Başarmaya çalışıyordum yine. Hayatta kalabilmek için verdiğim mücadelede farklı dallara tutunuyordum. Sen benim ne kadar acı çektiğimi bilmesen bile...
Kalbimin derinliklerinden bağırmak tüm öfkemi dışarı vurmak gelsede yapamıyordum.
Kaç gün olmuştu? Kaç hafta? Belki 1 ay olmuştur? Zamanın akışına ayak uyduramıyordum. Saatler geçmiyor ama günler hızlı geçiyodu. Günler, haftalar geçtikçe kendimi yiyip bitiriyordu düşüncelerim.
Acaba sen neler yapıyordun? Belki benim varlığımı bile unutmuştun. Belki beni boşuna heveslendirdiğin zamanlar aklına geldikçe ne kadar salak olduğumu düşünüyordun. Tüm bu düşüncelerin hepsi aklımı kaybetmeme sebep oluyordu. Kendime hakim olamıyordum artık. Ne kadar kendime zarar versemde kalbimin acısını azaltamıyordum.
Yine kaçmak istiyordum. Her şeyden uzaklaşıp yalnız kalabileceğim, kimseyi tanımadığım, sessiz bir kasabaya yerleşip bu kasabadan kaçmak istiyordum. Hiçbir faydası olmayacağını bilsem bile bu hisse karşı gelmek çok zordu benim için.
Kendimi toparlayamıyordum. Çıkamıyordum yaşananların etkisinden. Seni hiç tanımamış olmayı diliyordum artık. Umudumu kesmiştim ama ya ararsan, ya mesaj atarsan, ya sende benim gibi yapamamışsan, bi şekilde geri döneceğin hissi hiç bırakmıyordu peşimi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Ardından Aydınlık
Short StoryKoşulsuz sevdiği ve ona takıntılı olduğu çocuğu kaybeden Arya hayatının ilerleyen bölümlerinde bununla başa çıkmaya çalışıyor. Peki başarılı olabilecek mi? Yaşadığı tüm o kötü zamanları geride bırakıp yeni bir hayata başlayabilecek mi? Hadi bunu hep...