bölüm 4

10 1 0
                                    

Ön sıradan 3 sıra gerideyim, o da en arkadan 1 önde... Toplam 24 olarak yukarıya çıkıyor sıralar, iyi iyi güzel uzaktayım.
"Sean, rica etsem kalemini kullana bilir miyim?"
"Ah tabii. İşte, kalemini bu gün getirmedin mi?"
"Üzgünüm Sean..."
"Hayır hayır.. senin iyiliğin için sordum!... Kullana bilirsin."
"Teşekkür ederim Sean!~" keşke sadece kötü duygularla değilde iyi duygularla beslenseydim. Acaba nasıl kokuyorlar?
İnsan âlemini özlüyorum... Filip'i özledim...

Sınıftan çıktık, bu gün sadece 2 ders vardı. Bu son ders o zaman... Ah! Bu ders antrenman yapacağız demişti profesör... Hmm... O zaman soyunma odasından eşya almak gerek... "Neden insanlar gibi meslek sahibi olmak için ayrıten okumak gerekmiyor... Şeytan olmayı kendimizde öğrene biliriz..."
"Değil mi? Bende melek olamaktan bıktım.. sürekli iyi olmalısın diyorlar!!"
"Ah maddy, seni fark etmedim..."
"Bende benimle konuşuyrosun zanettim... Gideyim o-o zaman..."
"Hayır! Yani... Kal biraz daha, ben sürekli boyle konuşuyorum. İçecek almaya gideceğim. Bana eşlik eder misin?"
"E-evet!!"
"Sevindim!~"

Pis kokuyor... Arkamdan geliyor sanki...
"Maddy, bununla ne yapıyorsun?"
"William!! Ah.. Sean bana içecek alacaktı... Um... Şey... G-gidelim mi.. Sean?"
"Mhm! Gidelim!~ ben en çok yeşil gazozu seviyorum... Peki sen?" Yavaşça konuşarak uzaklaştık, koku daha da yayıldı... Kuzeninle konuşmama bu kadar mı sinirleniyorsun? Haha. Tiksinç seni.
"Neden seviyrosun peki?"
"Ah... Bunu sana şimdi soylemek doğrumu bilmiyorum... Sonuçta sen meleksin. Ve William'ın kuzeni."
"Onun gibi d-değilim! Seninle... Vakit geçirmek.. çok.. ço-" topuklu ayakkabılar... Ji-a!!

"SEAN!!"
"UGH!-"
"Çok çok çok özledim seni!!! Var ya içime koyacağım seni!! Ben yoken noldu? Ne yaptın?"
"Ji-a... Nefes alamıyorum..."
"Ah!! Özür dilerim.. oh selam Maddy!"
"Merhaba Ji-a... Nasılsın?"
"Çok güzelim!! Sende öylesin, çok güzel görünüyorsun!~"
"Saçlarını boyamissin Ji-a..."
"Kestimde~ nasıl olmuş? Orijinal rengime geri döndüm! Koyu sarı! Nasıl yakışmış mı?"
"5 senedir kahve saçlarla geziyorsun, gözümün alışması zaman alacak..."
"Ahh Takashi'nin önerisiydi.. bende dedimki neden olmasın?"
"Yakişmış ama. Kafeteryaya gideceğiz gelir misin?"
"TABİİ!!"

Maddy kızardı "b-ben gideyim o zaman!!"
"Gel şuraya... Daha neden yeşil gazozu sevdiğimi açıklamadım sana! Ve sende susamıssındır. Birlikte gidelim."
"Evet maddy! Görüşmeyeli uzun zaman oldu zaten!~ güzel yüzünü gören cennetlik~"
"Ah- güzel.. miyim?" Tabiki de... Standartların üstünesin
"Ha? Kim sana güzel olmadığını söyledi?"
"W-... William'ın arkadaşları..."
"Peh! Hayatlarında dişi bir varlığa yaklaşamayan o tipler mi? Cidden onlardan nefret ediyorum. Güzelsin be tatlım!"
"Evet Maddy, standartların üstünde bir güzelliğin var."
Ağlayacak kadar gözelri doldu bir süre, sonra başını eğdi... William gibi saçları var... Genetik mi acaba?
"T-teşekkür ederim!"
"Bunda teşekkür edecek bir şey yok, gerçekler bu."

Maddy ve Ji-a çok iyi anlaşıyor gibi... Hm? Acaba..
"Siz ikiniz yattınız mı?"
"HA?!" Bu maddy i domatese çevirdi...
"NE DİYE BİRDEN SORUYORSUN?! HA?! BAK KIZ İÇİNE KAPANDI GENE!! YATMADIK BİZ!!"
"Ama William'a demiştink-"
"BU MADDY O MADDY DEĞİL!! BU MADDY JONES BENİM DEDİĞİM MADDY JEAN!!"
"OH CLUP'TEKİ MADDY!!"
"EVET O MADDY!!"
"Lütfen sessiz olun..."
"Kusura bakma Maddy, seni Maddy Jean sandım. Onunda altın saçları var."
"Sorun değil Sean. Senin suçun değil..."
"İkiniz çok yakindinız bu yüzden sizi önceden yatmış sandım."
"Oh o benim ortaokul arkadaşım, oradam tanışıyoruz."
"Ha?"
"Bizim kücük Maddy'i burada göreceğimi sanmazdım! Çok büyümüş!!"
"Nasıl yani... Sen Maddy'e selam ver dediğinde..."
"Clup'e gidersen ve Maddy'i görürsen selam ver dedim... Peki bu maddy ile nasıl tanıştınız?" Oh siktir...
"Ah şimdi ben William ın yanından geçtikten sonra bir şeyler söyledi, sonra 'maddy' dedi... Bende senin yattığın Maddy zanettim, sonra elini sıktım. Tesadüfen tanışıyordunuz.."

"Sean, beniz 7. Sınıf civarındayken 5. Sınıfta bir kız vardı ya sürekli resim çiciyordu"
"Ee?"
"Sonra ben gidip onla konuştum ya"
"Ee?"
"Bu Maddy o Maddy işte."
"AH O MADDY!!"
"Sean, senin ders aran bitmedi mi? Bayadır buradayız."
"A-ah?! Gideyim o zaman!!" Geç kaldım!! Sınıfa koştum, bu derse girmezsem?... Hm... Bölmemeliyim. En iyisi burada beklemek.
Bieaz uykumda vardı hem...

"Sean?" Filip? Sesin... "Sean?!" Hayır, o değilmiş. Elini ittim,
"Dokunma demiştim sana."
"...derse girmedin seni aptal. Hoca beni sorumu tuttu, artık müdüre ne sikim demişsen."
Cidden, biraz değiş. Ayağa kalktım, daha fazla istemiyorum yanında durmayı
"Çantan?"
"Kalsın orada, yüzüne bakmak midemi bulandırıyor."
"...Aptal."

Senden bir ümidim kalmadı, iyi bir varlık değil sin sen William.

 𝑰̇𝒕'𝒔 𝒏𝒐𝒕 𝒘𝒉𝒂𝒕 𝒊𝒕 𝒔𝒆𝒆𝒎𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin