Hava daha güzel bu gece. Yüreğim dünden daha hüzünlü. İnsan ne zaman alışır bir babanın yokluğuna? Belki yaşlanınca unuturum. Belki...
"Biliyor musun baba, meğer ben hep seni suçlamışım. Canım her acıdığında sana kızmışım. Annem eve sarhoş gelirdi bazen. Sanırım bu huyunu senden almış. En çok o zaman arardım seni biliyor musun? Bilirdim çünkü. Sen annemin içmesine izin vermezdin. Sen içerdin ama annem içemezdi. Bir eve bir sarhoş yeterdi çünkü. Annemle de aram pek iyi değil. Çalışmaya başladığımdan beri şehrin bir ucunda tuttuğum izbe bir gecekonduda kalıyorum. Bu beni biraz yoruyor. Akşam erkenden eve gelmek zorunda kalıyorum çünkü gecenin karanlığında serserilere yakalanabilirim. Kadın olmak zor baba. Gerçi sen zaten benim erkek olmamı istiyordun değil mi? Hatta kız olduğumu öğrendiğinde birkaç gün eve gelmemişsin falan. Daha En başta kaybetmişim ben. Neyse boş ver. Önemli değil bunlar. Dirini bile ilgilendirmeyen duygularım ölünü hiç ilgilendirmez. Fakat yine de anlatmak istedim. Belki rahatlarım diye. Annem tekrar evleniyor baba. Senden sonra uzun süre yalnız kaldı fakat anlaşılan fikrini değiştirmeyi başaran birini bulmuş . Dedim ya pek yakın değiliz annemle. Bana da fazla bir şey anlatmadı. İyi bir adammış öyle dedi. Bu bana yetti çünkü senden sonra kimseye iyi dememişti. Bana bile."
Toprak soğuk ve kuru. Yüreğim sanki bir kuşun kanadındaymış gibi hafifledi. Saatlerdir mezarlıkta babamla dertleşirken bunun bana bu kadar iyi geleceğini tahmin etmemiştim. Eve gitmek için ayağa kalktığımda hüzünle mezara baktım. Onu iyi hatırlamayı o kadar çok isterdim ki...
☘
Deprem olduğundan bu yana iyi değiliz.
Belki geçer,
Belki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret
Short Story"Nefret yorucudur Suna. Ve ben seni yorgun görmekten çok sıkıldım."