Dylan, onu gerçekten tanıyalı sadece 14 gün 54 dakika 22 saniye olmuştur. Evet, ay gün yıl dakikalardaki saatlerin hepsini ezbere bilebiliyor her saniyeyi sayıyordum bunu küçükken yatağımın arasında yaşayan ağzı dikili olan adamdan öğrenmiştim her neyse ki, bugün bir gezi gördü ve çoğuna göre ruh halimi belirleyecektim. tarihe baktım ve tarih; 11.11.2037...
Peki, sorun yok bir yaşamayı severim. Hemşirem ile konuştuktan sonra beyaz tayt ve beyaz bralet giydim, göğüslerim çok ağır ve rahatsız olduğum için üzerime beyaz bir gömlek giydim. Bana 2. derece şizofren hastası tutulduğu için bu tür gezilere katılabiliyorum çünkü çevremdekilere zarar vermiyorum, korkmadığım süre...
Bahçeye çıktık ve ikili sıra Oluşturulan her sıranın yanında iki bakıcı vardı biri erkek biri kız arkadaşlar yakınımızda izleyeceklerdi.
-Evet, çocuklar ben ABD ... RUH VE SİNİR HASTALIKLARI MERKEZİ'NİN müdürü Emma Walsh, bugün birlikte "LUCA KREŞİ" çocuklarını ziyarete gideceklerim gezilerde olumlu tepki gösteren kişiler için azaltılacak ve değerlendirme artık masal olarak kalacak.
-Evet, soru yoksa buyurun servislere gidecekler...
Arka sıralarda çift koltuklardan birinin am kenarına geçtim ve kendime çektim, aradan 42 saniye sonra Dylan yanma oturdu ve bana bir bileklik çıktı. Anlamsız gözlerle ona bakarak kulakma "senin için kendim yaptım" diye fısıldadı. Narin bir yolcuyla elindeki bilekliği elindeki ve kemiğime taktım ve tekrardan yola çıktım.
-Neden benden kaçıyorsun ?
-Dylan, sen benim hep kafamdaydın şimdi karşımdasın bu biraz saçma değil mi? Ben bunu istemediğim, hiç bir gün seni görebileceğimi düşünmedim ben.
-Ne yani, ben senden uzak mı duracağım? Sophia ben bunu istemiyorum!
Sesini yükseltmesi beni korkutmuştu ve onları daha çok kendime çektim.
-Sophia, özür dilerim...
-Dylan Bey lütfen kalkın.
-Arkadaşımın yanında normal bir şekilde oturuyo-...
-Onu burada istemiyorum Hemşire Alice.
-Dylan bey lütfen kalkın.
Dylan bir şey söylemeden kalktı ve arka çaprazıma oturdu, bende kafamı cama yaslayıp uyumaya sığındım.
1 SAAT 42 DAKİKA 57 SANİYE SONRA
Etrafta minik insanların vücudunu biraz gerildim sanki onlar koşarak koştukça ruhlar daha çok kızıyor gibi hissediyordum ve bu beni ürkütüyor ve kızdırıyordu ama sakin kalmam için yaşamak için elimin ucundaki tokamla oynayıp üzerindem. Gözüm birden Dylan'a girdi ve onu görmeye başladı sanki yanında biri varmış gibi ona bakıyordum bir hassasiyete fısıldıyordu, çok gözetlemek istemiyorsem de maalesef elinde değildi.
-Evet arkadaşlar, burada ABD ... ÇOCUK KREŞİ burada yeni arkadaşlıkalar kurucaksınız...
Benim adım, Bay Simon bu kreşin yetkilisiyim eğer bi-Adam takılırken bir anda bir kadın servisi atmaya başladı ve gidişinin adamın sesini kesti...
-Bırak beni şarküteri !
Sonunda bir karmaşa ve rekrar bir değil daha ama bu değişken, nefret, kin ve acı uçuş. Alice Hemşire beni kolumdan tuttu ve hizmete doğru yöneltirken ben ise gözlerimle Dylan ararken ıslak bir el ele verdi gözlemci ise gözlerimle Dylan'ı gördüm.
Araca bindik ve Hemşire Liam dinlemeye başladı.-Lütfen herkes sakin olsun ve ayağa kalksın önce kontrolden elektrik sonra yoklama geleceğiz.
Tüm cihazları kontrol ettikten sonra yoklama aldılar yaralılar yoktu ama bazıların elinde Dylan'ın eli gibi örnek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Ruhlar
Mystery / ThrillerBir akıl hastanesinde hastaların ölmesiyle başlayan karmaşanın doğurduğu sonuçlar ve insanların içerisindeki canilikleri anlatan bir yer :) sophia...