Acı Ve Seçim

11 3 4
                                    

Bu okul gerçekten çok büyük. Bizim evimiz gibi tarzı ama çok geniş. Babam arabadan inince iç çekerek gülümsedi ve bana girsene der gibi baktı. Eee bende girdim. İçerisi devasaydı. Biraz ilerleyip devasa altından bir yazıyla yazılmış bir " MÜDÜRE LARA" yazan yere girdik. Müdüre bizi görünce babama gülümsedi.

-Vay canına. Eskiden birlikte okuduğumuz en sevdiğim okul arkadaşlarımdan biri benim okuluma kızını getiriyor.
-Ya çok tuhaf değil mi Lara?
*baş sallama*
-Eee kızının adı nedir?
-Benim adım Elia.
-Demek öyle Elia. Bu okul için heyecanlı misin bakalım?
-Ya ne demezsin.
-Ahh Lara kızımın kusuruna bakma. O burası hakkında ön yargılı.
-Bunun sebebi nedir peki Elia?
-Ailemin aşırı baskıcı tavırları ve yatılı kalmam. Şimdi herneyse beni konuşmak yerine işinize mi baksanız?
-Kes sesini Elia.
-Evet Romeo. Demek kızın yatılı olacak.
-Evet.
-Ona 394 nolu odayı verebiliriz. O oda bizim en görkemli odalarımızdandır.
-Teşekkür ederiz.
-Ne demek. Valizini odasına yerleştirip oda arkadaşıyla tanıştıktan sonra onu konferans salonuna götür. Ardından gidebilirsin Romeo.
-Tamam. Hadi kızı-
-NE?! BU SAÇMA OKULA GELDIM VE EN GÖRKEMLİ ODADAYIM. AYRICA BİRDE ODA ARKADAŞIM MI VAR?!?!
-ELİA YETER
*Tokat atar*

Babam bana hep sözlü bağırsada, bana benden ne kadar nefret ettiğini söylesene, hiçbiri b-beni bukadar kırmadı. O an Müdüre Lara babam bana vurunca bi huuuuh çekmişti. Ardından ben yere bakarken beni korur gibi yapıp babama baktı.

-Romeo! Tavırların hiç değişmemiş. Anna sana nasıl katlanabiliyor? Çok ön yargılı ve geri kafalısın.
-Hiç birşey bilmiyorsun Lara.

Babam beni kolumdan tuttu ve kalabalık okul salonuna soktu. Ardından merdivenlerden çıkarken bana *Salak çocuk bu beni kaçıncı rezil edişin* tarzı şeyler diyordu. O an hayatımın en kötü anını yaşayacağımı düşündüm. 3 kat yukarı çıktık galiba 4. kattayız. Babam merdivenleri tamamladığında sol taraftaki koridora doğru ilerledik. 2. Kapı benim odamdı ve kapıda 394 yazıyordu. Babam bi hışınla kapıyı tekmeleyip açtı. Odadaki ranzanın birinde çarşafla vardı. Demek ki oda arkadaşım benden önce gelmişti. Ben daha bunları düşünmeden Babam beni itti. Ayağım biraz acıdı ve yere serildim.

-APTAL KIZ. HİÇ Mİ UTANMAN YOK SENİN HA? MİLLETİN İÇİNDE, MÜDÜRÜNÜN YANINDA BAĞIRIP HAKARET EDİYORSUN. SEN NASIL EDEPSİZ BİR KIZSIN. SEN BÖYLE Mİ PRENSES OLACAKSIN?! BİZ SENİ BÖYLE Mİ YETİŞTİRDİK?!?
-B-baba yapma lütfen...
-YOK YA YOK SEN AKILLANMAZSIN SANA İYİ BİR CEZA VERME VAKTİ GELDİ.

Kalbim güm güm atıyordu tir tir titriyorum. Odaya bir anda erkek bir koruma geldi. Beni sırtına aldı. Çok iri yarıydı ve ben onun kucağında kedi gibi kalıyordum. Bişey yapamadan ağlamaya başladım. Çok sessiz ağlıyordum. Hemde karanlık kadar sessiz.....

-Onu 7. kattaki odaya götür. Ve beni bekle.
-Tamam Bay Romeo.
-Bırak b-b-beni
-Kes.

Korkudan ölecektim. Bana ne olacaktı? Babam nasıl bu kadar acımasızlaştı? Neden Lara'ya rezil olmak istemiyordu? Aklımdan soruları atmaya çalışırken odaya geldiğimizi fark ettim. Kapıda yine altın harflerle ile "ceza odası" yazıyordu. Babam bu odada bana ne yapıcak.... Korkudan öleceğim. Tam derin bir nefes aldı ki koruma beni yere attı. Ve çok geçmeden Babam geldi.

-Git. Burayı ben hallederim. Arabada bekle.
-Peki efendim.
-Baba?.....
-Sen bir pişmanlıksın. Yaptığın tek şey ailenin adını lekelemek.
-Ne yapmamı bekliyordunuz? Annem de sen de beni hep aşağılayıp aptal yerine ko-
-KAPA ÇENENİ TAMAM MI? SEN APTAL BİR KIZSIN VE HEP BÖYLE KALACAKSIN.
*kolundan tutup sandalyeye bağlar*
-B-BABA NE YAPIYORSUN S-SEN
-Bu senin aklını başına getirir. 2 saat burda kalacaksın sonra seni hademelerden biri alır.
-B-BABA BU İŞ BU KADAR K-KOLAY MI BEN S-SENİN KIZINIM.
-Sus..
*Elia ağlamaya başlar*

Artık bitmişti. Aile diye birşey benim için yoktu. Onlardan nefret ediyorum hayatımın içine ettiler.... Ben bunları hak etmedim cidden... Bu zamana kadar bir dediklerini iki etmemeye çalıştım her zaman onlara sadıktır ama onlar beni aşağılamak için yer arıyorlardı.

Zaman nasıl geçti... ayrıca artık hayatımı ilk defa sorguladım. Bi anda kapı açıldı. Gelen bir kızdı. Bana acır gibi baktı. Ardından bana yanaştı ve ipleri çözdü. Ayağa kalkıp yutkundum. Bana tuhaf bir şekilde bakıyordu.

-Selam! Neden buradasın?
*sessizce bakışma*
-Hadi ama cevap ver.
-Sanane.
-Bu iyi bir cevap değildi. Benim adım Star!
-Aman ne önemli bilgi.
-Senin adın ne bakalım?
-Dedim ya, Sanane?
-Peki Sanane, arkadaş olmak ister miydin
-Ahh peki tamam. Adım Elia, mutlu musun
-Evet kesinlikle Elia, peki ikinci sorumun yanıtı?
-Beni rahat bırak.
-Hayır. Arkadaş olmamız gerek.
-İyi tamam.
-Bu iyi. Şimdi acele et. Sıra bize gelecek
-Ne sırası?
-Element seçme sırası tabiki.

Ahh bunu tamamen unuttum. Peki madem bana kimse karışamaz kendi kafama göre element seçeceğim. Kız bana gülümseyip kapıya yöneldi. Peşinden gittim ve galiba 4. Kattaydık. Bir öğretmen konuşuyordu. Yani bize okul hakkında bilgi veriyordu

-Evet çocuklar. Okulumuzun adı Sanora Akademisi Yani siz Element Akademisi'de diyebilirsiniz. Okulumuzun kurucusu ünlü bir büyücü olan Mr. Hornny'dir. Okulumuz tam 10 katlıdır. İlk katta müdür odası, danışma, yemekhane ve kütüphane vardır. 2. katta ise 30 yatakhane vardır. 3. Ve 4. Katta da özel odalar vardır. Yatılı VIP odalar. 5. ve 6.katta sınıflar vardır. 7. Katta ceza odası, öğretmenler odası ve 2. Yemekhane vardır. 8. Kat toplantı odaları ile kaplıdır ve öğrencilerin oraya girmesi yasaktır. 9. Katta ise sizin seçeceğiniz büyü aktivitelerinin odaları vardır. 10. Kat depodur. Oraya kimse giremez. Okulumuz saat 9 da başlar, 4 buçuk gibi de biter. Bahçemizde oturaklar, bahçeler ve araçlarımız vardır. Okulumuzun bahçesinin etrafı Okulumuzun duvarları ile kaplıdır. Ve bir çeşme bile vardır. Burada ekstra normal ders olarak sadece Aritmeti göreceksiniz. Kavga kesinlikle yasaktır. Hele sihirli kavgalar, okuldan atılırsınız. Okulumuz aylık 400$ ister. Eğer VIP kalırsanız aylık 700$ e kalabilirsiniz. Onun dışında her Katta tuvalet ve 3. 7. Ve 9. Katta revirler vardır. Evet şimdi herkes tek tek gelip element seçecek

Cidden hayatımda dinlediğim en uzun konuşma olabilirdi. Ama değildi çünkü annem beni ayarlarken daha çok konuşuyordu. Telefonumu alıp okulun kaç kişilik olduğuna baktım. Bu koskoca okul sadece 1000 kişi ağırlayabiliyordu. Yanımdaki "arkadaşıma" soru sormam gerekiyordu.

-Sıra ne zaman bize gelir?
-İlk önceleri herhalde. Ama yinede yarım saat sürer.

Başımı salladım ve off çektim. Telefonumu aldığımda saatin 5 e geldiğini görünce dilim uçukladı. Çaktırmadım ama düşünceliydim. Acaba kaç element vardı? Hangisini seçsem acaba? Annemler gibi hava mı sevsem? Hayır hayır hayır onları unuttum onlar hayatımda yok. Şimdi düşünemem Sıra bana gelince düşünürüm. Sıra bana gelince adım okunur herhalde. Biraz telefona bakmaktan zarar gelmez.

*1 saat sonra*

-Ve Bayan Elia burdamı?
-Aaahh Evet.

Sakin gibi davranıp gösteri perdesi gibi bir yere çıktım. Yani 2 3 küçük merdiven çıktım. Ardından ahşap bir salonda yaşlı bir kadın öğretmen vardı.

-Evet Bayan Elia. Sana sadede elementleri anlatabilirim. Yani bilgi vermeyeceğim sadece söyleyeceğim.
-Tamam efendim.
-Seç bakalım Elia... Su mu? Hava mı? Ateş mi? Doğa mı? Elektrik mi? Sihir mi?

O an durdum. Belki hayatımın en zor kararını vermek üzereydim. Ama ben doğayı seven bir insanım. Ve kendimi doğaya yakın hissediyorum. Bütün gücümle derin bir nefes alıp bütün düşüncelerimi aklımdan bir kez daha geçirip emin oldum ve o an....

-D-doğa..
-EVET BAYAN ELİA DOĞAYI SEÇTİ
*Alkışlar*
-Sınıfınız 2-1 Bayan Elia.
-Tamam.

Derin bir iç çekerek yerime gittim. Arkadaşım benden habersiz elementini seçmiş bile.

-Eee sen ne seçtin?
-Ay ben su seçtim vallahi. Çocukluğumdan beri suyu çok severdim.
-İyi. Sınıfın ne?
-Sınıfim mı ehmm.. 2-2
-Güzel. Benimkini biliyorsun herhalde.
-Hı hı.
-Hadi sınıflarımıza gidelim.
-Tamam hadi önden buyur.

~ELEMENT AKADEMİSİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin