yakınlaşma

2 0 0
                                    

Yüzüme dökülen bi kova soğuk suyla yerimde sıçrayarak gözlerimi açtım. İlk başta bulanık görsemde giderek etraf netleşiyordu. Karşımda o en son yanıma gelen adam duruyordu, üstüm yırtıklarla doluydu, vücudumda yara izleri vardı. Muhtemelen ben baygınken yapmışlardı fakat yaşadığım korku vücudumda ki acıyı bastırıyordu. Evet kendimi bilerek ve isteyerek kaçırtmıştım lâkin iliklerime kadar korkmadığım anlamına gelmiyordu. Peki şimdi ne olacaktı ? Kafamda ki binlerce soruya yanıt olacak soruyu sordum. "Bana ne yapacaksınız ?" sesimin titrememesine özen göstermiştim, korktuğumu anlamalarına izin vermeyecektim. Adamın iğrenç kahkası depoyu doldururken yüzümü buruşturdum. Bu kadar gülünecek ne demiştim ? "Telefonun çalınması, benim sana yardım etmek için yanına gelmem hepsi planın bir parçasıydı. Bunu binlerce insana yaptık bütün parasını aldıktan sonra öldüresiye döver sonra bi yere atarız fakat bu kaçırdığımız bir bayansa daha zevkli planlarım oluyor." baya uzun konuşmuştu kafamda ki çogu soruya yanıt vermiş sayılırdı bana diğer insanlara yaptıklarından daha farklı işkenceler uygulayacakları kesindi. "Hakan!" adamın bağırışıyla adının Hakan olduğunu ögrendiğim adam hâlâ adını bilmediğim adama bir bıçak verdi. Beni öldürecekler miydi yani? "B..beni öldürecek misiniz?" sesim bütün korkumu yansıtan cinstendi ve bu yüzden kendime lanetler okudum. "Tabiki hayır tatlım daha güzel planlarım var."dedi ve üzerime doğru yürümeye başladı bağlandığım sandalyeden kurtulmak istesemde bu imkansızdı. Nefesi yüzüme değinceye kadar yaklaştı sonra bıcağı boynumun etrafında dolaştırmaya başladı köprücük kemiğimin üzerinde durdu. Kulağıma eğilip "çığlıkların bana zevk verecek" dedi ve köprücük kemiğimin olduğu yeri kesmeye başladı. Benim tiz çığlığım bütün depoyu doldurken artık göz yaşlarımı tutamıyordum. Adam kahkalar eşliğinde bıçağı çekti ve yere fırlattı. Canım çok yanıyordu gözlerimi kapattım ve acının geçmesini diledim. Ne olursa olsun o adama yalvarmayacktım. Bu zevki ona tattırmayacaktım. "Düşündümde senin gibi güzel bir kıza acı çektirmek bana göre değil bence ikimizde birbirimizden zevk alabiliriz" işte bu olamazdı bana tecavüz etmesine izin veremezdim korku bütün hücrelerime işlemişti ağzımdan kelimeler benden haberizce çıkmaya başladı. "Yalvarırım bırak beni ! Lütfen! Öldür at bir çöplüğe ama bana bunu yapma ! Nolursun !" adam söylediklerimi hiç duymamış gibi boynumu öpmeye başlamıştı tişörtümü tek hamlede yırtıp bi köşeye atmıştı. "İmdaaaaat!" diye çığlık atmıştım. Çığlıklarım devam ederken deponun kapısı gürültüyle açıldı. Çığlıklarımı bölen, bıçak kadar keskin kulaklarımı sağır edecek derecede olan silah patlama sesleriydi. Bir kaç silah sesinden sonra boynumu öpen adamın ağır bedeni yere yığıldı. Gözlerimi kocaman açmış yerde cansız yatan bedene bakıyordum. Onu vuran kişiye baktığımda Berk olduğunu gördüm. Birini mi vurmuştu ?! Belkide öldürmüştü ! Ben hâlâ adama donuk bakışlarla adama bakarken Berk yanıma gelip ellerimi çözdü. Hızla ayagı kalkıp adamanın yanına gidip diz çöktüm "onu vurdun, belkide öldürdün!" ayağı kalıp Berkin yanına gittim ve gögüsünü yumruklayıp " Sen katilsin! Katil! Beni kurtarmak için bunu yapmak zorunda değildin!" Ben yumruklamayı kesmemiş devam ederken birden beni kollarının arasına alıp sarıldı. Bütün sinirim gitmişti sanki içimi kaplayan huzur duygusuyla başımı gögüsüne yasladım Berk ise daha sıkı sarılabilirmiş gibi daha da sıktı beni kollarının arasında fakat bu köprücük kemiğimin üzerindeki kesiğin canımı yakmasına neden olunca inleyerek geri çekildim. Gözlerini yaramanın üzerinde gezdirdi. Üstümde iç çamaşırım dışında bir sey yoktu ve bunu şuan aklıma gelip yıldırım etkisi yarattı. Berk bunu fark edip üstündeki tişörtü hızla çıkartım yarama dikkat ederek bana giydirdi. "İyi misin?" dedi donuk bir sesle "Bi..bilmiyorum. Lütfen gidelim burdan." dedim konuşmaya başlarken sesimi bulmakta zorlanmıştım Berk kafasıyla onayladıktan sonra elimden tutup beni çıkışa sürükledi. Arabanın yanına geldiğimizde ikimizde aynı anda kapıyı açıp bindik emliyet kemerimi taktım onunda takmasını bekledim ama takmadı.
Eskiden telefonda ona emliyet kemerini takmasını, yavaş sürmesini, dikkat etmesini sürekli söylerdim ve bana taktığına ve dikkat edeceğine dair söz vermişti yalan mı söylemişti yani ? Hayır berk yalan söylemezdi. Emliyet kemerimi açıp onun üstümden uzanıp emliyet kemerine uzandım ve geri çekilip taktım daha sonra kendiminkinide takınca derin bir nefes alıp "Abimin bu olanlardan haberi var mı ? Lütfen söylemedim de yoksa beni evden çıkarmaz." dedim. Haklıydım cafeye bile göndermezdi. "Sakin ol söylemedim oyalamak baya zor oldu. Arkadaşında kalıcakmış dedigimde inanmadı ama sonradan ikna ettim sanırım döndügünde o arkadaşla tanışmak isteyebilir." Tanışmak mı?! Arkadaşım yok ki benim ! Yine başıma bi dert almıştım buna bi çare düşünmem lazımdı ev hapsi aklıma geldikçe içim daralıyordu. "O adamı öldürdün mü ? Öldüyse hapse girebilisin hemde benim yüzümden. Ben böyle bir şeyi istemiyorum. Ölmedi değil mi ? Ölmemiştir. Cevap versene !" en sonunda anlam veremediğim bir sinirle bağırdım.
"Hayır yaren ölmedi. Cidden sakin olmayı dener misin? sinirimi bozuyosun." "Sakin mi olayım? Sakin ? Az önce gözümün önünde bir adam vuruldu ve sen hapse girebilirsin. Nasıl olabilirim?" " Birincisi hapse girmeyecegim şunu söyleyip durma. İkiciside o adam ölmeyi hak ediyordu. Sen şimdi düşünme bunları eve gidene kadar uyu eve gidince uyanacaksın çünkü yarana pansuman yapacağım." kafamı salladım ve gözlerimi kapattım karşı çıkıp inatlaşıcak gücüm dahi yoktu.

