AZURA

63 4 16
                                    



25 Ocak 1999 İstanbul

Soğuk duvarların hakim olduğu uzun ve dar koridorda adımlarını giderek hızlanan adamın arkasından iki çocuk onu takip etmekte zorlanıyordu. Nereye gittiklerini bildiğinden ikiside şikayet etmeyerek öndeki adama yetişmeye çalışıyor ve birbirilerinin önüne geçmeye çalışarak itiş kakış içinde yürümerek ona yetişmeye çalıştılar. Birbirleriyle çoğu zaman anlaşmasalar da onlara öğretilen ilk kural uyarak her zaman yan yana durarak eğitim alıp tüm günlerini beraber geçiriyorlardı.

Sonunda Ivan Volkov bir kapının önünde durduğunda iki çocuk durarak heyecanla kapının açılmasını beklediler. Ve kapıyı açan hemşire geri çekilerek içeri girmeleri için kenara çekildi.

Ivan Volkov onlardan önce davranarak hızlıca içeri girdi ve yatakta uzanan karısına baktı. Tekrar aşık oldum ve bu yeni bir şey değil, diye geçirdi içinden. Yavaşça yatağın yanına gittiğinde masmavi gözleri dolu bir şekilde kocasına baktı Alina Volkov.

Elindeki bebeği kocasına uzattığında kocasının eli titrediğinde gözünden bir damla yaş düştü. Ivan Volkov küçük kızını kucağına alarak karısının ayak ucuna oturdu. Gözlerini güzel karısından alarak bakışlarını kucağındaki kızına çevirdi. İlk fark ettiği şey masmavi gözleri olmuştu.

"Sana benzeyecek demiştim," dedi yumuşak bir sesle. Karısı gülerek kocasının kolunu tutarak sıktı.

Kapıda duran iki çocuk daha fazla dayanmayarak ileri atılıp küçük kıza bakmaya çalıştılar. Ivan Volkov kızını başta onlardan saklasa da  karısının yalandan öksürmesiyle onlara doğru açtı yüzünü küçük bebeğin.

İkisi de heyecanla ona baktıklarında gözleri parladı ve Ivan Volkov bundan hoşlanmamıştı.

"Bu bizim kardeşimiz mi?" diye sordu kumral saçlı küçük çocuk.

"Evet ve onu hep koruyacaksınız yoksa sizi ayaklarınızdan tavana asarım," dedi sert tutmaya çalıştığı sesiyle.

"Hayatım onlar daha çocuk ve kızımıza iyi bakacaklarına eminim," diyerek bakışlarını iki evlatlık aldığı erkek çocuklarına çevirdi, "Değil mi?" İkisi hemen kafalarını sallayarak söz dedi aynı anda.

Tanrının planları her zaman bizimkinden üstün gelirdi. Ve gelmişti de...

İki çocuktan biri kim olduğunu öğrendi ve acımasızca ihanet etmişti onu büyüten adama. Diğeri ise kim olduğunu uzun süre bilemeyecekti fakat zamanı geldiğinde o da ihanet edeckti onlara.



Karanlık sokaklar içinde çizilen sınırlar bana her zaman durmam gerektiğini hatırlatsa da asla durmamam gerektiğini zihnime kazımıştım çoktan. Bazen bazı yerlerden dönmek için çok geçtir, işte o zaman geri gitmek yerine girdiğin yolun sonuna kadar gitmek en iyi seçenekti.

Bir silah sana doğrultulmadığı sürece düşmanını asla bilemezdin.

Bir bıçak kalbini deşmediği sürece asla yaşadığını hissedemezdin.

Şuan olmak istediğim yerde miydim peki? Kesinlikle hayır! Hayat sürükler biz de ayak uyduruyorduk belki de ama buraya kendi seçimimle gelmiştim. Buraya ben kedimi sürüklemiştim. O yüzden bu yolu sonuna kadar gidecektim. Derin bir nefes alarak haftalarca girmek için yer aradığım gece kulübüne baktım. Kapının yanına gittiğimde görevliye kimliğimi gösterdim.

AZURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin