Bölüm 6

68 5 1
                                    

Doruğun haykırışlarının arasından ürkek adımlarla ona yaklaştım.Yavaşça başını kaldırıp bana baktığında çenesinden bir damla yaş ince siyah tişörtüne düştü. İçimdeki suçluluk duygusunu bastırmak istercesine Doruğu kollarımın arasına alıp ellerimi sıkıca bedenine doladım.Beraber birbirimizin omzunda ağlıyorduk. Kötü günde birbirimizi bırakmadan içimizi döküyorduk. Açıkçası Doruğun beni suçlamasından korkuyordum , bana içten içe kin beslemesinden. O anda diğer ameliyathanenin kapısı açıldı. Bu sefer boylu boyunca sedyede uzanan annem çıktı . Doruk yavaşça kalkıp hızlı adımlarla annemin yanına gitti , yüzüne baktı. Annemin daha doğrusu annesinin yaşadığını görünce tuttuğu derin nefesini özgür bıraktı. Ben olayları dışarıdan izliyordum. Doruğun tepkisinden çok annemin tepkisinden korkuyordum. Annem her zaman dobra ve sinirlenince ağzına geleni söyleyen sonra pişman olan tiplerdendi, aynı benim gibi.

Annem odasına alınmışken ben de dışarıdan onu izliyordum.Doruk odanın içine girmek için izin alıp bir süre orda durduktan sonra babamın işlemlerini halletmek için vezneye gitmişti. Bu sırada hiç yüzüme bakmaması kafamın içine yerleşmişti. Benim bir suçum olmasa da bu gerçek aile olayından sonra annemler özellikle de babam bu olayı baya kafasına takmıştı. Belki de bu konuda hakkında arabada tartışırken kaza olmuştu. Belki babam benim yüzümden olmuştu. Küçükken hep seninle evlenicem derdim babama. O da peki anneni napıcaz diyip gülerdi ben de arsızca babama sırnaşıp o da bizim kızımız olur derdim. Hatta hatılıyorum da küçükken sırf babamla uyabilmek için korkuyomuş numarası yapardım. Annem hep benim yatağımda yatardı ben ise babamın göğüsünde uyurdum. Bazen gerçekten korkardım. Hırsız en büyük korkumdu , o zamanlar cin şeytan vs bilmiyodum. Babamla sırt sırta verip uyurduk ki gelen olursa görelim. Arada başımı hafifçe kaldırıp etrafı kolaçan edip öyle uyurdum. O benim ilk aşkım , ilk sevgim olmuştu. Hayatımdaki ilk erkek oydu. Doruğu da çok severdim ama babam beni korurken Doruk beni korkutmaktan başka bi şey yapmazdı. Köpeklerden çok korkardı küçükken Doruk. Bakkala hiç bi zaman tek gitmezdi , hep beraber giderdik. Köpek çıktığı zaman beni köpekten tarafa itip hızlı adımlarla uzaklaşırdı. Ama babam , babam benim , o kucağına alırdı beni , yüzümü o boynunun girintisine koyardım, kokusunu içime çekerdim sanki kokusunu beynime kazımak istermiş gibi. Babam her zaman benim kızım yorulmaz derdi. Hep yürüyüşe çıkardık onunla. Her zaman yorulurdum ama babama hiç söylemezdim. Çünkü ben hiç yorulmazdım , onun kızı hiç yorulmazdı dimi baba . Şimdi beni köpeklerin önüne atan Doruk mu koruyucak baba. İçimden babama bizi bıraktığı için sitem ederken ağlamam daha da şiddetlenmişti. Her zaman ağlamak beni rahatlatırdı , hiç bi zaman engellemezdim ağlamamı. Ağlamamı şiddetlendirirken baba , babam diye sayıklamaya başladım. Hayatımın ilk aşkı morgda değil de benim yanımda olmalıydı , bana sarılmalıydı. Zayıf olduğum için bana kemik torbam derdi. Babam kemik torban olmadan nereye gittin. Başımı yavaşça bacaklarıma doğru eğip ağlamamı güçlendirdim.


Bi el sırtıma değdi sonra yanıma oturulduğunu hissettim ama başımı kaldırmadım. Göz yaşım bitmişti adeta , gözlerim yanıyordu. Başımı yavaşça sağa verip kafasını ellerinin arasına almış hafifçe ağlayan Doruğa baktım.

"Erken adam ağlamaz. Ergenliğini Doruklarında yaşama Doruk" dedim mırıltıyla ama Doruk duymuştu başını yavaşça bana çevirip buruk bi gülümseme attı bana . Doruk ne zaman duygusallaşsa babam hep ismiyle kelime oyunu yapardı. Erkeklerin ağlamasına karşıydı babam. Doruk ağladığı zaman karşısına geçip alaycı bakışlarla güler , dalga geçerdi. Ama bilirdim nolduğunu merak ederdi hep. Çaktırmadan sormaya çalışırdı ama umursadığını , üzüldüğünü belli ederdi. Hiç oynayamazdı benim babam , yalan söylediğini bir kilometre öteden anlardınız.

Doruk sandalyelerin yanındaki kolları umursamadan bana sarıldı.Kulağıma doğru yaklaştı derin bi nefes alıp verdi.


DORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin