Ben sadece onu özlüyorum.
Kim bilir şu an ne yapıyor?
Üşüyor mudur?
Umarım üşümez, yoksa hasta olur....
1968, ABD
Gözlerimi açtığımda hava daha aydınlanmamıştı.
Yataktan kalktım ve odamdaki boydan boya uzun pencereden dışarıyı izledim.
23 yıl geçmişti.
23 yıl.O iyi miydi?
Natalia'dan asla haber anlamamıştım.Babamla onu aylarca aradık, fakat bulamadık.
Size aileye katılan yeni kişiden bahsetmeyi unuttum.
Maria.
Maria ile Howard birbirlerine çok aşıklardı.
Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu, güneşe baktım.
Acaba Max olduğu yerde mutlu mu?
Peki ya Bucky ve Steve?Derin bir iç çektim ve odamdan çıktım.
Merdivenlerden inerken salondan gelen sesler ile kaşlarımı çattım.
Ellerimi her ihtimale karşı kaldırdım ve güçlerini ortaya çıkardım.
Fakat gördüğüm minik beden ile gülümsemeye başladım.
Bu benim kedim Loki.
Mitoloji ile ilgilenmeyi severim!
Loki'ye bakarak gülümsedim ve tüylerini dudaklarıma götürüp onu öptüm.
Yine salonu karıştırmıştı.
Loki'yi (kedi olan) aldım ve mutfağa doğru ilerledik.
Kendime dolapta duran hazır sandviçlerden birini aldım ve tekrar odama çıktım.
Sandviçimi yedim ve Loki ile beraber uyumaya çalıştım.
∆∆∆
Gözlerimi bu sefer açtığımda öğlen olmuştu.
Huzursuz bir şekilde kalktım ve aşağı indim.
Maria ve Howard kavga ediyordu.
Ne aşklar var ama!Kavgaya dahil olmak istemedim ama dinliyordum.
"NE YANİ BENDE ANNE OLMAK İSTEYEMEZ MİYİM HOWARD?"
Konu yine aynıydı.
"MARİA İŞLERİME ODAKLANMAM GEREK, STEVE'DEN SONRA BAŞKA ŞEYLER YAŞANDI, BİLİYORSUN.HEM BEN KÜÇÜK BİR VELETİ KALDIRAMAYACAĞIM."
Sinirle konuştum.
"Yaşlandıkça daha da gıcık geliyorsun."
"SENDE YAŞLANAMADIĞIN İÇİN GICIK GELİYORSUN!"
Bu dediği ile üçümüz de gülmeye başladık ve onlar yine barıştılar.
Sonra bende odama çıktım ve çalışma masama geçtim.
Kağıt ve kalem çıkardım.
Ben sadece onu özlüyorum.
Kim bilir şu an ne yapıyor?
Üşüyor mudur?
Umarım üşümez, yoksa hasta olur.
Seni özledim Nat.Her gün yazdığım mektuplardan yenisinide kutuya attım ve gözlerimi kapattım.
Gelen taş sesi ile kaşlarımı çattım.
Canıma biri birşeyler vuruyordu.
Ayağa kalktım ve hemen camı açtım.
Bir sepet vardı, hemen aşağıya inmeye başladım.
"Nereye bu hızla?" Diye Howard'ı umursamadım ve bahçeye çıktım.
Bir mektup, rujla öpülmüş bir kağıt ve çiçekler vardı.
O yaşıyordu!
Merhaba sevgili gem-gem,
Nasılsın? Umarım iyisindir.Seni her an izlediğimi unutmuyorsundur umarım.
Ayrıca bende yaşlanmıyorum, bana bir serum enjekte ettiler ve yaşlanamıyorum.
Seni çok özlediğimi belirtmek isterim, dudaklarını hala dudaklarımda hissedebiliyorum.Belki bu mektuptan sonra yıllarca konuşamayacağız, ama bir gün.
Bir gün buluşacağız ve kimse bizi ayıramayacak, bizi sadece ölüm ayırabilecek.
Belki 60 yıl, belki 20 yıl, belki 100 yıl.
Ama bir gün.
-Seni seven ve sırıl sıklam aşık Nat
Mektubu okurken gözlerim dolmuştu, onu çok özlüyordum.
Ama mektupta yazan cümleler gibi, elbet bir gün.
Selamlarrrr!!!
Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir.
Yıllar sonra yeni bölüm geldi HAHAHSJWKKSNDDNDHHSS
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lemniscate (Natasha Romanoff)
FanfictionHoward Stark'ın üvey bir kızı vardı.Bu kız, özel bir kızdı.Önemli bir şey taşıyordu. Sonsuzluk taşlarının ruhları. [natasha romanoff x fem!oc]