Chase Atlantic - Into İt
Chase Atlantic - Meddle About
Rusya - Sankt Peterbug
1990
Bazı yalanlar gerçeğin dostuydu. Çünkü bizi mutlu ettiklerine inanırdık. Taki ansızın karabasan gibi üzerine çöktüğünde ve sen kendini ölü bulduğunda son bulurdu o mutluluk. Genç kadın karın yağdığı kaldırımda yürüyerek karda ilk adım izlerini bıraktığını farkına varmadan öylece geldiği yere baktı. Cebinden paketten bir dal alarak soğuktan titreyen dudaklarını umursamayarak arasına yerleştirdi ve çıkardığı gümüş ve parlak zippo çakmağı ile sigarasını yaktı.
Belkide kendimi yakmak yerine onları yakmalıydım, dedi içinden. Sigarasından bir nefes alarak yürümeye devam etti. Bahçesine girdiği büyük binanın etrafında ondan başkası kimse yoktu. Karla kaplı banka giderek soğuğu umursamadan oturdu. Biten sigarasını rastgele karların içine attı ve sonunda kafasını kaldırarak Peterhof Sarayına baktı. Burası annesi ve babasının onu terk ettiği yerdi ve ne zaman kaybolmuş hissetse ilk geldiği yer burası oluyordu. Çünkü gidecek kimsesi yoktu.
Yalnızdı.
Oysaki iki gün öncesine kadar sevdiği bir adam ve karnında bebeği vardı. Şimdi ikiside yok. Yalnızlık içime işlenmiş diye geçirdi içinden. Bir kadını hayır, bir insanı hiç kimse mi sevmez? İliklerine kadar hissettiği şey ihanetti. Ellerini karnının üzerine koyarak "Özür dilerim...Seni kaybettim..." fısıldayarak konuştuğunda kimsenin onu duymayacağını biliyordu. Bağırdığında kimse duymamıştı. Öylece ölümü bekliyordu taki karnındaki bebeği hatırlayarak fakat çok geçti. Kaybetmişti.
Kafasını ellerinin arasına alarak ağlamaya başladı. Ne kadar süre öyle kaldığını bilmeden görüş açısına bir çift siyah bot girmişti. Gözyaşlarını silmeden kafasını kaldırdı. Çatık kaşlarla onu izleyen yabancıya baktı. Uzun boyu yüzünden kafasını dik tutmak zorunda kaldığında buna bir son vermek istedi.
"Evet?"
Adam onu keskin gözlerle izlediğinde rahatsız olarak ayağa kalktı. Adam bir adım geri çekildi fakat gözlerini mavi gözlü kadından çekmedi, onu korkuttuğunun farkında olmasına rağmen.
"Zor durumdasınız anladığım kadarıyla?" dedi ve bakışlarını kadının yüzünde gezdirdi. Genç kadın boğazını temizleyerek konuştu "Beni mi takip ediyordunuz?" Adam söylediklerini umursamadan devam etti. "Genelde takip edilen ben olurum," dediğinde genç kadın kaşlarını çatarak adamı baştan aşağı süzdü. Siyaha saçları, uzun boyu ve güzel yüzüyle yakışıklı biri diye geçirdi içinden. Onu pür dikkat izleyen koyu kahve gözlerine bakarak "Tanışıyor muyuz?" Adam bu soruyu bekliyormuş gibi gülümseyerek elini uzattı.