iyi okumalar kuzucuklar yorum yapmayı unutmayın!!!
"Abi." Murat, koltukta yayılmış zap yaparken kardeşinin yeni yeni gürleşmiş sesiyle yerinde dikleşti.
"Söyle abim." tüm vücuduyla ona döndü ve kumandayı kenara bıraktı. Zaten izleyecek bir şey de yoktu.
Mert, kısa sarı saçlarını alışkanlıkla geri atmaya çalışırken abisine doğru adımladı. Saçlarını daha yeni kestirmişti ve daha alışamamıştı.
"Görkem piçine mi gittin lan yine?" Berber Görkem'den bahsediyordu. Mert kaşlarını çattı. Sarı kaşları yok denecek gibi görünüyordu. Abisinin birkaç santim kısa bir kopyası gibiydi.
"Abi, boş ver Görkemi mörkemi şu an." ela gözlerini kaçırarak konuştu. Abisinden onu korumasını istemek onu hep utandırmıştı ama iş ciddiydi, şansa bırakamazdı.
"Kızın abisi rahat bırakmıyor." dişlerini sıktı. Mert çelimsiz bir çocuk değildi, mevzu dayak olsa zorlanmayacağını herkes biliyordu ama adam çakıyla geziyordu.
Murat ilk defa duyduğu şeyle ona hayretle baktı ve düşüncelerini doğrudan sözlerine aktararak konuştu.
"Ne kızı oğlum, ne diyorsun sen?"
"Abi...Okuldan bir kız işte. Açılmıştım, reddetti beni. Gidip abisine ne anlattıysa herif götümden ayrılmıyor." sıkıntılı bir nefes verip kısa saçlarını çekiştirdi.
Murat'ın zaten çatılı olan kaşları dinledikleriyle daha da çatılırken aklına gelen şeyle kardeşine döndü.
"Lan, kızın üstüne gitmedin, rahatsız etmedin değil mi? Valla o herife kalmadan ben indiririm seni aşağı."
Mert abisinin sözlerine gözlerini devirdi. İkisi de öyle bir şey yapmayacağını biliyordu.
"Tamam ulan, kim madem anlat bakalım. Yarın ben bulayım pezevengi, biraz sohbet edelim." Yerinde doğrulurken parmaklarını kütletti. Mert'in dudakları abisinin hemen gaza gelişine hafifçe kıvrıldı.
"Aslan abim be!" diye coşkuyla haykırdığı sırada salona giren annesi ikisine bakıp hafifçe gülümsedi.
"Oğlanlarım benim!" diye o da küçük oğlunun coşkusuna katılınca ikili gergin hallerinden kolayca sıyrılıp annelerine dönmüşlerdi. Murat annesinin sevecen haliyle yumuşarken, Mert'in de abisinin hep arkasında olduğu gerçeğiyle içi ferahlamıştı.
&&&&&&&&&&&&&&&
Murat, ertesi gün kardeşiyle mahallenin kahvesinin önünde buluşmuştu. Abisi okuldan almaya gelmiş dedirtemeyeceği için okuldan yaklaşık elli metre uzakta olan kahvenin önündelerdi şu an. Öğlen saatleriydi. Son senesi olan öğrencilerin çoğu öğleden sonra eve gidip ders çalışıyordu. Mert de onlardan biriydi.
"Takip ediyor muydu seni?" abisi etrafa bakınarak sorduğunda Mert yavaşça başını salladı.
"Tamam, sen önden yürü şimdi. Ben de arkadan geleceğim, görürüm piçi." Mert başını sallayınca Murat kahvenin önündeki çınara yaslandı ve kardeşinin evlerine giden yokuşu çıkmasını izlemeye başladı. Yaklaşık bir dakika sonra, yani kardeşi yokuşu çıkmayı tamamladığında karşı binanın bahçesindeki çalıların arasından bir hışırtı sessiz mahallede yankılandı. Kahveci de dahil çoğu kişi cumaya gittiğinden etraf ıssızdı. Hışırtıların sahibinin kardeşini takip eden herif olduğunu bilmek için dahi olmaya gerek yoktu. Yaslandığı ağaçtan yavaşça uzaklaşıp çalıya doğru yürüyecekken otların arasından çıkan kafanın tanıdıklığıyla olduğu yerde kaldı.
"Kemal?" şaşkınlıkla konuştuğunda ikisi de birbirine kurbağanın bulaşık deliğinden baktığı gibi bakıyordu.
MDŞDŞDÜŞAÜLĞSLFĞDMĞCLSĞD KURBAĞANIN BULAŞIK DELİĞİNDEN BAKTIĞI GİBİ BAKMASI LAFINI ALMANCA ÖĞRETMENİMDEN ÇALDIM😭
DÜŞÜNCELER??1?1?1!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
güzellik (bxb)
Teen Fiction"Bir yıl sonra rötarlı da olsa erkek olayım dedin, ha?" "Erkeklik ne zamandır ona buna havlamak oldu kardeşim?" kimin bu saçlar isimli hikayemdeki murat ve kemal'in hikayesidir.