"Baba hadi çabuk gelin" diye söylendim babama
"tamam kızım 5 dakkaya ordayız bekleyin bizi" bu dedikleri gülümsememe neden oldu. Ve kısa bi görüşürüz faslından sonra telefonu kapadım.Aradan dakikalar hatta saatler geçti lakin annemgilden tık yoktu. Karşıdan gelen ikizim Bera'ya baktım gözleri dolu doluydu ve sinirli duruyordu. Hemen yanına gidip nolduğunu sordum ve sarıldım ama o beni itmişti şaşırmıştım ikizimle birbirimize çok bağlıyızdır ne olursa olsun asla böyle şeyler yapmayız. Ama bianda noldu ki
"hepsi senin yüzünden" diye kısık bi sesle konuştu"ne? " dedim. Histerikçe güldü." hepsi senin yüzünden sen katilsin" diye tısladığında hâlâ nolduğunu anlamamıştım
Bileğimden tutup arabaya doğru sürükledi "Bera napıyosun babamgil nerde noluyor" güldü. Ama bu gülüş sıcak bir gülüş değildi içinde alaycılık ve hüzün vardı
Sessiz kaldım. Bi süre sonra hastanenin önünde durmuştuk nedenini soramadan Bera hemen bileğimden kavrayıp beni arabadan indirdi.
Hastaneye girmiştik, hâlâ Bera bileğimden çekiştiriyordu. Hastanenin en alt katına gelmiştik. Bera sonunda bileğimi bırakıp orda ki adamla konuşmaya başladı. Aradan 1 dakika bile geçmeden Bera tekrar bileğimi kavradı ve çekiştirdi.
Bu sefer o adamı takip ediyorduk. Soğuk bir odaya gelmiştik adam ise 2 tane çekmece tarzı bişey açtı içlerinden üstü beyaz çarşafla örtülmüş cesetler olduğunu görünce buranın morg oluğunu anladım lakin neden burda olduğumuzu anlamamıştım.
Bera 'ya baktığımda ağladığını görmüştüm. Adama baktığımda ise çarşafları açmaya başlamıştı.
Gördüklerim ile nutkum tutuldu haraket edemedim, nefes alamadım. Annem ve babam...
Orda yatanlar annem ile babamdı. Kalbim sıkışmaya başladı nefes alamadım
"hepsi senin yüzünden" diyen Bera ile ona doğru döndüm. Yanağımda hissettiğim kaşıntı ile ağladığımı fark ettim. Bera bana iğrenir gibi bakıyordu ve bu kalbimin ağrısını daha fazla artıyordu.
"eğer bugün çabuk gelmeleri için ısrar etmeseydin onlar burda olmayabilirdi" gözlerimdeki yaşlar çoğalmıştı. Haraket etmek istiyordum ama olmuyordu
"senle konuştukdan sonra hızını daha çok artırmış v-ve hız sınırlarını aşmış. Sağdan gelen tırı göremiyincede..." sustu. Ne ben ne de o konuştu. Hepsi benim yüzündendi eğer ben ısrar etmeseydim babamgil belki yanımızdalardı
Hayır hayır hayır olamaz bu. Dizlerimin üstüne düştüm daha çok ağladım." onları hak etmiyorsun hepsi senin suçun sen katilsin " diyen Bera ile ağlamanın yanında kalbime bir ağrı daha saplandı
Bi anda annemgilin yatak odasına geçiş yaptık. Bera kollarımdan itip konuştu "hepsi senin suçun sen olmasaydın annemgil şuan buradaydı senden iğreniyorum tiksinç birisin anladınmı" bunları söylerken de beni itekliyordu.
"ikiz..." dedim bir fısıltı ile "kes sesini! Bir daha bana ikizim deme artık Bera diye ikizin yok" diye bağırdı bağırmasıyla gelen gök gürültüsü...
Yüksek sesle çıkan gök gürültüsü ile uyanmıştım terden sırılsıklam olmuştum o günden bu yana hep böyle kabuslar görüyordum.
Annemgilin ölümünden sonra hayatım boka sarmıştı ruhsuz gibiydim. Bera ile ne kadar aynı evde yaşayıp aynı okula gidersek gidelim birbirimize yabancıydık
Kuzenlerim, dayılarım, amcalarım, akrabalarım hepsi beni sorumlu tutuyordu kazadan. Artık tek kalmıştım.
Saate baktığımda 04:11 di. Bera 'nın odasına gittim çocukluktan kalma uyurken üstünü açma huyu vardır bunu fark ettiğim günden beridir geceleri belli saatlerde gelip üstünü örterdim
Sessiz bir şekilde içeri girdiğimde hâlâ uyuyor olduğunu gördüm. Yanına gittim üstünü örttüm. Gündüzleri ne kadar ona bakıp hasret gideremesemde o uyuduktan sonra doya doya bakıyordum. Ellerim saçlarına gitti hafif bir şekilde saçlarını okşadım.
