Bölüm 24

78 17 11
                                    

Yirmi Dördüncü Bölüm: Canıma Can Katanımsın Umay'ım

Umay Uzuner

Hayatın ne kadar beklenmedik olduğunu biliyorum; buna defalarca şahit oldum. Bazen dibi, sonu gördüğümüze emin olurken bir bakıyorduk saniyesinde başa, en başa dönmüşüz. Yine de olaylarda duygusal tepkiler vermek sadece insan evladına özgü değil, hayvanlar bile duygulara kapılabiliyor. Eminim duyguların en yoğunu ölümden geçiyordur; içinde korku, üzüntü, sevinç ve kalan her duyguyu barındırabiliyor. Baktığım çubuktaki çift çizgi görmem ilk değildi, ama ilk defa sevdiğim adamdandı. Korkudan ellerim titrerken ne yapacağımı düşünüyordum. Abiler nasıl bir tepki verirler?

"Uğur!" diye bağırdım yatağımda stresle otururken. Bağırarak karşılık verdiğinde tekrar ismini haykırdım. Biraz söylenerek, birazsa iltifatlarla kapımı açıp bana baktı. "Uğur çabuk gel," dediğim an gözümden bir yaş düştü. Yüzü stresle kasıldı, küfrederek yanıma geldi ve iki elini başımın iki yanına koydu.

"Gülüm! İkizim ne oldu sana? Niye ağlıyorsun?"

"Uğur, ben hamileyim." Yüzü ilkin şaşkınlıkla kalakaldı, sonraysa sırıttı. 

"Ciddi misin? Ciddi olamazsın! Lan! Dur. Sloven?.." Sormak istediği soruyu anladığımda başımı hızlıca aşağı yukarı sallayarak onayladım. Ellerini havaya kaldırıp sevinçle bağırınca korkup ayağa fırladım ve elimle ağzını kapadım.

"Sus ne olur! Ya abiler kızarsa?" Başını ani ve büyük güçle benden çekip kaşlarını çattı.

"Lan ne kızması? İkiz saçmalama. Cenk abi!" Beni beklemeden hızlıca odamdan çıkıp büyük abinin de adını bağırdı. O merdivenlerden inerken ben koridora çıktım ve trabzanlara yaklaşıp aşağıya baktım. 

"Ne oluyor?" Uğur'un aksine sesi daha sakin çıkan ve toz alan Cenk abim, bir bana bir de Uğur'a bakmıştı.

Kollarını havaya kaldıran Uğur bağırarak; "dayı oluyoruz!" diye bağırdı. "Dayı oluyoruz, abi! Bebeğimiz olacak."

"Kimin? Lan sevgilini hamile mi bıraktın?" Abimin sinirle elindeki toz bezini Uğur'a attığını görünce istemsizce güldüm. Odasından çıkmış Azat abi de trabzanlara yaklaşmış, aşağıyı izliyordu. Her zamanki gibi kaşları çatık, gözleri dalgın izliyor bizi. Dudaklarında kaşlarının çatıklığına inat buruk bir tebessüm de vardı. "Geri zekalı! Uğur kıza zorla bir şey yapmadın değil mi?"

"Lan yok! Benimki istese de hamile kalamaz. Hem benim çocuğum sana 'amca' der. 'Dayı' kime deniyordu bir düşün geri zekalı!" Abimin yüzüne atarken havada yakaladığı bezi tekrar abime attı. Kaşlarını çatmış Cenk bir süre yere baktı.

"Uğur ciddi mi?" Yanımda duyduğum ani sesle korksam da abim olduğunu hatırlayıp ona döndüm. Gözleri parlayan, merakla bana bakan Azat abimi görünce mahcup bir tebessümde bulundum ve sadece başımı aşağı yukarı salladım. "Abim!" deyip bana sıkıca sarıldı.

"Lan! Umay kuşum!" Aşağıdan bağıran Cenk abime, büyük abiye sarılırken baktım. Gözleri dolu dolu bana bakıyor. Küfrederek basamakları çıkarken gözleri bendeydi. "Lan! Lan! Dur." Aniden sakinleşen abimle ayrıldık.

"Cenk bir sakin ol. Kalbin ağzından fırlayacak," diyen Azat uzun yıllar sonra ilk defa tüm dişlerini önümüze serecek kadar çok gülümsüyordu.

"İstiyor musun?" Cenk abimin sakin, ılımlı çıkan sesiyle şaşırdım. Neyi istiyor muyum? "Bebeği, güzelim. Bebeği istiyor musun? Sloven'in haberi var mı?"

"Sloven'in haberi yok, ama istiyorum abi. Kocaman sevdiğim adamın minicik meyvesini görmek istiyorum," derken elimi karnıma atmıştım. Eski neşesine kavuşan Cenk abim anında sarıldı bana.

CenkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin