Obx'e taşınalı bir kaç gün olmuştu ama evi düzenlemekten dışarıyı keşfetemeye vaktin olmamıştı. Telefonunu yatağın üzerinden alıp aşşağıya indin.
"Anne ben biraz dolaşacağım, akşam yemeğinden önce evde olurum" dedin kapıyı kapatmadan önce.
Bir kaç saat dolaşıp deniz kenarını da keşfettikten sonra eve dönmeye karar vermiştin. Geldiğin yönden gitmek yerine başka bir yoldan denemeye karar verdin.
Ne kadar yürüdügünü bilmiyordun ve açıkcası kaybolmuş gibi hissediyordun. Kendi kendine homurdanarak yolda yürüken bir motor gördün, hep motor kullanmayı hayal etmiştin. Motorlara ilgin vardı ama kullanmaya cesaretin yoktu.
Heyecanla motorun yanına yaklaştın, anahtarı üstündeydi. Etrafa bakındın anahtar üstündeyse sahibi yakındadır diye düşünüyordun ama etrafta kimse yoktu."Hey!!! Merhaba, kimse varmı?" diye seslendin birisinin olmasını umarak. Bakınmaya devam ettin ama kimse yoktu. Beklemeye karar verip kaldırıma oturdun. Yürümeye devam edersen daha da kaybolacağını biliyordun.
Ne kadar süre geçmişti bilmiyordun ama sıkılmaya başlamıştın. Ayağa kalkıp motora doğru yürüdün.
"Ne kadar zor olabilir ki?" diye sordun kendi kendine. Hem sahibi gelene kadar sıkılmam diye düşünüyordun.Motora bindin anahtarı çevirip sonrasında ne yapacağını bilemeden durdun. Gidonları tutup sağa sola çevirirken gürültülü bir ses çıktı ardından motor hareket etmeye başladı ve çok geçmeden kendini sırt üstü yerde buldun.
Üstünden şoku atlatamadan başına keskin bir ağrı girdi. Düştüğün yerde kıvranmaya başladın. Kulakların uğulduyor yakından bir ses geliyordu ama çözemiyordun. Kendime toparlanmak için süre tanıdın. Acıdan kapattığın gözlerini açtığında karşında deniz mavisi gözleriyle biri sana bakıyordu.
"Az önce düştün mü?" dedi seni baştan aşağı süzerek.
"Hayır yere saldırdım"dedin tek kaşını kaldırarak.
"Geriye doğru mu?"
"Acayip yetenekliyimdir bu konuda" gülerek sana elini uzattı. Gözlerini, gülerken çıkan gamzelerine bakmaktan alıkoyamadın. Uzattığı elini tuttuğunda seni kaldırdı ama oto kontrolünü kaybettiğin için bedenleriniz bir birine çarptı. Dengeni kaybedip düşeceğin sırada kollarını beline doladı artık çok daha yakınındaydı.Yakınlıktan dolayı kalbin deli gibi çarpıyordu. Gözleriniz kenetlenmişti. Gözlerin yavaşça dudaklarına kaydı onunda gözleri aynı hareketi takip etti. Artık kalbin o kadar hızlı atıyordu ki kaç kere attığını takip edemiyordun.
Kahretsin! takip etmek de istemiyordun sadece o yumuşak gözüken dudakların tadına bakmak istiyordun.Gözlerini dudaklarından ayırmak istesen de yapamadın. Baştan çıkarmak istercesine aralıktı ve tanrım bir kızı kıskandıracak kadar güzeldi. İstemsizce dudağını ısrıdın.
"JJ" dedi nefesini dudağına üfleyerek.
"Hım?"
"Adım, jj" dedi dudağının kenarıyla gülerek. Bu süre zarfında ikiniz de birbirinizin dudağına bakmayı bırakamıyordunuz."Öpmek istediğin kişinin ismini öğrenmek istersin diye söyledim" dedi o da dudağını ısırarak.
"Alex" dedin dudaklarına nefesini üfleyerek.
" öpüşüne karşılık vermek istediğin kişinin adını ögrenmek istersin diye düşündüm" dedin onun gibi yan gülerek. Jj yutkundu. Başını sallayarak gülümsedi."Bana borcun var" dedi beline sardığı kollarını çözerek.
"Ne konuda?" dedin dengeni sağlayarak.
Jj ellerini cebine koyup, gözleriyle motoru işaret etti. Az öce oluşan yakınlığın aurasını üstünden atıp motora baktın.
Motora çok bişey olmamıştı ama boyaları
sürtünmeden dolayı biraz sökülmüştü.
Kollarını göğsünde birleştirip,"Boyalarımı ödünç veririm"dedin. Üst dudağını kemirip başını salladı.
"Kesik'te ne işin var?"
"Yeni taşındık etrafı gezmek istedim sadece ama kayboldum"
"Anladım"dedi ve motora doğru yürüdü.
Motoru yerden kaldırıp kontrol etti.
"Sekiz Basamak'ta mı oturuyorsun?"dedi motoru kontrol ederken.
"Henüz isimleri bilecek kadar yaşamadım buarada" dedin zonklayan başını tutarak. Ağrı aniden baş gösterdi. Kafamı o kadar sert mi çarptım diye düşünmeden edemedin."Motor için üzgünüm anahtarı üstündeydi seslendim ama kimse yoktu. Bekledim sonra da işte" dedin mahçup bir sesle.
"Sorun değil. Evine bırakmamı istermisin?" dedi soğuk bir sesle.Sesli bir çektikten sonra ona baktın deniz mavisi gözlerini görmek umuduyla ama onun gözleri hala motorundaydı. İçindeki ses ' hey bende buradayım! İyi olup olmadığımı sorsan ya' desede sesizce bir,
"Olur" çıktı dudaklarından. İçten içe kendine kızıyordun neden öpmedin diye. Çünkü tüm gece bunu düşünecek ve kendi kendini yiyip bitirecektin. Ne zamandan beri bu kadar arsız olduğunu sorgularken motor aniden hareket etti. Tekrar düşme korkusuyla Jj'in beline sarıldın.Rüzgar saçlarını arkaya savururken kendinle çelişiyordun. 'O da neydi öyle Alex! Yabancı birinin dudağına yapışmadın diye kendine mi kızıyorsun' diyordu bir yanın, diğer yanın ise Jj'in ne kadar güzel dudaklarını olduğunu söylüyordu. Dudağını ısırdın. Akla zarar bu düşünceler.
Başını sallayarak iki düşünceyi de kafandan attın." Evini tarif edebilirmisin?"diye sordu. Evini tarif edip Jj'in vücudunun sıcaklığının sıcaklığının tadını çıkardın. Bu yabancıya karşı neden bu kadar rahattım ki? diye düşünmeden de edemiyordun.
Kısa bir süre sonra tanıdık evin karşına çıkmasıyla kıpırdandın.
"Burası"dedin sesin içine kacmıştı. Bir yanın eve bu kadar hızlı geldiğiniz için lanet ederken bir yanın da bu farklı garip duyguyla daha fazla başa çıkmayacağı için mutluydu.Motordan inip kaskı Jj'e verdin.
"Teşekkür ederim"dedin gülümseyerek. JJ sana bakıp, gamzelerini gösterek gülümsedi."Bir dahaki sefere acayip yeteneklerini yere uygulamamaya çalış " dedi gözleriyle gözlerine tutunurken. Gülümsedin.
Ayakların istemeyerek geriye doğru giderken göz temasını bozmadın. Yavaşca arkanı dönüp kapıya doğru yürüdün. Jj hâlâ orada duruyor, sana bakmaya devam ediyordu.
Parmakların zilin üstüne gidecekken durdu kendine daha fazla işkence etmek istemiyordun. Arsız yanının sesi yüksek çıkmaya başladı, zihnin bulandı ve arakanı dönüp Jj'e doğru hızlı adımlarla yürümeye başladın. 'Yapmadıklarımdan değil yaptıklarımdan pişman olmayı tercih ederim' diye düşünerek adımlarını daha da hızlandırdın.
Jj kıpıradamadan şaşkın bir ifadeyle sana bakıyordu. Yanına ulaşıp bir elini saçına daldırıp diğer elini boynuna dolayıp dudaklarınızı birleştirmek için izin istercesine gözlerine baktın. Jj ellerini beline doladığında dudaklarına büyük bir açlıkla tutundun. Uçurumdan düşecekken bulduğun tek dal parçasıymış gibi ona tutunuyor onu öpüyordun.
Öpüşme ne derinleşti ne de etkisini kaybetti. Sadece sen ve dudaklarınız vardı şuan da ve bu an senindi. Zihnin boşlukta debelenirken vücudun öpücüğün her anını hissedip kaydediyordu.
Bırakamak istemedin, uzun sürmesini umarak gözlerini kapatıp kendini tamamen bıraktın.Devamı diğer bölüm artık😅 Bu kadar hızlı olur mu dostum? diye isyanlarınızı satırlar arasında duyuyorum ama bu daha başlangıç diyorum😎
Oy kullanmayı unutmayın ❣️ btw bölüm nasıldı sizce?