Kokusunu içime çekip yanağına küçük bir buse kondurdum.
Odadan çıkıp mutfağa kahvaltı hazırlamaya indim. Birkaç şey hazırladıktan sonra odama çıkıp üstümü değiştirdim.
Bişeyler yemeden okula doğru yürümeye başladım. Okul hayatımında güzel olduğu pek söylenemezdi.
Bera ile birden böyle olunca okuldaki herkes garipsemişti çünkü bizim aramızdaki bağı herkes bilirdi birçok kişiyi kıskandıracak türdendi.
Okulda sadece birbirimizle takılırdık. Bişey olursa o beni, ben onu korurdum özlemiştim o günleri onun seni çöpten bulduk demesini bile.
Okula giriş yaptığımda herkesin bakışları benim üstüme çekildi etrafda bi sessizlik oldu eskiden hep Bera ile geldiğim için bu sıralar hep böyle oluyordu.
Sessiz bir şekilde sınıfıma gidip sırama oturdum
Dersin başlamasına daha vardı. Ders başlayasa uyuyabilirim düşüncesi ile sıraya kafamı koydum ve gözlerimi kapattım
~~~~~~~~~~
Biri sıraya vurunca direk kalktım. Karşımdaki kişi Aylin'di okul müdürünün kızı kendini fazlasıyla bişey sanar önceden Bera ile takılırken uğraşmazdı ama Bera ile yabancılaştığımız zamandan beri benle uğraşıyor
Bişey demiyorum. Desem nolcakki herhangi biri tarafından korunmuyorum eğer karşı çıkarsam herşey olabilirdi.
"selam aşkıncık nasılsın bakalım" iğrenç sesi kulaklarıma dolduğunda yüzümü buruşturdum. "iyi" dedim fısıltı ile
"biliyormusun çok eziksin aşkıncık bence hemen ölebilirsin" sustum. Haklıydı ölmeyi hak edenlerdendim "Sonucta kimse seni sevmiyor Bera bile ahh üzgünüm canım yanlış dedim Bera seni sevmiyor, nefret ediyor kızlar bakın çok üzüldüm şuan" deyip kahkaha atmaya başladı. Gerçekleri yüzüme vurması acı vericiydi lakin küçük bir tebessüm sundum
Konuşacağı sırada Bera sınıfa giriş yaptı duvar tarafındaki en arka sırasına oturmuştu. Bize kaçamak bir bakış attıkdan sonra arkadaşı ile konuşmaya başladı
Kafamda hissettiğim acı ile önüme dönüp sessizce inledim
"üzgünüm aşkıncık kuralları öğrenemedin galiba konuşurken bana bakman lazım" bakmadım, önümdeki defteri karalamaya başladım. Sinirli bir nefes verdi ve kulağıma doğru yaklaştı. "aşkıncık okul çıkışı seni arka bahçede görmek isterim" kafamı salladım yoksa gitmeyecekti. Genelde sözünü dinlemeyip ona karşılık veren kişileri oraya çağırırdı.Saate baktığımda öğle arasına çıkmamıza 5 dakka kaldığını gördüm hoca bugün gelmemiş olcakki sınıfta yoktu
Kafamı Bera'nın olduğu tarafa çevirdim. Ona sarılmayı kavga etmeyi ve birçok şeyi özlemiştim.
Evde fazla göremiyorum genelde odasına kapanır. Sadece yemek falan için çıkar. Okulda bile yüzüme bakmıyor. Gülümsedim ama bu acı bir gülümsemeydi
Çalan zille düşüncelerimden kurtulup kantine gittim.
Kantinden bir tane muzlu süt ile su aldım. Genelde birlikte muzlu süt içer su savaşı yapardık artık oda yok.
Okuldan sonra annemgilin mezarına gitmeyi planlıyorum. 2-3 gündür gidemiyordum özledim onları.
Aklıma gelen anılarımızla gülümsememi engelliyemedim. Onlar çok iyi insanlardı ölmeyi hak etmediler. Keşke onlar yerine ben ölseydim
__________________________________
Yeni bir kurgu umarım beğenirsiniz. sınav haftası olduğu için fazla bölüm atamayabilirim kendinize iyi bakın seviliyorsunuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçluluk Duygusu
Science FictionHerşey bir kızın babasına 'daha çabuk gel' diye ısrar etmesiyle başlar babasıda ailesine çok önem verdiği için hız sınırlarını aşar ve araba ile tıra çarpıp yanındaki eşi ile melek olurlar Kız bu kazayı kendisinden sorumlu tutar. Yanındaki ikizi ise...