Pretty Woman / Bucky Barnes

Friends

                  "I love you"

Bucky yerinden kalktı ve elleri ile yüzünün kapattı. Yine aynı kabusu görmüştü.

Yattığı yerden doğruldu ve yanında yatan cherly'ın yüzünü seçmeye çalıştı.

Cherly, bucky geceleri kabus gördüğü için artık onunla uyuyordu. Bucky yattığı yerden kalktı ve mutfağa ilerlemek için hareketlendi.

Ancak cherly onun adım seslerini duydu ve yerinden kalkıp yatakta oturdu.

"Buraya gel " Bucky arkasını döndü ve ona kollarını uzatmış kıza kollarını doladı.

"İyi olacağız buck" Bucky başını kızın boynuna gömdü. Gözleri kapalı bir şekilde öylece bekledi.

Cherly onun zor zamanlardan geçtiğini biliyordu. Bucky her gün kabus görüyordu.

"Ben her zaman senin için buradayım" adamın saçlarını okşamaya devam etti.

"Biliyorum" Bucky geri çekildi ve tebessüm etti. Cherly onun yanağına bir öpücük kondurdu.

                          🌙

"Bay Barnes, kabuslarınız devam ediyor mu?"

"James sana bir soru sordum. Kabusların devam ediyor mu? "

"Hayır"

"Yalan söylediğini anlayacak kadar uzun süredir bunu yapıyoruz"

"Son kabusunu anlat"

"Kabus görmedim" doktor başını salladı.

"O zaman 'arkadaşını' çağıralım"

Bucky'ye dalga geçer gibi
bakıyordu. Çünkü bucky
cherly'dan baya hoşlanıyordu. Ancak ona açılacak cesareti yoktu.

"Tamam tamam" eliyle kadını durdurdu. Cherly'ın gelişme kaydettiğini bilmesini istiyordu. Daha doğrusu sanmasını.

"Dün telafi listemden bir isim sildim."

"Merak etme üç kuralını da uyguladım"

"Senatör Atwood, yıllardır Hydra'nın maşasıydı. Kış askeri olduğum zaman seçilmesine yardım etmiştim"

"Hydra dağıldıktan sonra ona verdiğim gücü kötüye kullanmaya devam etti"

"Tek yaptığım ona mahkum etmesi için yardımcı bilgiyi vermekti"

"Başka bir şeye karışmadım "

"Ya ikinci kural?" doktor ona soran gözlerle baktı.

"İkinci kural neydi?"

"Kimseyi incitme. Önemli"

"Öyleyse neden birinci kural bu değil?" derin bir nefes verdi.

"Kimse incinmedi"

"Yemin ederim"

"Peki üçüncü Kural? Telafilerin bütün amacı üçüncü kuralı yerine getirmek"

"Hiç güvenmiyorsun doktor"

"Sana güvenmeyen tek ben değilim" Bucky göz devirdi.

"Bana güveniyor"

"Bunu seninle bir ara konuşacağız James. Kaçışın yok"

"Elbette üçüncü kuralı tamamladım. Artık James buckhanan barnes'ım"

"Yani her şeyi doğru yaptın ama kabusların azalmadı" Bucky tedirgince doktora baktı.

"Cherly benimle uyuduğunda bana sarılıyor veya saçımı okşuyor" doktorun onunla dalga geçmediğini görünce devam etti.

"Bu beni rahatlatıyor bazen kabus görmüyorum"

"Ne zaman mesela?"

"Bana sarıldığında" doktor başını salladı.

"Vücudunun onu bir koruma olarak görüyor bucky"

"Cherly etrafta olduğunda kendini güvende hissediyorsun çünkü o sana bunu sağlıyor. Seni güvende hissediyor ancak belki bir gün ayrılırsan-"

"Öyle bir şey olmayacak"

"Bucky-"

"Olmayacak" gülümsedi. Cherly her zaman onun için oradaydı. Güven verici kolları. Parlak gülümsemesi.

                           🌙

Bucky eve girdiğinde mutfakta arkası dönük yemek yapan kızı gördü. Cherly bu konuda pek becerikli değildi ama deniyordu.

"Hey!" Cherly bucky'ye yürüdü ve ona kucak açtı.

"Nasıl geçti?" Bucky tebessüm etti.

"Harika" Cherly gülümseyerek onun elinden tuttu ve mutfağa sürükledi.

Yaptığı yemeği ve hemen yanında duran kapkekler bucky'yi şaşırmıştı.

"Fırından mı aldın?"

"Kendim yaptım" Cherly ona kızgın bir şekilde baktı.

"Tamam kızma" kapkeklerden bir tanesini ağzına attı. Daha sonra başını salladı.

"Çok iyi" Cherly gülümsedi. Bucky aklına gelen fikirle kıza döndü.

"Seni akşam dışarıya çıkarayım mı?" Cherly biraz şaşırmıştı.

"Ama yemek yaptım"

"Olsun"

"Peki" kapkeklerden bir tanesini ağzına attı cherly.

"Saat sekizde beni odamdan alırsın" Bucky güldü ve başını salladı.

"Anlaştık"

                           🌙

Cherly önünde duran suşi* den bir tane ağzına attı. Ama önlerinde çalışan kız onu biraz rahatsız ediyordu.

Bucky ile ara sıra göz göze gelmeleri onu sinir etmişti. Ama nasıl olsa o arkadaşı. Ona karışamaz.

"Ona çıkma teklifi etsene" Bucky gözlerini fal taşı gibi açtı.

"Saçmalama"

"Seninle randevuya çıkmak istiyor" Cherly kıza tebessüm etti.

"Olur" daha sonra bucky'ye döndü.

"Yarın 10.00 gibi vardiyam bitmiş olur"

Kız müşterilere ilerlerken bucky kıza döndü. Cherly ona gülerek bakıyordu.

"O randevuya gitmeyeceğim" Cherly kaşlarını çattı.

"Neden?" ikisi de biraz sarhoştu. Yani biraz değil.

"Çünkü" kızın ellerini tuttu.

"Seni seviyorum"

*sushi diye yazılıyor ama ben bizim ülkede böyle telaffuz ediliyor diye yazdım.