1- Ah O Güzel Lahey

18 1 0
                                    

Ah o güzel Hollanda. Ah o güzel Lahey. Benim ömrümün en huzurlu yılları Lahey'de geçti. Benim adım Patrick Moreno. En yüksek ortalama ve bursla üniversitemi bu şehirde bitirdim. Sinema ve televizyon okudum. Köşe yazarlığı yaptım hâlâ da yapmaya devam ediyorum. Birçok beğenilen köşe yazım oldu.

Herşey büyüdüğüm yetimhanenin küçük, boş ve karanlık ceza odasında geçirdiğim zamanlarda başladı. Orada o kadar vakit geçirdim ki, sanki karşımda birileri varmış ve beni dinliyorlarmış gibi şarkı söyler, şiir okur, haber sunardım. Kimi zaman müdüre hanım sesimi duyar ve bastonunu karanlık odanın tahta kapısına üç kez vurup, "Sessiz ol Patrick!" derdi.

O aslında çok kibar ve ilgili bir kadındı ama ben annemin her ay babamla gittiğimiz mezarı için bahçede ki petunya ve gülleri koparıp odamda sakladığım ve diğer birkaç kişiyle sürekli olarak kavga etmeye giriştiğim için en sonunda beni buraya yollamak mecburiyetinde kalırdı.

Elbette farklı ceza şekilleri de vardı. Fakat ben illa ki o cezaları da eğlenceli hale getirir laf söz dinlemezdim. Ama söylemem gerekir ki kavgayı hep onlar başlatırdı, ben uslu bir çocuktum.

Bir gün geldi, yaşım ilerlediği için yetimhaneden ayrılmam gerekti. 16 yaşında ailemden eğitimim için kalan bir miktar para ve önceden birlikte yaşadığımız ormanın içinde samimi bir müstakil evimiz vardı. En azından gidecek bir yerim vardı da kafam biraz olsun rahattı.

Babam, annem vefat ettikten sonra benimle yeterinde ilgilenemeyeceğine kadar verdi ve beni yetimhaneye verip kendi için bir önce ki yaşamımızın aksine şehrin içinde lüks bir hayat kurdu. Hiç evlenmedi ama hayatında hep birileri oldu. Bu benim için sorun değildi çünkü zaten babamı sadece her ay birlikte annemi ziyarete gittiğimizde görüyordum. En azından benimle bu kadar bile olsun ilgilendiği için ona minnettarım.

Yeni, özgür hayatıma başlarken ilk olarak eski ve uzun yıllardır ziyaret edilmemiş, çoğu eşyamızın öylece tozlandığı anılarımla dolu evime gittim. İlk olarak iyi bir okula ve bir gelecek planına ihtiyacım vardı. Yoğun araştırmalar sonucunda bir hafta içinde kararımı verdim Hollanda'ya taşındım. Bu süreci babama sadece uçaktan bir gün önce mesaj olarak ilettim ve o da sadece "Tamam, varınca yaz. Bir ihtiyacın olursa mutlaka beni ara." demişti. Beni tam olarak tanımıyor ve normal bir ebevyn olamıyordu ama her zaman arkamda duruyordu.

Hollanda'da okulu tam burslu kazandım.
Bu yüzden yurt, beslenme ve extra şeyler için param oldukça yetiyordu. Zaten ilk yılım bittikten sonra okulumun başarılı bir okul olması avantajıyla gazete de bir köşe yazarlığı işi buldum ve oradan da para kazanmaya başladım. Pek bir şey kazanıyor olmasamda yine de elime bir miktar para geçiyordu.

Üniversiteyi 3 yılda bitirdim. Sinema ve televizyon okudum. Mezun olana kadar gazete, sosyal medya ve televizyonda bir çok konu hakkında iş yaptım.

Üniversitede ki arkadaşlarımla her hafta sonu normalde bir öğrenci olarak girilemeyecek yerlere sızar ve sabaha kadar içerdik. Yalnızca alkol değil. Çok daha karanlık işlere bulaşmıştık. O zaman yaptıklarımdan hâlâ kurtuladım ve hâlâ her hafta sonu aynı arkadaşlarımla bu sefer yasal yollardan mekanlara girip yasal olmayan şeyler yapıyoruz. Bir çoğu evlendi ve sadece alkol ve az miktarda uyuşturucu madde kullanıp abartıya kaçmıyorlar ama ben evli değilim ve sahip çıkmam gereken tek şey edindiğim ün fakat o da zaten her zaman görünmez bir ipin ucunda.

Her hafta farklı bir kadın her hafta farklı bir içki ve her hafta...

Bölüm Sonu

PatrickHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin