Cigarette \yoonmin\

/on sekiz/

Jiminin ağzından;

Yoongi ile alışveriş merkezine gelmiştik o kendine bir şeyler bakarken bende etrafı izleyerek arkasından geliyordum. Aramızda pek boy farkı yoktu ama benim vücuduma göre onun minik oluşu çok tatlı gelmişti gözüme. Önümde minik adımlarla yürüyor bir şeyler anlatıp duruyordu. Açıkçası dinlediğim pek söylenemezdi dediği şeyleri başımla onaylıyor ama asla cevap vermiyordum.

"Ve birde bunlar var babam bana bunlardan çok fazla alıyordu"

"Eee sonra"

"Sonra işte artık büyüdüğümü ve bunlardan alamayacağımı söyledi"

Sanki hayatında yaşadığı en kötü ve travmatik olay buymuş gibi somurtarak söylemişti. Dokansam ağlayacak gibi duruyordu. Benim götürdüğüm alışveriş arabasına bir şeyler daha koymuş yanıma gelerek kolumu tutmuş benimle birlikte yürümeye başlamıştı. Etrafa bakarak yürüyordu. Öyle ki önündeki meyve suyu kutusunu görmemiş olmalı ki ayağı takılmıştı. Alışveriş arabasını bırakmış düşmemesi için hızlı bir şekilde elimi beline koymuş kendime doğru çekmiştim. Beklemeden elini boynuma sıkı sıkı sarmış dengesini korumaya çalışmıştı. Dikkatli bir şekilde yoongiye bakıyordum bir yerine bir şey olup olmadığını anlamak için.

"İyi misin güzelim? bir yerine bir şey oldu mu?"

"Hayır, olmadı iyiyim"

Boynumu bırakmış geriye doğru gitmişti bende tuttuğum belini bırakmış alışveriş arabasını almıştım tekrar. Yoongi bakışlarını etrafta gezdirmişti. Bir şey arıyor gibi gözüküyordu.

Aradığı şey her neyse bulmuş olmalı ki koşarak oraya doğru gitmiş benden biraz daha uzaklaşmıştı. Bende arabayı yavaş bir şekilde sürerek yanına gelmiş yoonginin gözlerinin parlayarak baktığı çikolatalara bakmıştım. Neredeyse her çeşidinden birer tane almış arabaya doldurmuştu hepsini.
Ardından çikolata reyonunun yanında duran rengarenk şekerlere bakmış ordanda bir kaç bir şey alarak arabaya koymuştu. Ardından az önce ki gibi tekrar yanıma gelmiş kolumu tutarak yürümeye başlamıştı

"Şarap almak istiyorum birde sonra gidelim"

Başımla yoongiyi onaylamış tabelalara bakarak içki reyonuna doğru gitmiştik.
Yoongi aldığımız bütün şeylerde yaptığı gibi yine heyecanlı bir şekilde içki reyonunun önüne gelmiş hangisini alacağına bakmıştı.

"Jimin?"

"Efendim bebeğim?"

"Hangi markayı almalıyım bilmiyorum yardım et bana"

Arabayı biraz yana çekerek yoonginin yanına gelmiş markalara ve çeşitlere bakmaya başlamıştım. Ben düşünceli bir şekilde şaraplara bakarken yanımıza serseri gibi görünen iki adam gelmişti.
Ben şaraplara bakarken yoongi kafasını yana doğru çevirmiş saniyelik bir şekilde yanındaki adamlara bakmıştı.
Adamlardan biri viski çeşitlerine bakarken diğeri yoongiden gözlerini ayırmıyordu. Yoongi adamın iğrenç bakışlarından rahatsız olmuş gibi bana biraz daha yaklaşmış kolumu daha sıkı tutmuştu. Yoonginin belini tutmuş diğer tarafıma çekerek yoongiyi adamlardan uzaklaştırmıştım. Yoongiyi kendime yaklaştırmış elim hala belindeyken adama doğru dönmüştüm. Yan taraftan hala yoongiye bakmaya çalışıyordu.

Eğer biraz daha ileri giderse kendime hakim olamayacağımı hissediyordum.
Adam en sonunda yoongiye bakmayı kesmiş iğrenç gözlerini benim keskin ve eminim ki sinirli gözüktüğüm gözlerime çıkartmıştı. Umursamaz bir şekilde bana bakmış gözlerini devirmişti. Tekrar yoongiye doğru bakmış dudaklarını ısırmıştı. Bu yaptığı hareket benim için gerçekten son damlaydı. Hala daha tuttuğum yoonginin belini bir hışımla bırakmış elimi adamın omuzlarına koyarak ittirmiştim.