-4 BÖLÜM-"Tatlı tatlı yemenin acı acı çıkarması olur"

257 17 9
                                    

Sabah sınıfa girerken sinir küpüne dönmüştük yine o olaydan sonra hepimiz beynimizi çalıştırıyorduk o kadar ki gece uyuyamamıştık bile. Sınıfa girer girmez yerlerimize geçtik erkeklerin sırıtışları üzerine.

"Ooo kızlar biz gelmesiniz sanmıştık" dedi Mert alayla

"Aynen lan nasıl geldiniz merak ediyorum" diye ekledi Tunahan son olarak Ahmet'de "Dün ki haliniz çok komikti aklıma geldikçe gülüyorum" deyince Sena ve İrem ayaklandı. Beyza onlara " Kızlar intikamımızı alacağız sabredin" diye fısıltıyla konuşarak oturturdu yerlerine .Onlar hala sırıtırken dayanamayıp "Asıl dalga geçilecek konu bizim dünkü halimiz değil sizin olmayan adamlığınız" dedim sinir bozucu bir sesle. Erkeklerin yüzü teker teker kasılırken bunu zevkle izledik kızlarla.

"Adamlığımıza söz söyleyemezsiniz" dedi Ahmet.

"Haklısın edemeyiz" deyip bekledi Beyza bu sırada erkekler hafifçe gülümsemişlerdi ki " Olmayan şeye laf edilmez" deyip erkekleri daha da delirtti.Onlar sinirden kıpkırmızı olurken bu konuşma daha eğlenceli hale gelmişti.

"Bu şerefsizliğinizden sonra ufaklıklarınız bile sizi terketmiştir " dedi Sena sapıklığını konuşturarak. Seda suratına şaşkınca bakıp "O ne demek ya" dedi anlamadığını ifşa ederken saf salakça bu sırada erkekler sinirden kızarmaktan bozarmaya geçiş yaparken . Berkanın Sedaya bakıp gülümsediğini fark ettim. Mücahit bize cevap vermek için ağzını birkaç kez açtı ama söyleyecek bir şey bulamamış olsa gerek ki susmayı tercih etti. Birden bire mücahit alt kısmına bakıp " Yoo benim ki burada" dedi biz buna şaşırıp yüzümüzü buruştururken İrem alayla "Sen sus köpük" dedi. Beyza bu muhabbete dayanamayıp "ıyy susun ya" der demez hoca içeri girdi.

***

"Dayanamıyorum artık ulan" dedi Sümeyra elindeki kalemi sallayıp duruyordu. "Hocam size bir soru sorabilir miyim?" dedi Seda parmağını havada sallayarak tıpkı bir ilkokula yeni başlamış öğretmenin gözüne girmeye çalışan çocuk gibi görünüyordu. Hocadan onay alan Seda devam etti sözlerine.

"Flaş diske kuran-ı kerim ayetleri yüklesek ve onu alıp boynumuza assak cevşen yerine geçer mi?". Hepimiz kahkalar atarken tam ağzını açıp cevap verecek olan öğretmene Görkemin sesiyle durdu.

"Filmden özenti sorularla gelme bize".Zaten sinir oluyordum bu sözüyle daha çok sinir olmuştum

"Hocam peki ya şunlardan birkaç tanesini alıp hadım etsek ve kız liselerine güvenlik olarak göndersek sevaba mı gireriz yoksa günaha mı?" dedi Sena sesi bana bile sinir gelmişti kim bilir onlar nasıl sinirlenmişti.

"Hocam bunlardan bir kaçını alıp kerhaneye götürsek satsak .Ticarete yatırım yapmış olur muyuz olmaz mıyız?" diyerek karşılık verdi Mert. İşte orada inceldiği yerden kopsun başlamıştık laf dalaşına. Kimin ne söylediği belli bile olmuyordu . Din öğretmeni bizi susturmaya çalışsada onu dinlemiyorduk. "Sussun" tiz bir çığlık sesi geldi kapının oradan. Susup kafamızı kapıya döndürdüğümüzde Semra Hanım'ı gözlerinden ateş çıkarken görmüştük. Yavaşça sınıfın ortasına doğru yürürken hiç kimseden çıt sesi bile çıkmıyordu . Sadece Semra hanımın topuklu ayakkabılarının tok sesi vardı. Sınıfın tam ortasında durduğunda o sinirli ifade silinmemişti yüzünden.Gözleri tek tek buluştu hepimizle ."Ne için kavga ediyorsunuz" dedi sesi sakin çıkmıştı.Sanırsam bu fırtına önceki sesizliğin ifadesiydi.

Beyin FakirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin