendisi 24 yaşında galiba aşağıda görmüşsün bu seni tedirgin etmez dimi yoksa emin ol odasını değiştireceğim Sophia.
-Şey, sorun yok.
Bir süre daha Bayan Emma ile konuştuktan sonra odama götürüldüm, yemeklerim yedilirdi ve ilaçlarım içirildi. Aklıma sürekli yan odamda olduğu geliyor ve gülümsüyordum elime bir kitap alıp okumaya başladım saat 22.48'i gösteriyordu
Boynumda sıcak bir nefes hissetim ve gözlerimi açtığımda karşıma bir sürü el izi görüyordum ama o an arkamda biri vardı. Yatağımın yanındaki düğmeye basacağım sırada gözüme bir bıçak sokuldu...
Ter içerisinde ve nefessiz bir şekilde yatağım da çırpınmaya başladım. Soğuk eller bileklerimi bulunca gözlerimi açtım.
-Şşş , Sophia korkma benim.
-Dlyan...
doğruldum ve yatağımın köşesine sıvıştım.
-Bak sana hepsini anlatacağım sakin ol öncelikle.
Gözlerimi olumlu bir şekilde kapattım ve dinlemeye başladım.
-Çocukluğumdan beri astral seyahat yapıyorum ve seni buldum bugüne kadar o yüzden beni gördün aslında beni görmen imkansız bir şey çok az insan görebilir ve beni gördükten sonra daha gelmeyecektim ama senden uzak kalamadım o yüzden hayatının bir parçasıyım.
-O zaman neden son zamanlarda seni hiç görmüyorum neden gelmedin ?
-Çünkü.
Cevap vermesini beklerken Dlyan korku dolu gözlerle etrafa bakınıyordu.
-Çünkü artık bende onları görmeye başladım.
-Kimleri ?
-Kayıp ruhları Sophia...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Ruhlar
Misterio / SuspensoBir akıl hastanesinde hastaların ölmesiyle başlayan karmaşanın doğurduğu sonuçlar ve insanların içerisindeki canilikleri anlatan bir yer :) sophia...