.....

Uyuduğum yerden sarsılarak kaldırıldığımda hafifçe gözlerimi araladım. İlk önce nerde olduğumu anımsayamadım fakat sonra bilindik koku bütün hücrelerime dolarken Berkin kucağında olduğunu anladım. Dışarıda ki soguk hava ve rüzgar yüzünden yaram sızlamıştı bu acı içimde inlememe neden olunca Berk Telaşlı ses tonuyla "Eve geldik güzelim biraz daha dayan birazdan yaranı saracağım." dedi yüzümde nedenini bilmedigim bir gülümseme oluştu belki kokusunu duyacak kadar yakın olduğum için belki benim için endişelendiği için bilmiyorum ama bu gülümsemenin nedeninin Berk olduğunu biliyordum. Tek eliyle kapıyı açtıktan sonra beni koltuğa nazik bir şekilde yatırdı daha sonra "Ben malzemeleri alıp geliyorum sen burda bekle" dedi. Dediği gibi yapıp usluca oturup bekledim cidden fazla yorgundum yoksa evi karıştırıp kurcalamaya başlamıştım. Hadi ama hangi kız olsa aynı şeyi yapar biz meraklı varlıklarız! Bir kaç dakika sonra berk elinde bir ilk yardım çantasıyla geldi. Koltukta yan bir şekilde oturmuştum berkte gelip yan oturdu malzemeleri çıkardı ikimizdinde yüzü birbirine dönüktü beni belimden tutup kendine çekti yarı kucağında oturuyorum sayılırdı bacaklarımı beline doladım oda yarayı temizlemeye başladı bu aralarda sorun yoktu canım yanmıyordu fakat ne zaman o yakıcı şeyi yarama sürdü çığlık atıp Berkin omuzlarını sıkmam bir olmuştu. Oda canımı yaktığını anlayınca yüzünü buruşturdu ve daha dikkatli olmaya çalıştı. İşi bitip sardığında köprücük kemiğime uzandı ve öpücük kondurdu "Canını yaktıysam özür dilerim" Bu beni şaşırtmıştı Berk eskiden hiç özür dilemezdi ben ise onun aksine ota boka özür dilerdim oda ' özür dilemeyi kes özür dilenicek bir şey yapmadın' diyerek beni sustururdu. Şimdi onun dilemesini biraz garipsemiştim bende ona onun gibi cevap verdim. " Özür dilemeyi kes sen sadece bana yardım ettin." bu cevabım onun biraz duraksamasına neden olsada omuz silkip beni kucağına aldı. Şuan ona bu kadar yakınken 'iy bin kindim yiriyibilirim' triplerine girmeyecektim. Beni taşımasına izin verdim onun odasının olduğunu tahmin ettiğim odaya girdi ve beni yatagına yatırdı oda yanıma yatmaya hazırlanıyordu ayrıca üstünde hâlâ bir şey yoktu Berk ne ara bu kadar kas yapmıştı. "Yanıma yatmayı düşünüyorsan kendine başka bir yatak bulmalısın cünkü yanımda yatmana izin vermiyorum." diyerek ona yanımda ki yastığı fırlattım tam ben Berk şimdi gider koltukta yatar bana da rahat bir yatak bırakır derken ne yaptı ? Beni kovdu yatağından beni kovdu. "Bu benim yatağım gitmesi gerek biri varsa sensin" dedi ve yastığı bana fırlattı sinirle yastığı alıp odanın içinde ki koltuğa gidip yattım. Kesinlikle heryerim tutulacaktı ama tükürdüğümü yalayamazdım. Bu yüzden yorgun olduğum için hemen uyudum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin