Pretty Woman / Bucky Barnes

I Love You

"I love you James Buckhanan Barnes. I fucking love you! "

Cherly oturduğu yerden bacağını titremeye devam etti. Ne olursa olsun bucky'yi merak ediyordu. Karakoldan çağrılmıştı ansızın.

Zorunlu terapiye gitmemişti. Psikolog onu içeri aldı ve beklemeye başladılar.

"Bayan Barnes" Cherly gözünü doktora dikti.

"Bayan Evans" doktor başını salladı.

"Kızdınız mı?" Cherly güldü.

"Neden kızayım"

"Beni hemen düzelttiniz, sanki rahatsız oldunuz?"

"Rahatsız oldum evet" biraz sesini yükseltmişti.

"Benden rahatsız olan birinin soy ismini taşımak istemem" derin bir nefes verdi.

"Pardon"

"Sorun yok" içeri giren bucky ile doktor ona yanındaki koltuğu gösterdi. Cherly gözlerini devirdi.

"Evet" doktor ellerini masada birleştirdi.

"Ben çıkabilir miyim?" Cherly ceketini ve çantasını kucağına aldı.

"Lütfen kalın Bayan Evans" Cherly eşyalarını geri bıraktı.

"Ben bu şuursuz ile konuşmak istemiyorum" Bucky cevap vermedi.

"İyi olmanızı sağlamak benim işim. Biraz kurallara aykırı ama birbiriniz ile ancak bu şekilde konuşursunuz"

"Saçmalık" Cherly saçını düzeltti.

"Bence de" Bucky onayladı.

"Gördünüz mü. Şimdiden ilerleme kaydettik"

"Peki ilk kim başlamak ister?"

İkili cevap vermedi.

"Gönüllü yok mu? Peki bir egzersiz yapacağız"

"Çiftlere uyguladığım bir şey. Beraber nasıl bir hayat isterken"

"Biz çift değiliz" Cherly doktora milyon kez söylediği şeyi tekrar dile getirdi.

"Henüz" Bucky mırıldandı ama doktor onu duydu.

"Mucize sorusunu hiç duydunuz mu?"

"Evet duydum"

"Kesinlikle hayır" ikili aynı anda konuştu.

"Peki şöyle bir şey. Diyelim ki siz uyurken bir mucize oluyor uyandığınızda hayatınızı güzelleştirecek ne görmek isterdiniz"

Cherly'ın boğazı düğümlendi. Bir çok cevap vermek istedi buna. Natasha demek istedi ya da Daren. Ama sustu.

"Bucky'nin olmamasını" bu kesinlikle daha iyiydi. 

"Bende aynısı söylerdim" doktor göz devirdi.

"Bana başka çare bırakmıyorsunuz. Ruha bakma egzersizi"

"Bunu sevdim"

"Bu daha çok hoşuma gitti"

"Dönün yüz yüze oturun"

"İyi bir egzersiz sağol doktor"

"Biraz daha"

"Daha ne kadar gidebilirim?" Cherly bucky'ye baktı.

Bucky kızın sandalyesinden tuttu ve kendine çekti.

"Birbirinizin gözlerine bakın" Cherly Bucky'nin koyu mavi gözlerine baktı. Bucky ise kızın parlak yeşil gözlerine.

"Bakın zor değilmiş" cherly'ın gözlerinde üzüntü vardı sevgi, özlem, pişmanlık.

Bucky'nin gözlerinde ise çaresizlik, üzüntü, korku, yalnızlık.

Bir süre sonra cherly elleri ile yüzünü kapattı. Gözleri dolmuştu. Bucky kızın omzundan tuttu ve ona sarıldı.

" Özür dilerim"Cherly cevap vermedi.

" Ben senin gözünde önemsiz miyim? "

" Hayır cherly yanlış anladın"

"Seni seviyorum James Buckhanan Barnes. Lanet olsun seni seviyorum!" kızın gözlerindeki pişmanlık hemen göründü.

Kız hızlıca çantasını ve ceketini alıp dışarı fırladı. Bucky arkasından çıkmak için kalktı.

"İyi şanslar" doktor gülümsedi. Bucky kızın arkasından fırladı. Cherly siyah arabasına hızlıca bindi ve eşyalarını arka koltuğa bıraktı.

Bucky arabaya hızlıca bindi ve kıza döndü.

"Söylediklerinde ciddi miydin?"

"Bucky sonra konuşalım"

"Cherly cevap ver"

"Evet!" Cherly adama döndü.

"Evet ciddiydim" Bucky kızı kendine çekti ve dudaklarını buluşturdu lar. Cherly ilk başta anlam veremedi ama bucky geri çekilip ona fısıldadı.

"Bende seni seviyorum"

Yehuuuuu! Sonunda dediğinizi duyar gibiyim. Bir kaç gün daha bölüm atmayacağım elimden geldiği kadar atıyorum! Keyifli okumalar ❤️